Arama

Türkiye'de 1 Mayıs

Güncelleme: 1 Mayıs 2017 Gösterim: 9.236 Cevap: 3
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
30 Nisan 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Ad:  5.JPG
Gösterim: 482
Boyut:  48.1 KB
Mayıs, ortaçağda ve günümüzde Avrupa’da geleneksel ilkbahar kutlamalarının yapıldığı gün; bütün dünya işçilerinin birlik, dayanışma ve mücadelesini simgeleyen bayram günü.

Sponsorlu Bağlantılar
1 Mayıs’ta düzenlenen ilkbahar kutlamalarının Hıristiyanlık öncesi tarım ayinlerinden doğduğu sanılmaktadır. Yerel uygulamalar büyük farklılıklar göstermekle birlikte, bunlarda genellikle alay halinde yeşil dallar ve çelenkler taşınır, Mayıs kralı ve kraliçesi seçilir, Mayıs Ağacı ya da Mayıs Sırığı dikilirdi. Şenliklerin içeriğinin değişmesine karşın, Mayıs Sınğı Dansı günümüze değin varlığını korumuştur. Bu dans, genellikle dansçıların karmaşık biçimlerde ördüğü kurdelelerle ve yeşillik ya da çiçeklerle amacını taşıyan 1 Mayıs ilkbahar kutlamaları, birçok yerde zamanla bu özünü yitirerek yalnızca halk şenlikleri biçimini almıştır. Yaygın bir inanışa göre, 1 Mayıs sabahı yüzünü çiğ ile yıkıyanların teni güzelleşirdi.

1 Mayıs’ın uluslararası işçi bayramı olarak kutlanması, sekiz saatlik işgünü mücadelesinin bir ürünüdür. Amerikan İşçi Federasyonumun (AFL) sekiz saatlik işgünü için 1 Mayıs 1886’da ilan ettiği genel grevin odağı haline gelen Chicago’da polisin göstericilere ateş açması kanlı olaylara neden oldu. Olayların sorumlusu olarak tutuklanan sekiz işçiden dördü idam edilirken, dördü de ağır hapis cezasına çarptırıldı. AFL 1888’de yaptığı toplantıda, sekiz saatlik işgünü kabul edilinceye değin 1890’dan başlayarak her yıl 1 Mayıs’ta gösteri yapılmasını kararlaştırdı. II. Enternasyonal’in Paris’te toplanan 1. Kongresi’nin (14-21 Temmuz 1889) bu kararı uluslararası düzeyde uygulamayı benimsemesi üzerine 1 Mayıs, ABD’nin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de işçi örgütlerinin bir eylem günü oldu. Zamanla sekiz saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.

Türkiye’de 1 Mayıs ilk kez 1908-12 arasında bazı kentlerde kutlandı. 1921’de işgal altındaki İstanbul’da, yasaklamalara karşın Şirket-i Hayriye, tersane ve tramvay işçileri büyük gösteriler yaptılar. 1922’de sosyalist partiler, dernekler ve birlikler Pangaltı- Kâğıthane arasında bir yürüyüş ve Kâğıthane’de bir miting düzenlediler. Ayrıca Ankara, İzmir, İzmit ve Adapazarı’nda da kutlamalar yapıldı. 1923’te 1 Mayıs İstanbul’da Umum Amele Birliği ile Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın öncülük ettiği İşçi Teşkilatları Heyet-i Müttehidesi’nin düzenlediği iki ayrı törenle kutlandı. 1925’te tören yasaklandı, 1 Mayıs bildirisi dolayısıyla ağır hapis cezaları verildi. Aynı yıl çıkartılan bir yasayla 1 Mayıs günü “Bahar ve Çiçek Bayramı” ilan edildi. Mayıs 1935’te çıkarılan yasada Bahar Bayramı resmî tatiller arasında yer aldı.

27 Mayıs 1960’tan sonra Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun çıkarıldığı gün olan 24 Temmuz işçi bayramı olarak ilan edildi. 1968’den başlayarak bildiri ve kapalı toplantılarla 1 Mayıs’ı kutlayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 1976’da İstanbul Taksim Meydam’nda ilk kez kitlesel bir gösteri düzenledi. 1977’de gene aynı alandaki törende DİSK genel başkanı Kemal Türkler kapanış konuşmasını yaparken bilinmeyen kişilerce halka ateş açıldı, çıkan panik sonucu 34 kişi öldü, suçlular bulunamadı. DİSK bu eylemi 1978’de de sürdürdüyse de5 sıkıyönetim 1979 gösterisini yasakladı, İstanbul’da sokağa çıkma yasağı koydu. 12 Eylül 1980 harekâtından sonra 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı’yla birlikte 1 Mayıs Bahar Bayramı da kaldırıldı. Buna karşılık 1980’lerin ikinci yarısından sonra Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu da (Hak-İş) 1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak anmaya başladı. İlk kez 1992’de, DİSK, Türk-İş ve Hak-İş 1 Mayıs’ı ortak bir programla kutladılar.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 1 Mayıs 2017 10:41
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  1.jpg
Gösterim: 546
Boyut:  42.5 KB
Türkiye 1 Mayıs Tarihsel Dizini

Üretim araçlarının insan emeğine katkısı ile değişim içine giren sosyal yapılar, insanlığın önüne yol ayrımları getirmiştir. Cilalı Taşın keşfiyle yerleşik düzene geçip yönetici ve üretici ayrımıyla karşılaşan insan soyu, Sanayi Devrimi ile birlikte makineyi ve makinenin maliki ile onu kullanan işçileri doğurdu. İşverenle işçi arasında uzlaşmaz çelişkilerde beraberinde geldi. Önceliği 14-16 saatlik işgününün insafsızlığını kırmak aldı. Dünyanın her yanında işçi işveren arasındaki amansız mücadeleler sürüp giderken, mücadele biçimleri ve çözüm yolları da çeşitlendi. Her iki kesim de yaşadıklarından dersler çıkarıp sorunlarını aşma yöntemleri geliştirdi.
Sponsorlu Bağlantılar

Çabalar ve çıkış yolları bazen ulusal boyutta kalırken, bazen evrensel boyutlara ulaştı.1 Mayıs eylemlilikleri evrensel ve en güçlü dayanışma biçimi olarak işçi sınıfı mücadele biçimleri olarak yerini almıştır.

Ayrıntılı bilgiye ulaşamamakla birlikte 1 Mayısın Osmanlı döneminde il kez 1905 yılında İzmir`de kutlandığını öğreniyoruz. İkinci Meşrutiyetin ilanından bir yıl sonra, 1909da Üsküp ve Selanikte kutlanır. Üsküpte işçiler kızıl bayraklarla, Selanikte ise Rum, Türk, Yahudi, Bulgar işçiler kol kola yürürler. 4 dilde yayınlanan ortak 1 Mayıs bildirisinde, herkese seçme ve seçilme hakkı, emeği koruyacak yasaların çıkarılması ve grev mevzuatının düzeltilmesi istenir.

1 Mayıs, Kurtuluş Savaşı sırasında anti-emperyalist bir içerik kazandı. İşgalcilerin ve işbirlikçi hükümetin baskılarına rağmen işçiler, Bağımsızlık isteyen pankartlarla yürüdü. 1920 yılında işgal altındaki İstanbulda 1 Mayısı kutlama kararı alındı. Trabzon ve başka Karadeniz şehirlerinde de gösteri ve yürüyüşler düzenlenerek Lenin posterleri açıldı. Yunan işgali protesto edildi.

1921 yılında İstanbulda 1 Mayıs, işgal kuvvetlerinin uyarı ve yasaklamalarına rağmen kutlandı. O gün vapur, tramvay ve fabrika işçileri iş bırakarak bayramı Kâğıthanede kutladılar. İstanbul, Ankara, İzmit ve Adapazarından anti-emperyalist sloganlar yükselirken, Mersinde işçiler tüm halkı Fransız işgaline karşı direnişe çağırdılar.

1922 yılında İstanbulun yanı sıra Ankara ve İzmirde de 1 Mayıs kutlandı. İstanbulda Sultanahmet Meydanında toplanan vapur, tramvay ve elektrik işçileri Pangaltı üzerinden Kâğıthaneye yürüdüler. Ankarada ise İmalat-ı Harbiye ve demiryolu işçileri o gün çalışmayarak eş ve çocuklarının da katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantıya üç milletvekili ve Sovyetler Birliği Elçiliği temsilcisi de katıldı. İşçiler adına yapılan konuşmalarda emperyalizme karşı çarpışan hükümetin desteklendiği bildirildi.

1923 yılının başında toplanan İzmir İktisat Kongresinde işçi grubunun önerisi ile 1 Mayıs gününün Türkiye İşçileri Bayramı olarak kanunen kabulü ilkesi benimsendi ama bu karar aradan geçen 82 yıla rağmen hala hayata geçirilmedi.

1924 1 Mayısı`nı "İşçi Bayramı" olarak kutlayan işçilerin bu eylemi engellenmek istendi. Sekiz saatlik işgünü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklandı.

1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu sonrasında kutlamalara izin verilmedi ve 1935 yılına kadar hemen hemen her yıl ancak gizli kutlanabildi.
1935 yılında çıkarılan "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun" adıyla çıkarılan düzenleme ile "Bahar ve Çiçek Bayramı" olarak genel tatil günlerine dâhil edildi.

27 Mayıs 1960` dan sonra da "yasaklar" yaşandı. Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu`nun kabul tarihi olan 24 Temmuz, işçi sınıfına 1 Mayıs`ın yerine bayram olarak dayatıldı. Ancak bu girişimlerin hepsi, kararlı mücadeleler sonucu geri döndü.

1 Mayıs 1977 ise görkemli bir gösteriye dönüştü. 500 bin kişi, toplu iş sözleşmelerindeki dayatmalara, DGMlere, Milliyetçi Cephe hükümetlerinin baskılarına karşı Taksim Meydanındaydı. Ancak provokatörler de oradaydı. Sular İdaresi, şimdi Marmara Oteli olan İntercontinantel Oteliden ve Pamuk Eczanesinin üzerinden yaylım ateşi başladı. Ateşle birlikte Sular İdaresinin yanından çıkan panzerler kalabalığın üzerine yürüdü. O gün Taksim Meydanında 37 kişi vurularak ya da ezilerek can verdi.

77′deki kanlı 1 Mayıs, işçileri yıldırmadı. 1978′de de onbinlerce işçi yine Taksimdeydi. Provokasyonlar yetmeyince sıkıyönetim ilan edildi ve 1979 1 Mayısı Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından İstanbulda yasaklandı. İşçiler bu kez İzmirde alana çıktılar. 1980′de İzmirde de yasaklandı. 1 Mayıs Mersinde kutlandı.

12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs tamamen yasaklandı ve tatil günü olmaktan çıkarıldı. Ama işyerlerinde bayramlaşma, kısa süreli iş bırakma ve bir sembol takarak kutlanmaya devam etti. 12 Eylül darbesinin bastırdığı işçi hareketi 1986 yılında Netaş, 1987′de Kazlıçeşme deri işçileri 1988′de ise SEKA işçilerinin grevleri ile yeniden alevlendi.

1989′a gelindiğinde onbinlerce işçi grevdeydi, yüzbinlercesi ise sonuç alınamayan toplusözleşme görüşmeleri nedeniyle sokaktaydı. 12 Eylül sonrası, işçiler tarafından düzenlenen ilk 1 Mayıs, 1989 yılının Mart, Nisan ve Mayıs aylarını kapsayan ve işçi sınıfı tarihine Bahar Eylemleri olarak geçen bu süreçte kutlandı.

İşçiler polisin baskıları, valilik ve hükümetin cezalandırma tehditlerine ve sendikal bürokrasinin oyunlarına rağmen kutlamadan vazgeçmedi. Tehditler nedeniyle İstanbuldaki sendikaların genel merkezleri, 1 Mayıs sabahı kutlamayı iptal ettiklerini açıkladılar. Bu kararı tanımayan işçiler ve sınıftan yana sendikacılar, daha önce ilan edildiği gibi Mecidiye köye akın etti. Binlerce işçi Yaşasın 1 Mayıs sloganıyla toplanarak yürüyüşe geçti. İşçiler, polisin saldırısına rağmen tekrar tekrar toplanarak 1 Mayısı kutladılar. Aynı gün Taksimdeki 1 Mayıs gösterisinde de polis müdahalesi yaşandı. Açılan ateş sonucu marangoz işçisi Mehmet Akif Dalcı yaşamını yitirdi.

1990da ise 1 Mayıs gösterileri fabrikalara yayıldı. Taksimdeki kutlamada ise polisin hedefi bu kez İTÜ Öğrencisi Gülay Beceren oldu. Kurşunla yaralanan Beceren felç oldu.

1991 yılında ise Türk-İşin salon toplantılarına karşı İstanbulda Saraçhanede gösteri yapıldı.

1992′de İstanbulda Gaziosmanpaşada ilk yasal miting düzenlendi.

1993 yılında İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformunun baskısıyla Türk-İş 1 Mayısı ilk kez alanda, Şişli Abide-i Hürriyet Meydanında kutlamak zorunda kaldı.

1994′te, Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK 1 Mayısı ilk kez, ortak ve alanda kutladılar.

1996ya gelindiğinde neredeyse bütün ülkede 1 Mayısı kutlama hazırlıkları yapılıyordu. İstanbul Kadıköyde yapılacak kutlamanın çok kitlesel olması bekleniyordu. 1 Mayıs mitinginin toplanma yeri Söğütlüçeşmeydi ve sabah erken saatlerde onbinlerce işçi ve emekçi burada toplanmıştı. Büyük bir coşku içinde Kadıköye doğru başlayan yürüyüş hem görkemiyle hem de canlılığıyla dikkat çekiyordu.

Kortej, Söğütlüçeşme girişine geldiğinde polis, üst aramasına karşı çıkan bir grubun üzerine ateş açtı. Saat henüz 09.50yi gösteriyordu ki Hasan Albayrak ve Dursun Adabaş polis kurşunuyla yaşamını yitirdi. Ancak miting yine de başladı ve kortejler Altıyoldan iskeleye doğru ilerlemeye başladı.

Çıkan olaylardan dolayı konfedarasyonlar miting konuşmalarını bir saat erken başlattı. KESK Başkanı Siyami Erdem kürsüye geldiği sırada bazı gruplar tarafından kürsü işgal edildi. Bunun üzerine bazı sendikacılar, üyelerini de alarak alandan ayrıldı. Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ve TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Topçu olayı doğru bulmadıklarını, fakat alandan ayrılmayacaklarını söylediler.

Mitingin ardından polis, dağılmak üzere olan gruplara yeniden müdahale etti. Binaların üzerindeki özel kuvvet polisleri kitlenin üzerine ateş açtı. Çıkan arbedede ve çatışmalar sırasında Kadıköydeki dükkânların ve bankaların camları kırıldı. Panzerlerle yapılan saldırıda Levent Yalçın adlı kişi polis kurşunuyla hayatını kaybetti.

Ertesi yıl hükümet ve sermaye örgütleri ile medya, alanlara çıkılmaması için her yolu denedi. Türk-İş de aynı bahanelerle sığınarak işçileri yeniden salonlara kapatmak istedi. İstanbuldaki sendika şubeleri, bu tutumu kesin bir dille reddetti. Baskılar sonucu tüm konfedarasyonlar, 1 Mayısı alanda ortak kutlama kararı aldı. Şişli Abide-i Hürriyet Meydanında yapılan mitinge tüm karalamalara rağmen 100 bin emekçi katıldı.

Konfederasyonlar salonda kutlama dayatmasını 1999 yılında yeniden gündeme getirdi. Türk-İş ve Hak-İş provokasyon olabilir bahanesinin arkasına sığınarak 99 1 Mayısını salonda kutlamayı tercih etti. Abide-i Hürriyet Meydanında yapılan mitinge 25 bin işçi ve emekçi katıldı. DİSK ve KESKin düzenlediği mitinge Türk-İşe bağlı Yol-İş, Tez Koop-İş, Petrol-İş, Hava-İş, Belediye-İş, Deri-İş ve TÜMTİS sendikaları da katıldı.

Tabanın baskısıyla 1994′ten 2004′e kadar 1 Mayısı ortak kutlayan konfederasyonlar, nasıl ve nereden çıktığı anlaşılamayan bir alan tartışması nedeniyle, ayrı düştüler. 1 Mayıs, tüm çabalara karşın ayrı alanlarda kutlandı; DİSK ve KESK Saraçhanede, Türk-İş ise Abide-i Hürriyet Meydanında miting düzenledi

İşçi sınıfı, 2005 1 Mayısını ağırlaşmış sorunlarla karşıladı. Birlikte mücadeleyi kaçınılmaz hale getiren bu durum karşısında sendikalar, bir önceki yıl yaşanan ayrışmayı yol kazası olarak nitelendirerek, 2005′te yeniden bir araya geldiler. 1 Mayıs sabahı Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESKe bağlı sendikalar, partiler, örgütler üç ayrı koldan Kadıköye girdiler.

"Birleşik ve kitlesel 1 Mayıs" sloganlarıyla başlayan 1 Mayıs 2006 "hazırlıkları" her zamanki hızıyla sürdürülmüş olmakla birlikte, "alanlardaki katılım 20 binler düzeyinde kalmıştır. Ancak SİP-TKP`sinin baştan hesaplanmış planları doğrultusunda Kartal`da gerçekleştirdiği "ayrı 1 Mayıs"a katılanlar da bu sayılara eklendiğinde, "kitle"de geçen yıldan çok fazla bir değişiklik olmadığı görülmektedir.
Yine de 20 binlik Kadıköy katılımı "istatistik grupları" için "umut kırıcı" olmuştur.

1 Mayıs 2007nin örgütlenmesinde şimdiye kadar geçen sürede yapılanların gösterdiği bu 1 Mayısın daha önceki yıllardan hem nitelik hem de nicelik olarak daha farklı geçeceği oldu. 12 Eylül sonrası ilk defa birçok siyasi ve sendikal yapı 1 Mayısı İstanbul Taksim Meydanında birlikte kutlama kararını aldılar. 1 Mayısta Taksimde olacağını açıklayan siyasi yapı ve kurumlar şöyle: DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İDO, TKP, DTP, EMEP, ÖDP, SDP, DSİP, HKP, Yurtsever Cephe, Barış Derneği, Halkevleri, 78liler Birliği, Devrimci 1 Mayıs Platformu [Alınteri, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Demokratik Haklar Platformu, Devrimci Hareket, Emekçi Hareket Partisi, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Halk Kültür Merkezleri, Kaldıraç, Köz, Odak, Partizan, Proleter Devrimci Duruş, Yeni Dünya için Çağrı], Pir Sultan Abdal Derneği, Sosyalist Devrim Parti Girişimi, ESP, SEH, TÖP, SHP, CHP, SODAP, Birlik ve Dayanışma Hareketi, İGD, Ürün, Tüm İGD, Kemal Türkler Eğitim Vakfı, İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği, Birleşik İşçi Derneği, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Umut Kooperatifi, Öğrenci Muhalefeti, Sosyalist Öğrenci, Sosyalist Gençlik, Mücadele Birliği, Sosyalist Alternatif, Anti-kapitalist, İşçi Mücadelesi, Devrimci Halkın Birliği.

2008 1 Mayısı ise yeni bir atılımın ve adımın göstergesi olacaktır.

Murat Mehmet UĞURLU

Son düzenleyen Safi; 1 Mayıs 2017 10:43
UnknowN - avatarı
UnknowN
VIP VIP Üye
1 Mayıs 2009       Mesaj #3
UnknowN - avatarı
VIP VIP Üye
1 Mayıs ne zaman ortaya çıktı?
Ad:  2.jpg
Gösterim: 446
Boyut:  69.5 KB

İlk 1 Mayıs düşüncesi 1856 yılında Avustralyalı işçilerden ortaya çıktı. Avustralyalı işçiler 8 saatlik işgünü için toplantılar, eğlenceler ve gösteriler düzenlediler.

1866 yılında Uluslararası İşçi Birliği (I. Enternasyonal) dünya işçilerine 8 saatlik işgünü için mücadele çağrısı yaptı. 1886 yılının 1 Mayısında Amerikanın her yerinde işçiler grevler, mitingler ve eylemler düzenlediler. 8 saatlik işgünü talebinde bulundular. Chicago’da 200 bin işçi iş bıraktı. 8 saatlik işgünü için birleştiler. Burjuvazi gösteriyi bomba atarak sabote etmeye çalıştı. Ardından 4 işçi önderini idam etti. Binlerce işçiyi işten attı, yüzlercesini kara listelere aldı.
Uluslararası İşçi Kongresi (II. Enternasyonal) 1889 yılında Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs’ı işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak ilan etti.

1 Mayıs’ın önemi nedir?
1 Mayıs göstermiştir ki, dünyada iki ana sınıf vardır. İşçiler ve kapitalistler. Kapitalist sınıf dünyanın her ülkesinde işçi sınıfının emek gücünü sömürerek zenginleşmektedir. İşçi sınıfı her ülkede karın tokluğuna, uzun saatler kapitalistler için çalışmaktadır. Kapitalist sınıfın bütün tarihi işçi sınıfının sömürüsü üzerine inşa edilmiştir.
1 Mayıs göstermiştir ki, işçiler birleşmeden, örgütlenmeden, bilinçlenmeden hiçbir hak elde edemezler. İşçiler kapitalizmi tanımadan, tarihte yaşadıklarını öğrenmeden, yarına hazırlanmadan hiçbir hak elde edemezler.
1 Mayıs göstermiştir ki, küresel sömürü düzeni olan kapitalizmi yok edecek tek sınıf, dünya işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının kapitalizmi yıkmak için en önemli silahı ise diyalektik ve tarihsel materyalizmle, yani Marksizmle donanmış enternasyonalist komünist partisidir.

1 Mayıs niçin engelleniyor?
1 Mayıs dünyanın birçok ülkesinde resmi tatil günü. Bu ülkede 1 Mayıs’ın ancak şehir merkezlerinden, insanlardan uzak yerlerde kutlanılmasına izin veriliyor. O gün işe gitmeyen işçiler işten atılıyor. 1 Mayıs’ın tüm içi boşaltılarak bahar bayramına dönüştürülmesi için burjuvazi elinden gele çabayı gösteriyor. 1 Mayıs haftası televizyonlar sürekli “aman katılmayın” diye öğütlerde bulunuyorlar, ilgisiz çatışma görüntüleri yayınlıyorlar. Yine 1 Mayıs öncesinde meydanlarda, derneklerde, kitle örgütlerinde polis terörü estiriliyor.
Tüm bunlar niçin? Çünkü burjuvazi işçi sınıfından korkuyor. Burjuvazi biliyor ki birleşen işçileri hiçbir güç durduramaz. O nedenle elinden gelen her araca başvurarak kadın, erkek tüm işçilerin 1 Mayıs’a katılmasını engellemeye çalışıyor.
Son düzenleyen Safi; 1 Mayıs 2017 10:45
KnocKout - avatarı
KnocKout
Ziyaretçi
22 Ağustos 2009       Mesaj #4
KnocKout - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'deki 1 Mayıs kutlamalarının tarihi, dünya tarihine paralel olarak, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor.

Türk topraklarındaki ilk 1 Mayıs eylemi, 1911 yılında Selanik'te yapıldı. İstanbul'daki ilk kutlama ise, 1920'de işgal altında gerçekleşti. Binlerce işçinin katıldığı kutlamada, Karaköy'den Haliç'e yürüyen işçiler, hem 1 Mayıs'ı kutlamış hem de işgal güçlerine karşı mesaj vermişti. İstanbul'da, 1925 yılına kadar büyük katılımlarla kutlanan 1 Mayıs, aynı yıl çıkarılan ‘Takriri Sükun Yasası’ ile yasaklandı.

Türkiye'de 1 Mayıs, 1960'lara gelindiğinde yine çıkarılan bir yasayla bu kez ‘Bahar Bayramı’ olarak ilan edildi. Ancak bu tarihten sonraki ilk kitlesel eylem, DİSK öncülüğünde 1976 yılında gerçekleştirildi. Türkiye’nin hızla çatışma ortamına sürüklendiği bu yıllarda, 1 Mayıs, toplum hafızasında büyük acıların yaşandığı tarih olarak yer edecekti.
İstanbul Taksim Meydanı'nda 1977 yılında gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamasında, yaklaşık 1 milyon kişinin bulunduğu miting alanına çevredeki yüksek otel ve binaların üzerinden ateş açıldı.

Açılan ateş ve kalabalık içinde hareket eden panzerlerin insanları ezmesi sonucu, 36 kişi yaşamını yitirdi. Yaşanan bu olay, tarihe ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak geçti. Taksim Meydanı’nda bu tarihten itibaren mitinglere izin verilmedi.
Sonraki yıllarda da zaman zaman istenmeyen olayların yaşandığı 1 Mayıs, değişen üretim yapısı içinde sadece kol gücünü ortaya koyanların günü olarak değil, tüm çalışanların birlik ve beraberlik içinde hak arama ve mücadele günü olarak kutlanmaya devam ediliyor.
Son düzenleyen Safi; 29 Nisan 2017 16:55

Benzer Konular

5 Nisan 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Şubat 2010 / Misafir Ziraat
30 Mayıs 2011 / _Yağmur_ Siyasal Bilimler
7 Ocak 2016 / Safi X-Sözlük