Arama

En Soğuk Kahverengi Cüce

Güncelleme: 17 Nisan 2016 Gösterim: 1.730 Cevap: 4
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Ekim 2010       Mesaj #1
Avatarı yok
Yasaklı
Uzayda Bir Komşu: UGPS J0722-05

Sponsorlu Bağlantılar
İngiltere’nin Hetfordshire Üniversitesi’nden bir grup gökbilimci bilinen en soğuk yıldız benzeri gökcisimlerinden birini keşfetti. UGPS J0722-05 olarak adlandırılan gökcismi ayrıca uzaydaki en yakın komşularımızdan biri olmasıyla da oldukça dikkat çekici.

UGPS J0722-05 soğuk bir kahverengi cücedir. Bu ufak Jüpiter büyüklüğündeki gökcisimleri oldukça zor fark ediliyorlar çünkü son derece sönükler ve soğudukça daha da sönükleşiyorlar. UGPS J0722-05 gökada düzleminde İngiltere Kızılötesi Teleskobu (UK Infrared Telescope - UKIRT) tarafından UKIRT Derin Uzay Taraması (UKIRT Infrared Deep Sky Survey - UKIDSS) kapsamında incelenen 600 milyon gökcismi arasında tek olası kahverengi cüce olarak tespit edildi.

2010 yılının Şubat ayında Gemini North’daki Yakın Kızılötesi Görüntüleyici ve Tayfölçeri (Near-Infrared Imager and Spectrometer - NIRI) kullanılarak UGPS J0722-05’nin tayfı alındı. Tayfda su ve metana ait güçlü soğurma çizgileri gözlendi. Bu durum, gökcisminin bir kahverengi cüce olduğunu, dahası T sınıfı çok soğuk bir kahverengi cüce olduğunu gösteriyor. T sınıfı kahverengi cücelerini bu soğurma çizgilerinin çok güçlü olması nedeniyle diğer sınıflardan ayırmak çok zor, ama çizgilerin genişliği UGPS J0722-05’in diğer kahverengi cücelerden daha soğuk olduğunu göstermektedir.

Kızılötesi görüntüleme yardımıyla UGPS J0722-05’in arkaplandaki yıldızlara göre hareketinden uzaklığıda hesaplanarak, yalnızca dört parsek (yaklaşık onüç ışıkyılı) uzaklığıyla kozmik açıdan en yakın komşularımızdan biri olduğu ortaya çıktı. Bu uzaklık ölçülen enerjiyle birleştirilerek UGPS J0722-05’in parlaklığının Güneş’inkinin milyonda biri olduğu anlaşıldı.

Kahverengi cüceler zamanla soğurlar ve özekleri de hidrojen tepkimelerinin başlayabileceği kadar sıcak değildir.Bu soğuma gökbilimciler tarafından iyi anlaşılmış bir süreçtir ve parlaklığından yola çıkarak bir kahverengi cücenin sıcaklığı ve büyüklüğünün hesaplanmasında kullanılmaktadır. Bu hesaplamalar, UGPS J0722-05’in yüzey sıcaklığının sadece 500K (250ºC) sıcaklıkta ve kütlesinin de Jüpiter’in 5 ila 15 katı olduğunu göstermektedir. Başka bir açıdan bakıldığında ise bu gökcismi Güneş’in yakınlarında bulunan bağımsız bir gezegen gibidir.

Gemini


Kaynak: Astronomi Bülteni(Ege Üniv.Astronomi Topluluğu/01 Ekim 2010/Sayı:60)
Son düzenleyen nötrino; 17 Nisan 2016 10:20
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Mayıs 2011       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Kahverengi Cüceler

Sponsorlu Bağlantılar
Kahverengi cüceler evrenin “bu işi becerememiş” üyeleri. Onları Hollywood’un yıldız olamadan ikincil rollerde takılıp kalan aktörlerine benzetebiliriz. Ancak kabul etmek gerekir ki figüran da değiller. Gezegen diyebilmek için çok büyükler. Termonükleer füzyonu başlatacak boyutta olmadıklarından yıldız da değiller. Çoğu tek başına, soğuk ve karanlık bir alemde varlıklarını sürdürürler. Görünür ışık yaymadan, sadece kızılötesini görebilen gözler tarafından fark edilebilirler. Bazıları ise gerçek bir yıldızın gölgesine sığınarak çift yıldız sistemleri oluşturur. Yıldızın hareketlerinde görülen salınım, kahverengi cüceyi ele verir. Nereden bakılırsa bakılsın, tuhaf olan bu nesnelerin sayısının, evrendeki yıldızların sayısına eşit olduğu sanılıyor. İlki 1995′te keşfedildi ve bugüne kadar listeye birkaç tane daha eklendi.


Kaynak: Space(Gökbilim)

Son düzenleyen nötrino; 17 Nisan 2016 10:22
detroitsoldiers - avatarı
detroitsoldiers
Ziyaretçi
4 Mayıs 2011       Mesaj #3
detroitsoldiers - avatarı
Ziyaretçi
Avrupa Güney Yarımküre Astronomik Araştırmalar Organizasyonu (ESO)'ya ait olan Şili'deki VLT teleskobu ve Hawaii'deki iki farklı teleskop, uzayda şimdiye kadar tespit edilen en soğuk yıldızı keşfetti. 'Kahverengi cüce' türündeki yıldız, insanlar için bir bardak kahve sıcaklığında. 'CFBDSIR 1458+10B' adı verilen yıldızın Dünya'dan 75 ışık yılı uzaklıkta olduğu bildirildi.

Yıldızın yüzey sıcaklığının 150 - 200 derece civarında olduğu belirtiliyor. Hidrojen ve helyum füzyonunu sağlayacak termonükleer tepkimeler oluşmasına yetmeyecek miktarda kütleye sahip olan yıldızlara 'kahverengi cüce' adı veriliyor. CFBDSIR 1458+10B olarak tanımlanan kahverengi cüce, ikili bir Güneş sisteminin küçük ve soğuk üyesi. Güneş'in yüzey sıcaklığının 5 bin 500 dereceden fazla olduğunu hatırlatan gökbilimciler, keşfi oldukça "sıradışı" olarak nitelendiriyor. Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nden Michael Liu, "Böylesi sıcaklığı, bir kahverengi cüceden daha çok onun çevresinde dolanan bir gezegende olmasını bekleriz. Hatta bu gezegenin atmosferinde su bulutlarının olmasını bile düşünebilirdik" dedi. Fransa'daki Joseph Fourier Üniversitesi'nden Philippe Delorme ise, "Böylesi soğuk bir nesneyi görmek ve üstelik bir kahverengi cüce sisteminin üyesi olduğunu keşfetmekten dolayı heyecanlıyız" diye konuştu.

Jüpiter'den yaklaşık 6 - 15 kat daha büyük olan kahverengi cücenin keşfi için ESO'nun VLT teleskobunun yanı sıra Hawaii'deki Keck II Teleskobu ile Kanada - Fransa - Hawaii Teleskobu kullanıldı. Nesnenin sıcaklığı VLT'deki 'kızılötesi tayfölçeri' ile tespit edildi.

Kaynak: ESO
Son düzenleyen nötrino; 17 Nisan 2016 10:29 Sebep: Mesaj düzeni, yazım yanlışı ve kaynak bilgisi!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Eylül 2013       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Soğuk Kahverengi Cüceler ve Sınırları

2011 yılında NASA’nın Geniş Alan Kızılötesi Tarayıcısı (WISE) verilerinden hareket eden gökbilimciler en soğuk yıldızların yeni bir sınıfını keşfetmişti. Ancak şimdiye kadar bu cisimlerin gerçekte ne kadar soğuk olduğu bilinmiyordu. Aslında bazı kanıtlar bunların oda sıcaklığında olabileceğini gösteriyordu.NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu verilerini kullanarak yapılan yeni çalışma bu gerçekten soğuk olduğu bilinen kahverengi cücelerin yüzey sıcaklıklarının düşünülenden daha sıcak olduğunu, 125 ile 175 C derece arasında değişen sıcaklıklara sahip olduğunu göstermektedir. Karşılaştırma açısından Güneş’in yüzey sıcaklığının 5730 C derece olduğunu hatırlamakta fayda var.

Milyarlarca yıl boyunca soğuyarak bu sıcaklığa gelen bu cisimlerin 5 ile 20 Jüpiter kütlesinde olması gerekir. Güneş ise sıcaklığını kütleçekimsel küçülmeye bağlı olarak değil tek bir kaynaktan elde eder. Güneş sıcaklığını hidrojeni helyuma çevirerek korurken bu kahverengi cüceler böylesi bir enerjiyi oluşturacak kadar sıcak değildir.

Veriler araştırmacılara gezegen ve yıldızların şeklinin nasıl oluştuğunu gösterir. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Hubble üyesi Trent Dupuy: “Bu cisimlerden biri bir yıldız çevresinde dolanırken bulundu ki bir gezegen olarak da nitelenebilirdi” diyor. Gökbilimciler, belli bir yıldıza bağlı olmadan gezegen diski içinde oluşmuş gezegen kütlesindeki kahverengi cüceleri aramaktadır. Çalışma 5 Eylül tarihinde Science Express’de yayınlandı.

Bu cisimler küçük boyutlu ve düşük sıcaklığa sahip olduklarından kızılötesi dalga boyunda ışıma yaparlar. Bu nedenle kahverengi cüceleri karakterize etmek zordur.Bir cismin gerçek sıcaklığını belirlemek için bizden uzaklıklarını doğru tespit etmek şarttır. “Soğuk ve sönük cisimleri ancak bize yakın olması şartıyla öğreniriz. Daha sıcak ve parlak olduğu zaman daha uzaktaki cisimleri de çalışabiliyoruz.'' diyor Dupuy.

Ekip Spitzer’i kullanarak 20 ile 50 ışık yılı uzaklıktaki kahverengi cüceleri tespit edebiliyor.Bu cisimlerin uzaklıklarını belirlemek için arka plandaki yıldızların konumundaki belirgin değişimden -paralaks- yararlanılır. Spitzer Güneş çevresinde dolanan cisimler gibi yakın cisimlerin dolanımını ileri ve hafifçe geri hareketini görür. Kolunuzu uzatıp işaret parmağınıza bir gözünüzle sonra diğer gözünüzle bakın. Gördüğünüz konum farkı buradaki olaya benzer.

Yakındaki bir kahverengi cüce için bu paralaks hareketi küçüktür. Texas Austin Üniversitesi’nden Adam Kraus'a göre doğru uzaklığı tespit edebilmek için elimizde 320 kilometre uzaktaki bir ateş böceğini görecek yetenekte görsel cihazlar gereklidir.Yeni veriler gökbilimcilere soğuk ve gezegen diski gibi ortamlar için yeni bir bulmaca sunuyor. Kahverengi cücelerin sıcak yıldızlardan farklı olarak sıcaklığa bağlı gözlenebilir özellikleri güçlü veriler vermez.Bu çalışmada WISE’nin keşfettiği en soğuk kahverengi cüce örnekleri ele alınmıştır. Son iki yıl içinde keşfedilen yeni kahverengi cücelerin de çalışmaya eklenmesiyle gökbilimciler çok önemli ayrıntılara ulaşacaklarını düşünüyor.

Kaynak: Spitzer / Science Express (05 Eylül 2013)



Son düzenleyen nötrino; 17 Nisan 2016 10:51
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Nisan 2016       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Kayıp Kahverengi Cüceler

Gökbilimciler Güneş’e yakın olup henüz keşfedilemeyen kahverengi cücelerin peşine düştü. Yeni bir çalışmaya göre Güneş’e yakın bir yığın kahverengi cüce bulunuyor. Oldukça soluk olan bu cisimlerin keşfi ise çok zor. Kızılötesi teleskoplarla bile soluk bir nokta olarak görülebiliyorlar. Leibniz-Institut für Astrophysik Potsdam (AIP)’dan Gabriel Bihain ve Ralf-Dieter Scholz’un yaptığı çalışmaya göre Güneş’in komşuları arasında henüz bilinmeyen oldukça fazla kahverengi cüce yer alıyor.

Kahverengi cüceler yıldız olamayacak kadar küçük ancak gezegen sayılamayacak kadar da büyük cisimlerdir. Güneş’in en fazla % 7 kütlesine sahip bir cisim çekirdeğinde füzyon tepkimesini yani hidrojenden helyum üretimini sağlayacak kadar yeterli basınç ve sıcaklığa sahip olamaz. Bu da kendi ısı ve ışığını üretememesi anlamına gelir. Başka bir ifadeyle kahverengi cüceler “yıldız olamamış” cisim demektir. Samanyolu’ndaki yıldızların gökyüzündeki dağılımını bilmek açısından kahverengi cücelerin keşfi önemlidir.

Gabriel Bihain ve Ralf-Dieter Scholz, öncelikle bilinen kahverengi cücelerin dağılımına baktı. Dağılımda önemli bir asimetri gördüler. Yani yıldızların dağılımına göre kahverengi cüceler için oldukça bozuk bir dağılım söz konusuydu. Bunun yanında Gabriel, Gökada düzlemine yakın kahverengi cüce sayısının beklenenin çok altında olduğunu, homojen dağılım olması beklenilen gökyüzünün yarısının neredeyse boş olduğunu, sonucun beklenmedik olduğunu ve Dünya’dan bakıldığında kuzey gökyüzünün büyük bir alanının boş olduğunu ifade ediyor.

Ad:  nearest_26_BDs_2mass_sky_w3.jpg
Gösterim: 327
Boyut:  266.8 KB

Kahverengi cücelerin 6,5 parsek içindeki dağılımı. Üstteki ok Samanyolu’nun dönme yönünü göstermektedir. Merkezde görülen parlaklık kızılötesi verilerle Samanyolu’nun görüntüsüdür. (AIP/2MASS)

Böylece Güneş Sistemi’nin yakınları da olmak üzere bu alanda çok fazla sayıda kahverengi cüce olduğu sonucu çıkarıldı. Eğer bu doğru ise her dört yıldıza karşılık bir kahverengi cüce olduğu anlayışı büyük darbe alacak demektir. Yani Güneş’in çevresindeki kahverengi cüce dağılımının tekrar düşünülmesi gerekecek. Ralf-Dieter Scholz: “Küçük gezegenleri ya da benzer cisimleri görme yeteneğimiz kahverengi cücelerde başarısız oluyor. Gelecekte çok daha derinlere ve çok daha soluk cisimlere bakarak önemli sonuçlara ulaşabiliriz” diyor.


Kaynak: AIP / İlgili Makale (8 Nisan 2016)

Benzer Konular

12 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük