TEVKİF a. (ar. vakt'tan tevkif).
1. Bir suçtan dolayı bir kimseyi tutuklama: Sanığın tevkifine karar verildi.
2. Tevkif etmek, tutuklamak. || Tevkif olunmak, tutuklanmak.
—Esk.
1. Bir kimseyi durdurma, bekletme.
2. Bir şeyi alıkoyma.
3. Tevkif etmek, durdurmak; alıkoymak.
—Ask. ve Sil. Tevkif ateşi - ATEŞ. || Tevkif baraj ateşi, tevkif ateşine katılan silahların ateşleriyle kapatamadıkları bölgeleri kapatmak için top ve havanlarla yapılan ve tevkif ateşinin bir parçası olan ateş engeli.
—Cez. us. huk. TUTUKLAMA'nın eşanlamlısı.
—Su işler. Tevkif vanası, bir boruhattının tümünü ya da bir bölümünü kapamaya yarayan musluk ya da vana.
Kaynak: Büyük Larousse