YÖRÜK ya da YÜRÜK a. (esk. türkç. söze.). Orta, G. ve B. Anadolu ile Rumeli'de konargöçer yaşamı sürdüren türkmen boylarından olan kişiye XIV. yy. sonlarından başlayarak verilen genel ad.
♦ a. [Tamlayan olarak] Yörükler'e özgü, onlara ilişkin oianı belirtir: Yörük çadın.
—Etnol. Yörük çadın, yörüklerin mesken olarak kullandığı kıldan dokunmuş, tavanlı bir tür çadır. (Kıl çadır, kırk pencereli konak da denir.) [Bk. ansikl. böl ]
—Kur. tar. Osmanlılar'da yeniçerilere katılan yaya askerlere verilen ad.
—Mutf. Yörük kebabı, koyun etiyle hazırlanan bir tür kebap. (Soğan, yağda kavrulduktan sonra tencereye iri parçalar halindeki koyun eti, baharat, tuz, havuç ve salça katılıp pişirilir. Yanına et suyunda haşlanmış erişte konur.)
—ANSİKL. Etnol. Yörük çadırı genellikle deve tüyünden dokunur. Bunun yerine keçi kılı, koyun yünü kullanılarak yapılanları da vardır. Dokuma sırasında kıllar birbiriyle örtüştüğünden yağmur geçirmez. Orta direk çevresinde 5, 7,9 direk üzerine kurulur, büyüklüğüne göre iki ya da üç kapılıdır. Tavanın ortasında havalandırmayı sağlayan tütsü deliği bulunur. Çadır etekleri kazıklara, el dokuması kolanlarla bağlanır. Yer ve iç duvarlar, el dokuması yörük kilimleriyle bezelidir. Genellikle birkaç bölmeden oluşur. Yatma ve oturma yerleri ayrıdır. Büyüklerinde hayvanlar için de ayrı bölme bulunur Yerlere minder ve yastıklar döşenir. Konuklar kapının karşısına gelen bölümde ağırlanır. Herkesin oturabileceği yer belirlenmiştir. El dokuması erzak, giyecek çuvalları aynı zamanda dekoratif bir öğe oluşturur.
Kaynak: Büyük Larousse