TÖVBE a. (ar. tevbe).
1. işlediği bir günah ya da bir suçtan dolayı büyük pişmanlık duyarak bunu bir daha yapmamaya söz verme. (Bk. ansikl. böl.)
2. Tövbe bozmak, bir şeyi yapmayacağına yemin ettiği halde yapmak. || Tövbe etmek. işlediği bir günahı ya da suçu bir daha yapmayacağına söz vermek; kötü alışkanlıklarından kurtulmuş olmak: Tövbe etmiş bir kumarbaz. || Tövbe tövbe, tövbe estağfurullah, günah sayılacağı düşünülen bir şey söylendiği zaman söylenen söz. || Tövbeler olsun, tövbeler tövbesi, bir davranıştan ya da işten aşırı ölçüde pişman olan bir kimsece, onu bir daha kesinlikle yapmama kararında bulunduğunu belirtmek için söylenir.
—Esk. Tövbe-güzar, tövbe eden. || Tövbe-şiken, tövbesini bozan. || Tövbei mey, içki içmeye tövbe etme. || Tövbe-i nasuh, bir daha bozmamak üzere edilen tövbe. || Tövbei şikeste, bozulmuş tövbe.
—İsi. Tövbe ayları, müslümanlar arasında cemaziyûlevvel (büyük tövbe ayı) ve cemaziyülâhır (küçük tövbe ayı) aylarına verilen ad.
—ANSİKL. Hz. Muhammet, "Eğer sizler günah işlemeseydiniz, Allah, günah işleyip ardından tövbe eden başka insanlar yaratırdı" der. Başka bir hadiste de "Her Ademoğlu hata eder; hata edenlerin en iyisi ise hatasının ardından tövbe edenlerdir” diyerek günahın kaçınılmazlığını, günahtan vazgeçmenin büyük bir erdem olduğunu belirtir. Bu erdemin önemini ve Allah'ın içtenlikle yapılan tövbeleri kabul edeceğini dile getiren çok sayıda ayet ve hadis vardır.
Ancak İslam bilginleri tövbenin kabul edilebilmesi için bazı koşulların bulunduğunu belirterek bu koşulları şöyle sıralarlar:
1. Kötülüğü bırakmak;
2. daha önce işlenilen kötülükten ötürü içtenlikle pişmanlık duymak;
3. yaşamın sonuna kadar bir daha o kötülüğü işlememek.
Bazı din bilginleri bütün günahları bırakmadıkça tövbenin kabul olunmayacağını öne sürmüşlerse de özellikle ehli sünnet bilginleri her kötülüğün tövbesinin ayrı olduğunu, bu nedenle başka kötülükleri sürse bile bir kötülükten dolayı tövbe eden kişinin bu tövbesinin geçerli olduğunu beliftirler. Mutezile ve hariciye mezhepleri içki, zina, faizcilik gibi büyük günahlardan tövbe etmeden ölen kişinin dinden çıkmış olacağını öne sürerlerse de ehli sünnet mezhebi bu görüşe de karşı çıkar, bunların inançla ilgisi bulunmadığını, bu nedenle bu kötülükleri işleyenlerin günahkâr olsalar bile müslüman sayılmaları gerektiğini belirtirler.
Kaynak: Büyük Larousse