SAK, -kkı a. (ar şakk). isi. huk.
1. Hâkim tarafından düzenlenen ilam ve hüccetler.
2. Sakk-ı adli, mahkemeden verilmiş olan senetler, ilam, karar vb. belgeler. || Sakk-ı kadim, mahkemelerden verilmiş olan eski belgeler, senetler vb.
SAK sıf. Yörs.
1. Uyanık, gözü açık kimse için kullanılır.
2. Uykusu hafif kimse için kullanılır.
3. Sak durmak, uyanık bulunmak, tetikte olmak. || Sak yatmak, çabucak ve kolayca uyanılabilecek bir uykuya varmak.
SAK a. (fr. sac; lat. saccus, yun. sakkos,kaba manto'dan). Giy. Sak elbise, belde pensleri olmayan düz elbise.
SAK a. (ar. sak). Esk. anat. Bacağın baldır bölümü.
—Esk. bot. Sap. || Sak-ı cezri, köksap. || Sak-ı dereni, toprağın altında bir yumru oluşturan sap. || Sak-ı mültasık, yapışık sap || Sak-ı mütehaTıt, sarılgan sap. || Sak-ı tahte-l-arz, toprak altına doğru uzanan sap. || Sak-ı zahit, sürüngen sap. || Sak-ül -esved, baldırı kara.
—Esk. mat. Kenar.
—Süslem. sant. Tezhipte kullanılan çiçek motiflerinin saplanna verilen ad.
Kaynak: Büyük Larousse