ŞAK, -kkı a. (ar. şakk). Esk.
1. Yarma; yarılma.
2. Yarık, çatlak.
3. Şak etmek, yarmak, parça parça etmek.
4. Şakk-ı şefe, ağzını açma, konuşma: "Mahmut Bey'i yine arabasını alarak giderken yolda şakk-ı şefe etmez" (Ali Fuat).
—Hat. Şakk-ı kalem, hattatların kullandıkları kamış kalemlerin ucunu, mürekkebi akıtmaması için dikine çatlatma.
—isi. Şakk-ul-kamer - İNŞİKAK-I KAMER.
—Spor. Şak kündesi - KÜNDE.
ŞAK a. (yansıma söze.).
1. Kırbaç, tokat, vb. ile vurulduğunda çıkan kuru ve sert ses.
2. Şak diye, ansızın ve şaklayarak; büyük bir hızla, hemen: Yüzüne şak diye bir tokat indi. Ne sorduysam şak diye bildi.
Kaynak: Büyük Larousse