Arama

Gün Nedir?

Güncelleme: 19 Şubat 2016 Gösterim: 3.808 Cevap: 4
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
11 Temmuz 2008       Mesaj #1
nünü - avatarı
Ziyaretçi
gün
isim
Sponsorlu Bağlantılar


1 . Güneş.
2 . Güneş ışığı.
3 . Gündüz:"Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş."- H. Taner.
4 .
Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre:
"Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da."- N. Cumalı.
5 .
İçinde bulunulan zaman:
"Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu."- R. N. Güntekin. 6 . Zaman, sıra:
"Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."- H. Taner.
7 .
Çağ, devir.
8 .
İyi yaşanmış zaman:
"Zavallı, gün görmedi."- .
9 .
Bayram niteliğinde özel gün:
"Bugün Fransızların günü imiş."- .
10 .
Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı:
"Yarın Ayşe Hanım'ın günü."- .
11 .
Tarih.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

gün ağarmak
gün almak
gün atmak
gün batmak
gün bugün
gün doğmadan kimliği söylenmez

gün doğmadan neler doğar
gün doğmak (birine)
gün doğmak

güne göre kürk giyinmek gerek

gün eylemek

gün geçer, kin geçmez
(birine)
gün geçmek

gün gibi açık

gün görmek

gün görmemek

gün güne uymaz
(bir durum)
gün ışığına çıkmak

gün kavuşmak

gün koymak
günlerden bir gün
günleri gece olmak

günleri sayılı olmak
(...-ması / ...-mesi)
gün meselesi

gün ola harman ola

gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez

gün saymak

günü dolmak

günü gününe uymaz
günü kurtarmak
gününü doldurmak

gününü görmek

gününü göstermek

gününü gün etmek

gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek)
günü yetmek
gün varken davarını eve götür

gün yemek

gün yüzü görmemek

gün yüzü görmemiş (söz veya küfür)

Birleşik Sözler

günâşık
günaşırı

günaydın

gün balı

gün balığı

gün batımı

gün batısı

günbegün

günberi

gün boyu

gün çiçeği

gün dikilmesi

gün doğusu

gündöndü

gün dönümü

gün durumu

güngörmez

güngörmüş

gün gülü

gün günden

günısı

gün ışığı

günindi

gün merkezli

gün ortası

günöte

gün tutulması

gün tün eşitliği

gün yağmuru

gün yayı

gün yeli

günden güne

günebakan

günübirlik

günü geçmiş

günü gününe

günün adamı

günün birinde

ala gün

artık gün

ay gün takvimi

ay gün yılı

ek gün

elgün

her gün

iyi gün

iyi gün dostu

kara gün

kara gün dostu

mübarek gün

öbür gün

ön gün

öte gün

tam gün

ana baba günü

arife günü

aşure günü

bayram günü

çalışma günü

doğum günü

güneş günü

halk günü

hesap günü

imza günü

iş günü

kabul günü

kandil günü

kış günü

kıyamet günü

mahşer günü

paça günü

yaş günü

yıldız günü

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
11 Temmuz 2008       Mesaj #2
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Haftanın günleri Arapça, Farsça gibi dillerden bize gelmiş.
Anlamları şöyle:
Sponsorlu Bağlantılar

Pazar: Farsça bazar (alış veriş için kurulan yer, Pazar)'dan. Pazar'ın kurulduğu gün.

Pazartesi: Pazar'ın ertesi günü

Salı: İbranice salis (üç)'ten, haftanın üçüncü gününe denk gelen gün.

Çarşamba: Farsça cehar-şenbe (dördüncü gün, cehar: dört, şenbe:gün)'den

Perşembe: Farsça penç-şenbe (beşinci gün, penç: beş, şenbe gün)'den

Cuma: Arapça Cem'den Cuma (toplanma, toplantı anlamında) İslam dininin doğuşundan sonra Müslümanların haftada bir toplanıp toplum işlerini görüştüğü, birlikte ibadet ettiği toplanma günü.

Cumartesi: Cuma'nın ertesi günü.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
19 Şubat 2016       Mesaj #3
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
GÜN
MsXLabs.org & TDK, Türk Dil Kurumu

1. Güneş.
2. Güneş ışığı.
3. Gündüz:
”Bütün gün yanında kalırdım.” -A. Ağaoğlu.
4. Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre: “
“Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da.” -N. Cumalı.
5. İçinde bulunulan zaman:
”Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu.” -R. N. Güntekin.
6. Zaman, sıra:
”Ama şu son günlerde büyük bir ilerleme olmuştu kadında.” -A. Kulin.
7. Çağ, devir.
8. İyi yaşanmış zaman:
Zavallı, gün görmedi.
9. Bayram niteliğinde özel gün:
Bugün Fransızların günü imiş.
10. Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı:
Yarın Ayşe Hanım'ın günü.
11. Tarih.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
19 Şubat 2016       Mesaj #4
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
GÜN
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Gün, günlük kullanımda yirmi dört saate karşılık gelen bir zaman birimidir. Bu süre yaklaşık olarak Güneş'in belli bir noktadaki meridyenden iki geçişi arasındaki zamanın yıl içerisindeki ortalamasıdır. Dünyanın uzak yıldızlara göre kendi ekseni etrafında bir tam tur yapması için gereken süreye yıldız günü denir, gözlemevlerinde kullanılan bu zaman birimi 23 saat 56 dakikadır.

Bir takvim günü, gece saat 24.00'dan (12.00 veya 00.00 olarak da adlandırılır) ertesi gece 24.00'a kadar olan saat dilimidir. Bununla birlikte 'gün' tabiri ile bazen, gündoğumundan ertesi gündoğumuna kadar olan zaman veya sadece gündüz kastedilir.

Bir haftada yedi gün vardır. Bunlar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar olarak adlandırılırlar. Haftanın günleri gece yarısı 24.00'da başlar ve ertesi gece aynı vakitte sona erer.

Bir yıl içerisinde 365 tam gün vardır. Bir ay içerisinde 28, 29, 30 veya 31 gün vardır.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Şubat 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
gün ingilizcesi

1. day.
2. daytime, day.
3. sun.
4. daylight, sunlight.
5. day, time.
6. day, days, time, times, period.
7. happy days, better times, days of happiness.
8. special day, feast day.
9. a woman´s at-home day.
10. date (a given point of time).
–lerce for days.

–ün adamý
1. man of the hour, man of the day.
2. a man for all seasons.

– aðarmak for day to dawn, for dawn to break.
– aðarmasý daybreak, dawn.

– almak /dan/
1. to get an appointment (from).
2. to have passed (a certain age) by (a specified number of days).

– atlamamak not to miss out a day.
– batmasý sunset, sundown.

–ün birinde
1. one day, some day.
2. once, at one time in the past.

–lerden bir gün once upon a time.
– bugün. colloq. Now is the time.
– doðmadan neler doðar. proverb A lot can happen between now and then.

– doðmak
1. for the sun to rise, for day to dawn.
2. /a/ (for someone) to have an unexpected opportunity or stroke of fortune.

–ünü doldurmak
1. to complete a period of time.
2. fin. to fall due, mature.

– durumu astr. solstice.
–leri gece olmak /ýn/ to fall on evil days, meet with misfortune.
–ü geçmek /ýn/ (for a woman´s period) to be late.
– gibi açýk/aþikâr altogether clear, very clear, manifest.
– görmek to see happy days.

–ünü görmek
1. to come to a bad end; to suffer for one´s errors.
2. /ýn/ to see (one´s grown-up offspring) living a happy life.
3. to menstruate, have one´s period.

– görmemek to know nothing but unhappiness.

– görmez
1. (place) which doesn´t get any sunlight, sunless.
2. (someone) who never gets out in the sun.

– görmüþ
1. (someone) who has seen better days.
2. experienced.

–ünü görürsün! I´ll show you!/You´ll get what´s coming to you!/You´ll get your just deserts!
– göstermek /a/ to make (someone) live happily.
–ünü göstermek /a/ to show, punish (used as a threat).
–den güne/
– günden from day to day, gradually.

–ü gününe
1. day by day.
2. to the very day.

–ünü gün etmek to be really enjoying oneself, be having a real good time, be having a hell of a good time.
–ü gününe uymamak to be capricious, be fickle.
– ýþýðýna çýkmak to come to light; to become clear.
– kavuþmak/inmek for the sun to set/go down, for night to fall.
– koymak /a/ to put aside a day, assign some time (for).
– ola harman ola. colloq. One day its time will come.
–leri sayýlý olmak to be near death.
–ünü/––lerini saymak to be waiting for death.
– sürmek to live prosperously.
– tutulmak for the sun to be eclipsed.
– tutulmasý astr. solar eclipse.
– tün eþitliði astr. equinox.
– yapmak (for women) to be at home to guests.

–ü yetmek
1. (for something) to fall due, be due.
2. (for one´s last hour) to be at hand.
3. (for a woman) to fill up her term of pregnancy.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

12 Ağustos 2010 / yardım Müslümanlık/İslamiyet
6 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
8 Nisan 2010 / LaSalle X-Sözlük
31 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük