Arama

Süs Nedir?

Güncelleme: 17 Kasım 2015 Gösterim: 4.309 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Şubat 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Süs
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim
1 .
Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek.
2 .
Süsleme veya süslenme işi:
"Süse düşkün."- .
3 . Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı:
"Divan şiiri süse önem vermiştir."- .
4 . (mecaz) Güzellik veren, güzelleştiren şey:
"Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur."- T. Dursun K.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • süs için
Birleşik Sözler
  • süs bitkisi
  • süs püs

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Kasım 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SÜS a.
1. Bir bütünü süsleyen, bezeyen ona güzellik katan öğe; bezek, bezeme: Hiçbir süsü olmayan, yalın bir mimari. Bir kubbenin süsleri.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Süsleme ya da süslenme işi: Süsü pek sever. Süsten hoşlanmamak.
3. Yalnızca süsleme işlevi olan şey: Süs bitkisi.
4. Ed. Süsleyen, güzelleştiren şey: Çiçekler bahçenin süsüdür.
5. Süs için, “gerektiği ya da yararlı olduğu için değil” anlamında kullanılır: Buraya süs için gelmiyorum, bir amacım var elbette. || Süs püs, "süs” için küçümseme ve alaysama yoluyla söylenir. || Kendine ya da bir şeye, bir şey süsü vermek, kendisinde ya da bir şeyde üstün bir nitelik bulunmamasına karşın varmış gibi göstermek.

—Bahç. Süs elması, çiçeklerinin ve yapraklarının güzelliğinden dolayı süs bitkisi olarak yetiştirilen Uzakdoğu kökenli, küçük meyveli elma ağacı. (Çiçek elması da denir). [Bk. ansikl. böl. Bahç.] || Süs şeftalisi, bahçelerde süs için yetiştirilen ve ilkbaharda çiçek açan katmerli, beyaz, pembe, kırmızı ya da ebruli çiçekli şeftali ağacı (Prunus persica sinensis). [Çiçek şeftalisi ve Çin şeftalisi de denir.]

—Çiçekç. Süs bitkisi, iç ve dış dekorasyon için kullanılan bitki. (Bk. ansikl. böl.)

—Esk. denize. Baş ya da pruva süsü, eski gemilerin baş tarafına, cıvadranın altına yerleştirilen ve genellikle geminin taşıdığı adın kökenini yansıtan bir insan, bir tanrı ya da fantastik bir yaratık figürü. (1785'te alınan bir kararla geçici bir süre yasaklanan baş süsleri, yelken denizciliğiyle birlikte tamamen ortadan kalkmıştır)

—Matbaac. Bir tipo dizgisini süsleyen süsleme motifi. (Bk. ansikl. böl.)

—Müz. Bir ses ya da çalgı melodisini süslemeye ya da çeşitlendirmeye yarayan, yazılı ya da doğaçlama notalar öbeği. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Bahç. Süs elmaları Çin ve Sibirya kökenlidir; ilkbaharda çiçekleri ve sonbaharda yapraklan göz alıcı renge bürünür. Çeşitleri pek çoktur, katmer çiçekli çok güzel bir ağaç olan Çin süs elması (Malus speetabilis); katmer ya da basit küçük çiçekli M. tloribunda; M. baccata, M. prunifolia; koyu kırmızı çiçekli M. eleyi; sarkık dallı M. elisa rathke.

—Çiçekç. Süs bitkileri çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılır; kullanışlarına göre: kesme çiçek, saksı, yeşil yaprak, tarh, bordür, çit bitkisi vb.; biyolojik bazı özelliklerine göre: biryıllık, ikiyıllık, çokyıllık, soğanlı, etli, tırmanıcı, çalı, ağaççık, ağaç süs bitkisi; toprak ve iklim koşullarına göre: kiıeççil, açıkhava ya da sera süs bitkisi vb.
Biryıllık bitkiler kış sonunda ya da ilkbaharda, genç donlara dayanıklılıkları, doğaları ya da toprağın durumu göz önünde bulundurularak korunaklı ya da açık bir yere ekilirler. Hazirandan eylüle kaçlar çiçek açarlar.
İkiyıllık bitkiler bir soğuk dönemi ya da kimisi bir sıcak dönemi geçirdikten sonra çiçek açarlar. Kış sonunda ekilen bazıları aynı yıl içinde çiçeklenir, iklimin şiddetine ve dayanıklıklarına göre kıştan önce ya da ilkbaharda asıl yerlerine geçirilirler.
Açık havada yetişen çokyıllık bitkiler arasında her mevsime dayanıklı türler art arda en az üç yıl yerlerinde kalabilirler. Bunların ya yaprakları soğuğa dayanır ya da çotukları uzun ömürlüdür. Bu bitkiler çeliMe, daldırma ve tohumla üretilip çoğal tılabilir. iklime ve türe göre kıştan önce ya da sonra asıl yerlerine göçürülürler.
Dondan zarar gören “nazik" türler, çelikle üretilir, kök süren çelikler serada ya da camekânda kışı geçirir; ısıtılmış seralarda ıslah edilmiş bazı çeşitler (Begonia semperflorens, lobelya, mineçiçeği) tohumla üretilir ve teneke ya da naylon torbada yetiştirilen fideler ilkbaharda asıl yerlerine dikilir. Çeşitli türden çokyıllık su bit
kileri her mevsime dayanıklı bitkiler gibi davranır ve hep yerlerinde kalabilirler.
Soğanlı ya da köksaplı bitkilerin çoğu sağlıklı ve iyi akaçlanmış toprakta yıllarca kalabilir. Kimisi hem çimenlikte, hem taşlı bahçede, ağaçlar altında yabani türdeşleri gibi yetişebilir (safran, kardelen, nergis). Bununla birlikte, çotuklara sağlıklı iyi bir durum ve çiçeklenme sağlamak ve çok tıkız yığınlar oluşmasını önlemek için çoğu zaman sümbüller, laleler vb. yaprakları kuruduktan sonra sökülür, sonbaharda yeniden yerlerine dikilinceye kadar sağlıklı ve havadar bir yerde saklanır Sert iklimde bitkilerin üzeri toruyucu bir örtüyle örtülür. Glayöl, dalya, kana gibi yazın çiçek açan bitkiler kıştan sonra dikilir ve güz sonunda dondan korunaklı bir yere alınır.
Ağaçlar, ağaççıklar ve çalılar biçimleriyle, hep yeşil ya da dökülen yapraklarının görünüşü ve rengiyle, çiçekleriyle meyveleriyle hatta kabuklarıyla dekoratiftirler. Fidanlıklar çeşitli iklim ve toprak durumuna uygun birçok değişik tür yetiştirip sunarlar. Zakkum gibi bir takım "Akdeniz" bitkileri soğuktan korkan ve ancak yumuşak iklimli ya da soğuktan çok iyi korunan yerlerde yetişebilir.

—Matbaac. Tipo süsleri (süs resimleri, garnitür, vinyetler) uzun süre ağaç üzerine kazıma tekniğiyle yapıldı, daha sonraları sökülüp takılabilen karakterlerden ve dizgi içerisine sıkıştırılan klişelerden yararlanıldı. Fotodizgide, süslerin dizgili metin içerisine girmelerini sağlayan özel donanımlara yer verilmiştir.

—Müz. Yazılmamış süs, ses sanatçısı ya da çalgıcı tarafından doğaçlama olarak yapılır. Kimi yerlerde, yalnızca uzlaşmalı bir işaretle gösterilmiştir. Ama çoğunlukla tam olarak yazılmış ve melodinin bir parçası olmuştur. Dönemlere ve akımlara göre çeşitli adlar alır: melisma, fioritu- ra, geçiş durgu (kadans) vd. En yaygınlarına eksiltme, mordan, tril, dalgacık denir.
XVI. yy.'ın sonundan başlayarak, tek- sesli şarkı Avrupa’da süslerin gelişmesine neden oldu. Bu alanda ilk adımı atan İtalya önce recitativo’ları (Caccini), sonra da operada yer alan aryaları süsledi: fakat bu yolda o kadar ileri gidildi, hele XVIII. yy.'da iş öylesine bir ses cambazlığına dönüştü ki, başta Rossini olmak üzere birçok besteci buna bir son vermeyi düşündüler
XVII. yy.'da vokal müziği örnek alan birçok fransız besteci çalgı müziğinde de aşırı süslere yer verdiler (Lully'nin kemanı, Couperin'in klavseni). Alman ülkeleri de bunun etkisinden kurtulamadılar (J. S. Bach).
XIX. yy.'da, şarkıcı saltanatının sona ermesi ve daha ifadeli, daha dolgun sesli çalgıların ortaya çıkmasıyla süsleme merakı da azaldı. Fakat XX. yy.’da, doğu müziğinin keşfedilmesiyle (Rimskiy-Korsakov' dan raga'ya kadar), bu kez doğu müziğinin süslemeleri benimsendi ve sesler küçük aralıklarla (örneğin çeyrek sesler) birbirine bağlanmaya başladı.
Görünüşün aksine süs, gereksiz bir eklenti değil, duyguları yansıtan bir anlatım aracıdır. Bunun böyle olduğunu Chopin bütün müzik dünyasına kanıtlamıştır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

18 Kasım 2007 / H€L€N Ziraat
1 Haziran 2010 / _Yağmur_ Ziraat
14 Mart 2011 / _Yağmur_ Ziraat