Yardım Nedir?

YARDIM

1. Bir kimseye destek olma, kendi gücünü, olanaklarını onunkisiyle birleştirme, sorunlarını çözmeye, sıkıntılarını gidermeye çalışma: Bu belalı işten ancak sizin yardımınızla kurtulabilir. Ondan yardımınızı esirgemeyin. Yardıma gereksinimi olmak. Sizin yardımınızla başannm.
2. Yoksulluk çeken, paraya gereksinimi olan bir kimseye, bir gruba, bir ülkeye vb verilen maddi destek; bağış: Belediye sosyal hizmetler bürosu ona bir miktar yardımda bulundu. Seçim öncesi partiye gönderilen yardımlar. Yoksul çocuklara yardım kampanyası. Yoksul ülkelere gıda yardımı.
3. Tehlikede olan bir kimseyi, bir grubu kurtarmak için gönderilen insan ya da maddi güç: Dağda mahsur kalanlar için yardım gönderildi.
4. Bir şeyin sağladığı yarar, olanak; bir şeyin etkisi, katkısı: Bu haritanın yardımı olmasaydı yolumu bulamazdım. Sözlük yardımıyla metni çözmek. Rüzgâr yardımıyla yol alan yelkenliler.
5. Bir kimseye, bir topluluğa yardım etmek, yaptığı bir işte onlara yardımda bulunmak, olanaklarını onunkilerle birleştirmek, onları tehdit eden bir tehlikeden kurtulmalarını sağlamak: Çocuk- lann giyinmelerine yardım ediyor. Arkadaşının güçlükleri yenmesine yardım etmek. Bir yaralıya, güç durumda kalan dağcılara yardım etmek.
6. Bir kimseye yardım etmek, gereksinimi olan bir kimseye maddi yardımda bulunmak: Mültecilere yardım etmek için para toplamak.
7. Bir şeye, bir şey yapmaya yardım etmek, bir şeyden söz ederken, bir eylemin gerçekleşmesini kolaylaştırmak: Bu haplar uyumanıza yardım eder.
8. Bir kimseye yardım yapmak, yardım etmek.
9. Bir kimseye yardımda bulunmak, yardımı dokunmak, ona yardım etmek: Hepimize yardımı dokundu. ll Yardıma koşmak, güç koşullara düşen bir kimseye büyük bir istekle yardım etmeye çalışmak. ll Kimseye yardımı olmamak, kimsenin işine yaramamak.

—Bine. Binicilik sporunda süvarinin atın sevk ve idaresi, ayrıca eğitimi için uyguladığı davranışlar bütünü. Binicilikte üç tür yardım vardır ve bunlar birlikte uygulanır: dizgin, baldır ve ağızlık yardımı. (Bunlara ortak yardımlar da denir.) Bu yardım türünde eller dizginler aracılığıyla ata dayanak sağlar; atı sağ ve sol yönlere sevk ederek, baş boyun uzatır, gerektiğinde atı toplar. Yapay yardımlar olarak adlandırılan öteki yardımlar ise mahmuz, kamçı ve kırbaç gibi araçlardan oluşur.

—Caz. huk. Yardımdan kaçınma.

—Huk. Yardım nafakası — NAFAKA. ll Yardım sandığı - SANDIK. ll Sosyal yardım, korunmaya muhtaç kişilere devletçe yapılan maddi destek.

—İşi. ikt. Teknik yardım, kendisine bir ihtira beratı ya da "how-know” devredilen gerçek ya da tüzel kişiye, devredilen bilgileri kullanabilmesi için (yalnızca belgelerin tesliminin bunları uygulamaya koymaya yeterli olmaması durumunda) yapılan yardım. (Bu yardım en başta, berattan yararlanan gerçek ya da tüzel kişipin çalıştırdığı elemanın alıştırılması ya da yetiştirilmesi biçiminde olabilir.)

—Reanim. Dolaşım yardımı, akut kalp yetersizliğini çeşitli yöntemlerle (dıştan kalp masajı, damarlan büyük moleküllerle doldurma. damar etkileyici ilaçlar, aort içine sokulan bir sonda ile diyostolik itime karşı gelmek) kısa bir süre için ortadan kaldırmayı sağlayan teknik (Hepsi bir değerde olmayan bu yöntemler, gerektiğinde bir arada uygulanabilir.) ll Solunum yardımı, akut bir solunum yetersizliğini çeşitli yöntemlerle kısa bir süre için ya da temelli ortadan kaldırmayı sağlayan teknik.

—Uluslarar. ikt. Yardım elemanı, bazı uluslararası istatistiklerde, bir ülkeye yapılan mali yardım operasyonunun özelliğini oluşturan koşullann tümü (faiz oranı, kredinin süresi vb). [Örneğin, sermaye piyasasının faiz oranı % 10 ise, % 10 faizle verilen bir kredinin yardım elemanı sıfır demektir; bu durumda bağışın yardım elemanı % 100'dür.) ll Kalkınmaya yardım, ekonomisi, gelişmiş ülkeler tarafından geüşmekte olan ülkeler yararına yapılan kaynak aktarmaları (özellikle sermaye aktarmaları). [İki türlü yardım vardır: bütçe kaynaklarından kamu yardımı ve yatırımlar, borçlar ve kişisel bağışlardan oluşan özel yardım.] (GELİŞME.)

—ANSİKL. Cez. huk. Bir felaket ve karışıklık anında ya da suçüstü bir olayın meydana gelmesi sırasında, geçerli bir özür olmaksızın gereken hizmet ve yardımı yapmaktan ya da bilgisi için kendisine başvuran görevli memurlara gerekli bilgiyi vermekten kaçınan kişi, Türk cez. k.'nun 527. maddesine göre hafif para cezasıyla cezalandırılır.

Yardımdan kaçınma

Kimi durumlarda bir kimsenin yardımdan kaçınması, hafif de olsa, suç sayılmıştır. Türk cez. k.’nun 527. maddesine göre bir kimse, bir felaket, kargaşalık ya da suçüstü durumunda geçerli bir özürü bulunmaksızın gereken hizmet VB yardımı yapmaktan kaçınırsa hafif para cezasıyla cezalandırılır. Görevini yaptığı sırada kendisine başvuran memurlara gerekli bilgiyi vermeyen kimse de aynı cezayla cezalandırılır.

—Huk. Sosyal yardımlar, sosyal sigorta kapsamı dışındaki kişilere yönelik önlemlerdir. Bu yardımlar devlet bütçesi ya da bu amaçla konmuş özel vergilerle finanse edilir Bu yardımlar parasal nitelikte olabileceği gibi hizmet niteliğinde de olabilir. Örneğin altmış beş yaşını geçmiş muhtaç kişilere verilen aylıklar parasal nitelikte, çocuk ve yaşlılar için açılan bakımevleri de hizmet niteliğinde sosyal yardımlardır.

yardım ingilizcesi

• help, aid, assistance, succour, succor " muavenet; contribution; donation