KARAVANA a.
1. Genellikle orduda erlerin yemeğini dağıtmada kullanılan geniş ve derin metal kap; bu kabın içindeki yemek: Bakır karavana. Bir karavana fasulye dağıtıldı.
2. Yemek: Karavanaya aç gözlerle bakmak. Bugünkü karavanayı beğenmedi.
3. Arg. Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama; boş atış: Bütün atışları karavanaydı.
4. Karavana atmak, yaptığı ya da giriştiği bir işten olumlu sonuç alamamak. || Karavanadan yemek, hep birlikte aynı kaptan yemek; gösterişsiz, sade bir yaşam sürmek.
—Ask. Karavana borusu, yemek zamanının duyurulması için belli bir notayla boru çalınarak yapılan çağrı, (yemek BORUSU da denir.)
—Ask. denize. Gemilerde erata yemek dağıtımında kullanılan büyük kap.
—Fırınc. içine hamurun üzerine serpilecek unun konduğu küçük boyutlu leğen.
Kaynak: Büyük Larousse