Hâl -li
isim (ha:li) Arapça §¥l
1 . Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet:
Kötü durum, sıkıntı, dert:
Durum.
Sponsorlu Bağlantılar
1 . Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet:
"Herkes hâline göre bir hediye verdi."- H. R. Gürpınar.2 . Davranış, tutum, tavır:
"Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir."- O. Rifat.3 . Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman:
"Bugün yazılan her kitap hâlden istikbale bir habercidir. Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır."- Y. K. Beyatlı.4 . Güç, kuvvet, takat:
"Şimdi gezmeye çıkacak hâlim yok."- .5 . mecaz
Kötü durum, sıkıntı, dert:
"Zavallının başına ne hâller geldi."- .6 . dil bilgisi
Durum.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- hâlden anlamak (veya bilmek)
- hâle yola koymak
- hâl hâlin yoldaşıdır
- hâl hatır sormak
- hâli harap olmak
- hâli kalmamak
- hâline bakmamak
- ... hâline gelmek
- hâline köpekler bile güler
- hâlini almak
- hâli tavrı yerinde
- hâli üzere
- hâli vakti yerinde
- hâli (veya hâlleri) duman olmak
Birleşik Sözler
- hâl değişimi
- hâl dili
- hâl eki
- hâl tercümesi
- hâl ulacı
- hâlihazır
- arzuhâl
- behemehâl
- fevkalade hâl
- hasbihâl
- her hâlükârda
- hüsnühâl
- ilmihâl
- iyi hâl
- lisanıhâl
- medeni hâl
- olağanüstü hâl
- seferî hâl
- tercümeihâl
- yalın hâl
- aksi hâlde
- fena hâlde
- herhâlde
- her hâlde
- o hâlde
- şu hâlde
- ay hâli
- insan hâli
- insanlık hâli
- isim hâli
- keyif hâli
- nez hâli
- vasıta hâli
- yönelme hâli
- yükleme hâli
- kendi hâlinde
- koro hâlinde
- orta hâlli
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!