Arama

Kalafat Nedir?

Güncelleme: 13 Şubat 2016 Gösterim: 9.278 Cevap: 2
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Nisan 2009       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
kalafat
isim, denizcilik Rumca
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi:
"Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım."- Halikarnas Balıkçısı.
2 . tarih Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı.
3 . tarih Osmanlı Devleti'nde vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık.
4 . mecaz Onarma, tamir etme.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

kalafata çekmek

Birleşik Sözler

kalafat kalemi kalafat yeri

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KALAFAT a. (ital. calafato). Denize.
1. Güverte tahtalarının, borda ve alabanda kaplamalarının armozlarını üstüpüyle doldurup ziftleyerek sızdırmaz hale getirme.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Su sızdıran perçin başlarını özel keskilerle döverek sızdırmaz hale getirme.
3. Onarma, tamir etme.
4. (Bir gemiyi) kalafata çekmek, onu kalafatlamak için kıyıya çekmek. || (Bir kimseyi) kalafata çekmek, onu azarlayıp paylamak.

—Denize. Kalafat demiri, kalafatlamada kullanılan kör keskilerin tümüne verilen ad. || Kalafat eskisi, eskimiş kalafat üstüpülerini kesmede kullanılan geniş ağızlı keski. || Kalafat tokmağı, kalafat üstüpüsünü armozlara sıkıştırmada kullanılan ağaç tokmak. (Bu tokmakların başı, dağılmaması için demir çemberlerle berkitilir.) || Kalafat yuvası, iki borda kaplamasının arasında kalan, üstüpü sıkıştırılmış ve ziftlenmiş aralık. || Kalafata açmak, kalafat yuvalarındaki eskimiş kalafatları köfteruzla çıkarıp temizlemek. || Kalafatı atmak, kalafat yuvalarına sıkıştırılmış üstüpülerden söz ederken, zamanla gevşeyip çıkmak. || ince kalafat, çok dar olan kaplamaların armozlarına pamukla ya da ince üstüpüyle yapılan kalafat.

—Giy. Yeniçerilerin günlük yaşamda kullandıkları altı dar üstü geniş, dilimli ve yüksek başlık. (Bk. ansikl. böl.) || Çatal kalafat, üzerine birbirini çaprazlamasına kesecek biçimde iki ayrı yönde sarık sarılmış kalafat. || Dal kalafat, sarık sarmadan kullanılan kalafat. (Keçeden yapılmış kalafat üzerine bir tat kalınca tülbent konup dilimleri birlikte dikilerek yapılır, ayrıca üzerine sarık sarılmazdı.) || Destarh kalafat, üzerine sarık sarılmış kalafat.

—ANSİKL. Giy. Kalafat keçeden yapılır, rengi kullanacak olanın rütbe ve mevkiine göre devetüyü, sarı, yeşil, mor, al olmak üzere değişirdi. Altı başa göre yapılır, üste doğru giderek genişler, üzeri alttaki pamuk ve astarla birlikte eşit dilimler halinde dikilirdi. Sonraları topçu subaylarının giydiği başlığa da bu ad verildi. 1826'da Yeniçeri ocağı'nın kaldırılmasıyla kalafatın giyilmesi yasaklandı.

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kalafat ingilizcesi
  • caulking (a boat´s seams).
  • –ý atmak (for a seam´s caulking) to come loose.
  • –a çekmek /ý/ to careen (a ship) for caulking.
  • – demiri caulking iron, caulker.
  • – etmek /ý/
1. naut. to caulk.
2. to repair superficially.
3. to make up (a face).

  • – üstüpüsü oakum.
  • – yeri careening ground.
SİLENTİUM EST AURUM