Arama

Yüzey Nedir?

Güncelleme: 29 Haziran 2015 Gösterim: 6.848 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
31 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yüzey

Sponsorlu Bağlantılar
isim, matematik

Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).


Birleşik Sözler
  • yüzey araştırması
  • yüzey bilimi
  • yüzey şekilleri
  • silindirsel yüzey
  • yanal yüzey

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YÜZEY a.
1. Bir cismin dışı, dış yüzü; satıh.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir sıvının, suyun üst yüzü.
3. Soyut bir şeyin ilk göze çarpan yönü: Konunun yüzeyinde kalmak.

—Boyac. Boyacının sıva, boya, vernik ya da benzer bir malzemeyle kaplayacağı nesnenin dış yüzü.

—Dalgavetitr. Dalga yüzeyi, dönemli bir dalganın belli bir bileşeninin aynı anda aynı faza sahip olduğu noktalar kümesi. (Bir noktadaki dalga yüzeyi normali, yayılma doğrultusudur.)

—-Dy. Yuvarlanma yüzeyi, ray ve bandajın, yuvarlanma sırasında, birbirine değen ölümleri.

—Fiz. Yüzey gerilimi, denge halindeki sı- .yı yüzeyin genişlemesini sağlamak için birim uzunluğa uygulandığı varsayılan kuvvet. (Eşanl. KILCAL DEĞİŞMEZLİK.) [Bk. an- sikl. böl.]

—Fiz. ve Kim. Yüzeyler bilimi, bir katı ile bir başka ortam (katı, sıvı ya da gaz) arasındaki süreksizlik bölgesinin fiziksel ve kimyasal özelliklerini saptamayı ve o bölgede oluşan olayları incelemeyi amaçlayan araştırma alanı. (Bk. ansikl. böl.)

—Fizs kim. Yüzey etkeni, molekülünde çözünmeyi sağlayabilen işlevsel bir grup ile.suya karşı az ilgi gösteren bir kökün bulunduğu kimyasal bileşik. (Bk. ansikl. böl.) || Yüzey gerilimi, bir sıvının iyonları ya da molekülleri arasındaki çekimden doğan ve yğzey ya da arayüzeyde ortaya çıkan gerilim. (Denkleşmemiş molekül kuvvetlerinden kaynaklanan bu gerilim, kılcallık, sıvı yüzeylerinin büzülmesi, damla ve kabarcıkların küre biçimini alması gibi kimi olaylara yol açar ve birim uzunluğa etkiyen kuvvet olarak ölçülür.)

—Foto. Duyarlı yüzey, bir fotoğrafın duyar- katını, plakayı, filmi ya da kâğıdı belirten genel ad.

—Geom. Sonlu ya da sonsuz bir uzay parçasının sınırı ya da çevresi olarak tanımlanabilen kuramsal matematik nokta kümesi. (Uygulanabilir bir yüzey için "kâğıt yaprağı" iyi bir model oluşturur.) || Boyutu üçten büyük ya da üçe eşit bir E afin uzayında, İR2 nin bir A parçasının, A dan E içine g fonksiyonuyla, (A, g) parametrelenmiş' bir yüzey olacak biçimde görüntüsü. || Zincir yüzeyi, bir zincir eğrisinin doğrultmanı etrafında dönmesiyle doğurulan yüzey.

—Isıbil. Kazanın ızgara yüzeyi, üzerine kömür dökülen delikli yüzeyin tümü; bu yüzeyden giren yanma havası küllükten ocağa geçer.

—inş. Döşeme yüzeyi, üzerine parke, döşeme karosu ya da kaplama yerleştirilen kagir yüzey.

—İşlem. Yüzey işleme, özel tezgâhlar ya da aygıtlar kullanarak düzgün ve düzlemsel yüzeyler oluşturmayı sağlayan işlem. | Yüzey işleme tezgâhı, yüzey işlemede kullanılan tezgâh. || Başlama yüzeyi, işlenmemiş bir parçanın, diğer yüzeylerini işleyebilmek için tezgâh üzerine temas eden yüzey. || Birleşik yüzeyler, aralarındaki geometrik bağıntı aynı anda ya da en azından ara parça sökülmeden bir iş leme gerektiren yüzeyler. || Referans yüzeyi, daha sonra gerçekleştirilecek işlemlere ve denetimlere örnek oluşturan işlenmiş yüzey.

—Jeomorfol. Yoğuşma yüzeyi, bir arada bulundukları ince malzemenin ayrılması sonucu yüzeyde toplanan kaba malzeme. (Daha sonra alttaki malzemeyi koruyan yoğuşma yüzeyi rüzgârın [çöllerde rüzgâr süpürmesi yüzeyi ya da regler] ya da akarsuların etkisiyle oluşabilir.)

—Kim. müh. Özgül yüzey, bir birim kütle içinde bulunan madde taneciklerinin toplam yüzeyi. (Özgül yüzey, gram başına genellikle metre kare cinsinden ifade edilir ve bir maddeyle gerçekleştirilen kimyasal tepkimeye açık arayüzeyi belirtir: heterojen katalizde daha çok özgül yüzeyi yüksek olan bileşenler yeğlenir.)

—Metalürj. Yüzey hazırlama, yüzey işlemi uygulanacak parça yüzeylerinin temizlenmesi amacıyla uygulanan işlem. || Yüzey işlemi, aşınma, korozyon ve ısı etkisine karşı belirgin direnç özellikleri kazandırmak ya da temizlemek amacıyla metal parçaların yüzeyine uygulanan işlem. || Yüzey kusuru, çeşitli işlemler sırasında metal yüzeylerinde çukurlar ya da damarsı çıkıntılar biçiminde ortaya çıkan özürlerin genel adı. || Yüzey sertleştirme, metal parçalarda yalnızca yüzeylerin sertleştirilmesi amacıyla uygulanan işlem. || Yüzey soğuma eğrisi, ısıl işlemden geçirilmiş bir metal parça yüzeyinde soğuma hızını gösteren eğri. || Birleşme yüzeyi, bir döküm kalıbında, kalıbın iki bölümünü birbirinden ayıran yüzey. (Bu yüzey kimi zaman düz olmayabilir.)

—Su yapı. Eğik yüzey, bir geminin bir havuzdan ötekine geçişini sağlayan ve eğik bir düzlem üzerine tespit edilmiş raylar üzerinde hareket eden bojilerle taşınan su dolu bir tekneden oluşan yapı. (Bk. ansikl. böl.)

—Teknol. Yüzey durumu, bir cismin yüzeyinin yapısı ve pürüzlülüğü.

—Vet. ve Zootekn. Aşınma yüzeyi, besinlerin ya da karşıt dişin sürtünmesi sonucu memeli bir hayvanın dişlerinin aşınmasıyla ortaya çıkan düz ya da kabartmalı yüzey. (Aşınma yüzeyinin görünümü hayvanın yaşı ve kimi durumda, çiğneme kusurları hakkında bilgi verir.)

—Yerbil. Peklemiş yüzey, tortullarda, iki katmanı ayıran, demir oksitlerle örtülü ve biyoturbalaşma etkisinde, tortullaşma sürekliliğinde bir duraklama, hatta geçici bir çıkma gösteren yüzey. || Süreksizlik yüzeyi, bir kayaçta (çatlak), bir arazide (anormal bir dokanağa yol açmaz) sürekli olmayan yüzey. || Katmanlaşma yüzeyi, aynı petrografik yapıdaki iki katmanı ayıran süreksizlik. |j Tektonik yüzey, atımsız arazi kırığı.

—ANSİKL. Boyac. Yüzeyler iki grupta toplanabilir: gözenekli yüzeyler (alçı, kireçli ya da çimentolu harçta yapılmış sıva, beton, tahta, karton, bez vb.) ve gözenekli olmayan yüzeyler (esas olarak metaller ve metal alaşımları). Bütün yüzeyler boyanmadan önce çok özenli bir hazırlığı gerektirir. Bu hazırlığın amacı yüzey ile ilk boya tabakası arasına, yüzeye mümkün olduğu kadar fazla yapışma gücü gösteren ve aynı zamanda, ilk boya tabakası için de bir tutunma temeli oluşturan bir tabaka yerleştirmektir. Bu işlem daima, yüzeyin üzerinde bulunabilecek zararlı yabancı maddelerin uzaklaştırılması için dikkatli bir temizlikle başlar.

—Fiz. Yüzey gerilimi olayları bir sıvının serbest yüzeyinde gözlemlenir. Bunlar, var olan diğer kuvvetlerin izin verdiği ölçüde bu serbest yüzeyi küçültmeye çalışırlar. Örneğin, havada asıltı halindeki küçük bir su damlacığı (sis) gerçekte yalnız yüzey gerilimine bağlıdır; bu gerilim de, ona, belirli bir hacim için en küçük olası yüzeyi sağlayan biçimi, yani küre biçimini verecektir.
Yüzey gerilimi olayı, moleküllerarası kuvvetlerin varlığından kaynaklanır. Bir yüzey molekülünün, derindeki bir molekülden daha az komşu molekülü olduğundan, derindeki bir molekülü yüzeye getirmek için, yani serbest yüzeyi artırmak için bağları koparmak gerekir. Buna karşılık, kendiliğinden oluşacak olay yüzey azalmasıdır
Bir sıvının serbest yüzeyinin bir bölümünün azalmasını önlemek için, yüzeye teğet düzlem içinde, sınırın her noktasında yer alan ve bu sınıra dik olan kuvvetleri kenarlarına uygulamak gerekir. Sınırın bir dİ uzunluğu için kuvvetin değeri şu şekilde ifade edilir: dF=Adl, burada A, belirli bir sıvının (belli bir sıcaklıkta) ayırtedici nitelikteki değişmezidir. N/m olarak ifade edilen A değişmezi, “yüzey gerilimi değişmezi" ya da yalnızca “yüzey gerilimi” olarak adlandırılır.
Bir küresel ayırım yüzeyinin iki yüzü arasındaki basınç farkı. Yüzey gerilimi bu yüzeyi azaltmaya ve böylece de kürenin hacmini küçültmeye çalışır. Böylece kürenin içinde ortaya çıkan üstbasınç, denge konumunda, yüzey geriliminin etkisini dengeler.
Kürenin içi ile dışı arasındaki bu basınç farkı (Laplace yasası) Ap= 2A/r’dir (r, kürenin yarıçapı). Bu bağıntı, özellikle, küresel bir aymerceğin iki yüzü arasındaki basınç farkını ve kılcal bir borudaki düzey farkını (Jürin yasası) hesaplamayı sağlar.

—Fiz. ve Kim. Yüzeyler bilimi. Bir katı ile bir başka ortam arasındaki arayüzeyi etkileyen olaylar çok çeşitlidir ve çok büyük bilimsel ve teknik bir öneme sahiptir: mekanikte, sürtünme, aşınma, yağlama ve polisaj; aderans: metalürjide, korozyon ve koruyucu katmanlar, yüzey işlemleri, tane- lerarası ayrışma; elektron engeli etkisi, ince katmanlar; yüzde tutma ve heterojen kataliz, ilgili yüzey katmanının, olayın ve malzemenin cinsine göre birkaç yüz pikometreden birkaç mikrometreye kadar değişen bir kalınlığı vardır. Bu katmanın temel ayırtedici özellikleri yapı (kristalli ya da amorfy doku (çeşitli bileşenlerin düzenlenişi) ve kimyasal bileşimdir (içerdiği elementler, bu elementlerin derişimi, bu derişimin derinliğe bağlı olarak değişimi (derişim profili] ve bu elementlerin oluşturduğu bileşiklerin cinsi). Yüzeyleri çözümlemede birçok yöntem kullanılır; bu yöntemler, incelenen örneği, uygun enerji ve türdeki parçacıklar akışının, bir manyetik ya da elektriksel alanın ya da bir ısıl akının etkisinde bırakmaya ve geriyayınmış gelen parçacıkları ya da yayımlanan ikincil parçacıkları algılamaya dayanır. Temel yöntemler, optik mikroskopla ölçme, iletimli ya da taramalı elektron mikroskopuyla ölçme, alan yayımlı (elektron ya da iyon) mikroskopla ölçme X ışınlarının ya da yavaş elektronların kırınımı, çeşitli tayfölçümler (optik, kızılaltı, Auger), X fluorışıması, elektron mikrosondası, kütle tayfölçümü, iyon yayınımı vb.'dir. Bu yöntemlerin her biri çeşitli fiziksel ve/ya da kimyasal ayırt- edici özellikler hakkında bilgiler verir.

—Fizs. kim. Yüzey etkenlen, daha çok çözelti durumunda ortaya çıkan ayırtedici fizikokimyasal özellikler taşır ve bu özellikler yüzey enerjisi ve gerilimi, arayüzey enerjisi ve gerilimi, yayılma sonunda oluşan yapışma enerjisi ve gerilimi ile bağlanma açısı kavramlarında ifadelerini bulur. Yüzey etkenleri anyonsal yüzey etkenleri, katyonsal yüzey etkenleri, amfolit yüzey etkenleri ve iyonsal olmayan yüzey etkenleri olarak dörde ayrılır. Anyonsal yüzey etkenlerinde bir ya da daha çok işlevsel grup vardır ve bu gruplar, yalnızca eksi yüklü organik bir iyon ile çözünmeyi sağlayan metalsel ya da metal niteliğinde bir iyon vererek sulu çözelti içinde iyonlaşabilirler. Katyonsal yüzey etkenlerinde bir ya da daha çok işlevsel grup bulunur; bu gruplar ancak artı yüklü organik bir iyon ile çözünmeyi sağlayan genellikle anorganik ve eksi yüklü bir iyon vererek sulu çözeltide iyonlaşır. Amfolit yüzey etkenlerinde de bir ya da daha işlevsel grup bulunur; sulu çözeltide iyonlaşan bu gruplar, ortamın koşullarına bağlı olarak ürüne anyonsal ve katyonsal yüzey özellikleri kazandırırlar. iyonsal olmayan yüzey etkenleri ise sulu çözelti içinde iyon oluşturmazlar. Bufların sudaki çözünürlükleri, moleküllerinde suya karşı yüksek ilgi gösteren işlevsel grupların bulunmasına bağlıdır.

—Su yapı. Eğik yüzey. Tekne, yapıyı birleştiren iki havuzdan biri ya da diğeriyle bağlantıyı sağlayan sızdırmaz iner ksilkar. kapaklarla donatılmıştır. Ayrıca bu havuz
ların her birinin ucunda da iner-kalkar kapaklar bulunur. Bir bağlama düzeneği, geminin havuzdan tekneye geçişini sağlamak için (ya da tersi) havuz kapakları ile tekne kapaklarını birleştirmeyi sağlar.
Ayrıca, teknenin, geminin ilerleme yönünde yer değiştirdiği boylamasına eğik düzlemler (Belçika'da, Charleroi Brüksel kanalı üzerindeki Ronquiöres yapısı [90 m x 12 m boyutundaki iki tekne % 5'lik bir eğimle almaşık olarak iner çıkar] ve Sibirya'da, Yenisey üzerindeki Krasnoyarsk yapısı) ve teknenin ilerleme yönüne dikey olarak yer değiştirdiği yanlamasına eğik düzlemler de (Marne au Rhin kanalı üzerindeki Arzviller yapısı [40 m x 6 m'lik bir tekne 44,55 m'lik bir yokuşu % 41 ’lik bir eğimle iner ya da çıkar]) vardır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

22 Aralık 2015 / zbaloglu Cevaplanmış
13 Mayıs 2014 / Misafir Soru-Cevap
6 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
15 Şubat 2016 / _EKSELANS_ X-Sözlük