PRENS a. (fr. prince; lat. princeps,-ipis, birinciden).
1. Bir hükümdarlığa sWıip erkek. (Bk. ansikl. böl. Tar)
2. Bir hükümdar ailesine mensup erkek.
3. Fransa' da en yüksek soyluluk unvanı.
—Tar. Krallık prensi, kralın erkek vârisi, veliaht. || Soydan prens, bir hükümdar ailesinde erkek tarafından gelen prens.
—ANSİKL Geç imparatorluk sonunda kaybolan prens unvanı Ortaçağda küçük bir devletin hükümdarını belirtmek üzere, latince biçimiyle (prİnceps), yeniden ortaya çıktı: 774'te, Benevento'nun lombardialı dükü Arechis, Pavia monarşisinin yıkılmasıyla bağımsızlığına kavuşunca prİnceps unvanını aldı. Daha sonra, Benevento prensliğinin parçalanması sırasında (IX. yy.), Capua ve Salerno prenslikleri ortaya çıktıysa da, bunlar bir süre sonra Roberto Guiscardo tarafından ilhak edildiler (XI.-XII. yy.). Bu unvan hıristiyan Doğu'ya büyük bir olasılıkla Normanlar tarafından götürüldü: nitekim burada 1098-1268 arasında Antakya" prensliğine ve ayrıca Celile ya da Taberiye prensliğine rastlanır. İtalya'da, Ortaçağ'ın sonundan itibaren prenslik unvanları çoğalmaya başladı (Roma, Napoli, Sicilya prensleri).
Almanya’da, prens (FCırst) önceleri yalnızca bir görevliydi (dük, markgraf, saray kontu, kont); verasetle intikal hakkını ancak XII. yy.'da elde etti. 1180'den sonra, imparatorluk şansölyesi, prens unvanını, ancak doğrudan doğruya imparatora bağlı ve imparatorluk diyet meclisine (Reichstag) katılmakla yükümlü vasallere veriyordu. Bunların sayısı durmadan arttığı için, sonunda Altın mühürlü ferman (1356) ile içlerinden yalnız yedi tanesine imparatoru seçme hakkı tanındı; basit prensler ise, artık Reichstag'ın ikinci meclisini oluşturmaya başladılar. XVI. yy.'ın başında, otuz kadar kilise prensiyle (başpiskopos, piskopos, başrahip, tarikat başkanı) altmış kadar laik prens bulunuyordu. Prensin zaten büyük olan özerkliği, Westfalen antlaşmalarının da (1648) gösterdiği gibi, XVII. yy.'da daha da genişledi 1803 imparatorluk fermanı'yla hemen bütün kilise prenslikleri laikleştirildi ve laik prensliklerden bir bölümünün dolaylı olarak imparatora bağlanmasına olanak sağlandı. Nihayet, imparatorlukla birlikte (ağustos 1806), Almanya’da prenslik unvanı da ortadan kalktı.
Rusya'da prens ya da knyaz' unvanı, 1917'ye kadar sürdü.
Fransa’da Charles V, soydan prensler sınıfını kurdu. Bazı derebeyi aileleri, Ortaçağ'ın sonundan beri, prenslik unvanına sahip olduklarını ileri sürdülerse de, onlara bu payeyi veren belgeleri hiçbir zaman ortaya koyamadılar. Bununla birlikte kral, bazı ailelerin (Broglie, Bauffremont) Kutsal imparatorluk zamanında verilmiş bir prenslik unvanını taşımalarına müsaade etti. Devrimin kaldırdığı (1790) bütün unvanları yeniden ihdas eden (1808) Napolöon, bütün yüksek mevki sahiplerine ve bazı mareşallere prens unvanı verdi ve bunu soyluluk hiyerarşisinin en üst dere cesi yaptı.
OsmanlI imparatorluğu'nda prens unvanı, Batı etkisiyle son dönemlerde hanedanın bazı erkek mensupları tarafından gayri resmi olarak kullanıldı.
Kaynak: Büyük Larousse