Kuran ve hadiste, kendisinden kastedilen mânâ açıkça anlaşılan, yoruma ihtiyaç bırakmayan lafızlara "sarih" denir. Böyle sarih olan bir emir veya nehiy (yasak) üzerinde tereddüt olmaz, sadece istenen şey yerine getirilir.
Bir adam uşağına, "Bana bir bardak su getir" dese uşak da ona şurup getirse acaba efendisinin emrini yerine getirmiş olur mu? Şüphesiz olmaz.
Efendisinin emrini yerine getirmek için mutlaka su getirmesi lazımdır. Çünkü su kelimesi gayet açıktır.
Fakat aynı adam uşağına, "Bana bir içecek getir" dese uşak da ister su, ister ayran, ister portakal suyu getirsin, yine emre itaat etmiş olur. Çünkü içecek tabiri şümullüdür. Ama uşak efendisinin içecekten ne murad ettiğini ararsa, murad ettiği şeyi bulmaya çalışırsa içtihat yapmış olur.
Kuran ve hadiste ne demek istediği açıkça belli emirlere sarih veya nass denir. Bunlar üzerinde münakaşa yapılmaz. İçtihat da sumüllü emirler üzerinde olur.