Arama

Plan Nedir?

Güncelleme: 5 Aralık 2015 Gösterim: 6.199 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Plan

Sponsorlu Bağlantılar
isim (l ince okunur) Fransızca plan
1 . Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen:
"Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar."- H. Taner.
2 . Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim:
"O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu."- R. N. Güntekin.
3 . sinema, TV (***) Çekim.
4 .
(mecaz) Düşünce, niyet, maksat, tasavvur:
"Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi."- Ö. Seyfettin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • plan kurmak
Birleşik Sözler
  • arka plan
  • geri plan
  • nâzım plan
  • ilk planda
  • eylem planı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
nergss - avatarı
nergss
Ziyaretçi
27 Eylül 2011       Mesaj #2
nergss - avatarı
Ziyaretçi
yardımcı olduysam ne mutlu bana
Plan, yapılacak olan bir işin bir faaliyetin önceden tasarlanıp düşünülmesidir. Yapılacak işi ne zaman neden be nasıl yapılacağını bizlere gösteren bir taslaktır.
Sponsorlu Bağlantılar

Plan iş yapılmadan önce hazırlanır. Plan bir işin üstesinden gelmek amacıyla gerekli olan bir taslaktır.

Planlamanın genel amacı bir işin düşük maliyetle, etkli ve verimli bir biçimde nasıl yapılacağını önceden tahmin etme ve kestirmedir.

Yapılan planlar herzaman yazılı olmaz. Bazende düşünceler ile plan yapılmaktadır.
Planın başka bir tanımı ise ; değişik bazı amaçlara ulaşabilmek için gelecekte uygulanacak kararları hazırlamayı içeren birşeydir.
İşe ulaşmak için yapılacak olan bütün şeyleri kapsar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Eylül 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Planlama, önceden belirlenmiş amaçları gerçekleştirmek için yapılması gereken işlerin saptanması ve izlenecek yolların seçilmesidir. Planlama, geleceğe bakma ve olası seçenekleri saptama sürecidir yani geleceği düşünmedir. Özetle planlama, bir eylemle ilgili tüm etkinliklerin önceden hazırlanması sürecidir. Bu tanımlarda planlamayla ilgili olarak dikkat çeken ortak nokta, planlamanın geleceği bugünden görme ve kontrol etme aracı olmasıdır. Planlamayı ekonomik anlamda bir kaynak dağıtım mekanizması olarak da görmek mümkündür. Bu açıdan baktığımızda, planlama sınırsız ihtiyaçlar ile sınırlı kaynaklar arasında bir dengeyi sağlama mekanizmasıdır.

Geleceği yönetme ve kaynakları dağıtma aracı olan planlama neyin yapılacağının, nasıl yapılacağının, ne zaman harekete geçileceğinin, bütün bu çalışmalarda kimlerin sorumlu olacağının belirlenmesi ve saptanması sürecidir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
PLAN a. (fr. plan).
1. Bir bütünün çeşitli öğelerinin mekândaki düzenlenişini şematik olarak gösteren çizim: Elindeki planı izleyerek bir mobilyayı monte etmek. Adres biraz karmaşık, sana yolun planını çiziyorum.
2. Bir bölgenin, bir şebekenin, vb. grafik gösterimi, haritası: Metro planı. Kanalizasyon şebekesinin planı.
3. Bir şeyin, bir metnin, bir yapıtın vb. başlıca bölümlerinin, çeşitli öğelerinin genel düzeni: Yazınızın planı çok iyi, şimdi bunu geliştirin.
4. Bir amaca ulaşmak için önceden tasarlanan işlemlerin düzenli sıralanışı; bu biçimde hazırlanmış tasarı: Planımızda oraya gitmek yoktu.
5. Plan kurmak, plan yapmak, bir amaca ulaşmayı ya da onun gerçekleşmesini sağlayacak şeyleri düşünüp tasarlamak; bir kimseyi kötü bir duruma sokacak ya da düşürecek bir düzen hazırlamak. || Arka planda, geride önemsiz. || Birinci planda, ilk planda, ilk olarak, her şeyden önce: Derslerin birinci planda gelir. İlk planda yapılacak işler.

—Ask. Atış planı, topçu atışlarını hazırlamak için yapılan büyük çaplı plan. || Başlangıç planı, harekât alanı düzeyinde hazırlanan, manevranın genel düşüncesini ve gerçekleştirilme biçimini gösteren plan. (Kara ve hava ordu komutanlıklarının, yapılacak harekâtlarla ilgili kararları almalarını sağlar.) || Engel planı, istihkâm sınıfı tarafından hazırlanan ve üzeri daha sonra örtülebilecek biçimde yapılmış düzenle meleri ayrıntılı olarak gösteren plan. || Harekât planı, manevra planının diğer adı. || istihbarat planı, komutanın karar verebilmesi için gerekli bilgilerin dökümünün yapıldığı belge. (Genel plan, belirli bir düşman karşısında her zaman geçerlidir; özel plan ise belirli bir görevi yerine getirmek için gerekli bilgileri özetler.) || Kanat planı, hava atışlarında, silahın ve uçağın atış sırasındaki ve daha sonraki konumunu gösteren plan. || Keşif planı, istihbarat planından sonra hazırlanan ve düşman hakkındaki bilgi ve ipuçlarını ve bunları toplayacak organları belirten belge. || Kışla yerleşme planı, bir kışlanın özelliklerini ve içinde bulunanların dağılımını ayrıntılı olarak gösteren çizelge. || Manevra planı, düşman ve dost birliklerin olanak ve yeteneklerini, bunlarla ilgili kararları ve alınması gereken önlemleri belirten, kurmay heyetince hazırlanmış belge. (Harekât emri bunun bir özetidir.) || Ordugâh yerleşme planı, bir ordugâhın araziye göre aldığı konum. ]| Özel plan, özel bir meseleye göre hazırlanan plan. (Taktik planlar (silahın yerleştirilmesi, nükleer atışlar, aşma, arazinin düzenlenmesi vb.], düşmanla ilgili planlar [keşif, istihbarat] ve lojistik planlar vardır.) || Savunma planı, hassas bir noktayı korumak için (özel savunma planı) ya da bir bölgede düzen sağlamak için (genel savunma planı) gerekli önlemlerin tümünü belirten belge. || Seferberlik planı, seferberlik durumunda ihtiyatta bulunanların yapması gerekenleri belirtmek için hazırlanmış ve tüm orduları ilgilendiren belge.

—Bors. Hisse senetleri opsiyon planı, bir işletmenin, kendi hisse senetlerini satın almaları için ücretlilerine tanıdığı opsiyon koşullarını düzenleyen program.

—Denizbil. Dalga ya da soluğan planı, bir dalga (ya da soluğan) sırtının kıyıya yaklaşırken art arda ulaştığı konumlar bütününü gösteren harita. (Temel sırt çizgilerine dağılmış noktalardan, soluğan dikgeni adı verilen dik çizgiler çıkılır. Dalga planları bütün kıyı çalışmalarında yaygın olarak kullanılır; elle çizilebildiği gibi, günümüzde bilgisayarlarla da çizilmektedir. Dikgenlerin birbirine yaklaşması ya da birbirinden uzaklaşması, belli bir dalga yönü için, deniz enerjisinin yoğunlaştığı (kıyıda aşınarak gerileme) ya da yayıldığı (birikme) kıyı noktalarını belirtir.

—Denize. Boylam plan, bir geminin boylam ekseninden geçen düzeyin planı. || Enlem plan, bir geminin en geniş yerinden geçen düzeyin planı. || Kalıp planı, geminin su hatlarını gösteren plan. || Karina planı, teknenin su altında kalan bölümünün boylam görünüşü. || Su kesimi planı, karinanın deniz yüzeyiyle kesiştiği bölümün planı. || Yelken donanımı planı, yelkenlerin ayrıntılarını ve kuvvet merkezlerini gösteren plan. || Yükleme planı, geminin boylam kesiti üzerinde, ambar ve tavlonlardaki çeşitli yük denklerinin ve bunları ayırt etmeye yarayan işaretlerin ve gidecekleri limanların renkli olarak gösterildiği plan. (Bu plan, boşaltma limanlarındaki acentaların, yüklerin boşaltılması için gerekli önlemleri önceden almasını sağlar.) [İSTİF PLANI da denir.]

—Güz. sant. Bir resim ya da kabartmada, figür ve nesnelerin yerleştirilmiş olduğu ve en yakından (ön plan) en uzağa (geri plan) kadar verilmek istenen çeşitli derinlik derecelerini karşılayan hayali dikey yüzeylerden her biri.

—Haritc. Plan göstergesi, harita ya da plan üzerindeki noktaların koordinat değerlerini okumada ya da koordinat değerleri bilinen noktaları bir altlık üzerine, bilinen bir ölçekte aktarmada kullanılan, kenarları değişik ölçeklere göre bölüntülü, çoğun dikdörtgen, kare, biçiminde, plastik ya da metal ölçüm gereci. (Plan müşiri de denir.)

—Havc. Uçuş planı, her pilotun uçuştan önce doldurmak zorunda olduğu belge. (Uçuş planına, özellikle izlenecek yol ve yükseltiye ait bilgiler, hava taşıtının künyesi, pilotun adı, kalkış saati, hava taşıtının hızı, mürettebat ve yolcu sayısı vb. yazılır.)

—Ida. huk. veŞehirc. Bölgesel plan, bölge düzeyinde yapılan, ulusal plan ile mikro plan arasında olduğu gibi, köy ile kent, tarım ile sanayi arasında köprü işlevi gören plan. || imar planı - İMAR. || Kırsal yerleşim planı, kırsal yörelerin gelişme perspektiflerini tanımlayan plan. || Koruma amaçlı imar planı, tarih ya da sanat değeri taşıyan yapılar içeren bir bölgenin sınırları içinde toprak kullanımının nasıl olacağını gösteren plan. || Mevzii imar planı, bir kentin küçük bir bölgesini düzenlemek için hazırlanmış fiziksel plan. || Nâzım plan -NÂZIM. || Şehircilik planı, kentsel yerleşmeye ilişkin her türlü plan.

—ikt. Belli bir iktisadi ya da toplumsal sorunun çözümünü amaçlayan bir projenin uygulanması için bazı özel sorumlular ya da daha çok, kamu otoriteleri tarafından alınan önlemlerin tümü. (Planlar ya iktisadı hayatın tümünü [kalkınma, modernleşme, genişleme planları gibi], ya sınırlı bir iktisadi etkinlik kesimini [dışsatımı destekleme planı gibi] ya da bir bölgeyi [bölgesel kalkınma planı] kapsar.) || Plan sözleşmesi, kamu mekamlarıyla ulusallaştırılmış işletmeler arasında imzalanan ve bu işletmelerin gelişme çizgisini belirleyen sözleşme. || Kalkınma planı, Türkiye'de planlamayla ilgili tahminleri içeren belge ve planlamanın uygulama çerçevesi (kalkınma planlarının düzenlenmesinden Devlet planlama teşkilatı sorumludur).

—Mim. ve inş. Bir yapının, bir yapı topluluğunun ya da bir yapı bölümünün, yatay bir kesite göre genellikle yerdüzlemsel grafik gösterimi. || inşa edilmiş bir yapının, bu gösterimde ortaya çıktığı ya da içinde yaşayanlarca algılandığı biçimiyle düzenlemesi.

—Muhs. Muhasebe planı, işletmelerin hesapları konusunda kurallar ve ilkeler saptayan belge. (Muhasebe standartları da denir.) [Bk. ansikl. böl.]

—Ormanc. Basit işletme planı, belirlenen amaca ulaşmak için (çalışma, kesim, dikim) ormanda zaman ve mekân içinde alınması gereken basit önlemlerin tümü. || Kesim planı, bir ormanın yenilenme ömür içinde, her yıl kesim yapılacak yüzeyi ve kesim hacmini gösteren plan. || Odun planı, belli bir ağaç türünde, değişik odun öğelerinin (damarlar, lifler, delikçikler, vb.) yerleşim biçimi. (Odun planı her tür için değişiktir ve küçük bir odun parçasına bakılarak türü tanımayı sağlar.)

—Sil. Plan yelpazesi, topografik çalışmalarda ve eskiden silahların tevcih istikameti için kullanılan, derecelere bölünmüş yelpaze.

—Sine. Sekans plan, bütün bir sekansı kamerayı durdurmadan, ancak her sahneyi uygun biçimde yeniden çerçeveleyerek çekilen plan. (Bu yolla genellikle çok uzun bir tek plan elde edilir; geleneksel çekimde ise sekans bir dizi plana bölünür; daha sonra bu planlar kurgu sırasında bir araya getirilir.)

—Sine, ve TV. Bir sinema filminin parçası. (Bir film bir dizi plandan, her plan da özdeksel olarak aynı çekim sırasında kameranın kaydettiği bir dizi kesintisiz görüntüden oluşur.) y Amerikan planı, oyuncuları başlarından dizlerine kadar gösteren plan. || Boy planı, bir ya da daha fazla oyuncuyu ayakta gösteren plan. || Geniş plan, tüm dekoru içine alan plan (yalnız bir bölümü gösteren yarı genel çekime karşıt olarak). || Yakın plan, bir yüzü ya da bir nesneyi gösteren plan.

—Şehirc. Kaba plan, inşa edilebilir hacimlerin dış çizgilerini tanımlayan grafik belge.

—Tek. res. Bir nesnenin, bir makinenin, bir binanın yatay izdüşümü, (izdüşümle gösterilen noktaların düzey kotları desen üzerinde belirtildiği zaman, plana ölçülendirilmiş plan ya da plankote denir.) || Grafik plan, mekanik bir parçanın yapımı için gerekli bütün malzeme bilgilerini, biçimleri ve boyutları gösteren desen. || Perspektif plan, büyüklükleri, perspektif çizim nedeniyle uğradıkları değişikliklerle veren plan.

—Tiyat. Sahnenin derinlemesine bölümlerinden her biri. (Sahne ağzına koşut olarak her plan kendi arasında bölümlere ve ara bölümlere ayrılır.)

—Topogr. Topografik plan, belli bir arazi parçasının genellikle büyük ölçekli, tam ve ayrıntılı gösterimi.

—ANSİKL. Cumhuriyetin kurulması ile hızlı bir kalkınma ve sanayileşme çabası içinde olan Türkiye'de, 1923-1931 arasındaki dönem, uygulanan ekonomi politikaları açısından liberal bir nitelik taşır. Ancak, gerek bu uygulamalardan umulan sonuçların alınamaması, gerekse 1929 iktisadi bunalımının olumsuz etkileriyle artan sorunlar devletin etkin bir müdahale politikası uygulamasına ve sanayide devlet işletmeciliğine başvurmasına yol açtı. 1930' ların başında devlet yatırımlarını planlı bir biçimde yönlendirmek gereğini duyan yönetim kadrosu, bir sanayi planı hazırlanması için çalışmalara başlayarak ilk planlı devletçilik uygulaması olan Birinci sanayi planı hazırlandı.

Birinci beş yıllık sanayi planı (I. BYSP). 1933-1937 yıllannı kapsayan bu planın hazırlanmasına yönelik ilk çalışmalar, 1929' da ödemeler dengesi açığının kapatılması ve sanayileşmeyi hızlandırıcı yöntemlerin saptanması konusunda Âli iktisat meclisi' nin görevlendirilmesi üzerine 1930'da bu meclisin ekonomik durumla ilgili bir rapor hazırlamasıyla başladı. Bu raporda dışalım yerine yerli üretime ağırlık verilmesi, dışsatımın artırılması öneriliyor ve bu konudaki olanaklar araştırılıyordu. 1932'de dönemin Başbakanı İsmet İnönü yatırımlar için dış kaynak sağlamak amacıyla Sovyetler Birliği'ne gitti. Bu gezi sırasında Türkiye'ye gelmesi için çağrıda bulunduğu Prof. Orlof başkanlığındaki sovyet planlama uzmanı bir kurul Türkiye'ye geldi ve türk uzmanlarının da katılmasıyla ilk sanayi planı hazırlanmaya başlandı. 1933' te tamamlanan bu plan iki bölümden oluşuyordu. Birinci bölümde dokuma, maden, selüloz, seramik, kimya sanayisi dallarında kurulması düşünülen 20 fabrika hakkında raporlar; ikinci bölümde de iktisat vekâleti’nin yeniaen kurulması hakkında öneriler yer alıyordu. 1933 başlarında, dönemin iktisat vekili Celal Bayar, bir denge oluşturmak üzere ABD'den de, planlama uzmanları olan Walker D. Hines ve arkadaşlarını Türkiye’ye çağırdı ve hazırlanan raporlarda' bazı değişiklikler yapıldıktan sonra, planın uygulaması işi yeni kurulan Sümerbank'a verildi. Planın uygulamasına geçildikten sonra maden çıkarımını ve elektrik üretimini geliştirmek üzere, 1935'te, Maden tetkik ve arama enstitüsü (MTA), Elektrik işlen etüt idaresi (EİEİ) ve Etibank kuruldu. Türkiye'de devletçilik uygulamasının en başarılı örneklerinden biri olan I. BYSP dokuma, madencilik, kâğıt, seramik ve kimya dalları olmak üzere başlıca beş kesimi kapsıyordu. Bu dönemde kurulan başlıca tesisler şunlardır: dokuma sanayisinde Bakırköy, Kayseri, Ereğli, Nazilli, Malatya iplik ve dokuma ile İğdır iplik fabrikaları; Karabük demir sanayii; İzmit kâğıt sanayii, taş ve toprağa dayalı sanayi kolunda Kütahya seramik, Paşabahçe şişe ve cam ve bazı çimento fabrikaları; kimya sanayisi kolunda Gemlik suni ipek, İzmir süperfosfat, İsparta gülyağı fabrikaları; Keçiborlu kükürt sanayii. Yurtdışından alınan malları ülkede üretmek temel ilkesiyle hazırlanan birinci sanayi planında öngörülen yatırımlar umulandan çok daha kısa sürede sonuçlandırıldı, ancak harcamalar tahminleri büyük ölçüde aştı; başlangıçta 44 milyon TL olarak düşünülen yatırımlar için dönem sonunda 100 milyon TL harcanmıştı. Birinci sanayi planı uygulandığı sırada bu planın kapsamadığı sanayi kesimleri için de bir program hazırlanması gerekliliği doğunca, daha 1936’da, ikinci sanayi planı’nın hazırlanmasına başlandı.

ikinci beş yıllık sanayi planı (II. BYSP). 1938-1942 yıllarını kapsayacak biçimde hazırlanan 2. sanayi planında, ilk planda kurulmasına başlanan ara ve yatırım malları sanayilerinin tamamlanması; madencilik, elektriklendirme ve liman yapımı gibi alt yapı yatırımlarına ağırlık verildi. Ancak 1938'de yürürlüğe giren bu plan, ikinci Dünya savaşı'nın gündeme gelmesiyle ertelenmek zorunda kalındı. Bu planın 1950’ye kadar tamamlanabilen tesisleri Guleman krom, Ergani, Murgul, Kuvarshan bakır, Divriği demir gibi madencilik tesisleri ile Karabük demir-çelik işletmelerine eklenen demir boru fabrikası oldu. Her iki sanayi planının en önemli ve daha sonra uygulanacak kalkınma planlarından ayırıcı özelliği ekonominin bütününü değil, yalnızca devlet yatırım ve sanayilerini kapsamalarıdır. Bu planların uygulanmasıyla sanayi yatırımları önemli ölçüde artmış ve yatırımların büyük bölümü ülkenin kendi kaynaklarından sağlanmıştır. 1939' da her iki plan için yapılan toplam harcama 145 milyon TL, yararlanılan dış kaynaklar Sovyet Rusya'dan alınan 10 milyon dolarlık faizsiz bir kredi ile İngiltere'den sağlanan 16 milyon sterlinlik bir krediden ibarettir.
Savaş sonrasında, iktisat vekâleti baş- müşaviri Kemal Süleyman Vaner başkanlığında oluşturulan bir kurula yeni bir plan hazırlama görevi verildi. Ancak 1947'de tamamlanan ve daha çok Vaner planı adıyla anılan bu plan, iç ve dış politik gelişmeler nedeniyle uygulanamadı. 1950' de işbaşına gelen Demokrat parti iktidarı liberal bir ekonomi politikasında plana yer olmadığı tezini savunarak plansız bir ekonomi görüşüne sahip çıkmış ve türk ekonomisi 1960'ların başına kadar bir plana bağlı kalmaksızın yürütülmüştür. Ancak, 1950'lerin sonunda ekonomik durum iyice kötüleşip Türkiye dış borçlarını ödeyemez hale gelince, ekonominin bir plan çerçevesinde yürütülmesi için iç ve dış çevrelerin yoğun baskısıyla dönemin hükümeti tarafından Başbakanlığa bağlı bir iktisadi müşavirlik kurulu oluşturuldu ve bir kalkınma planı hazırlamak üzere hollandalı iktisatçı Prof. Jan Timbergen ile yardımcısı J. Koopmans Türkiye'ye çağrıldı. Bu plan üzerinde çalışmalar sürerken, 27 Mayıs 1960 devrimi ile DP iktidarı devrildi. 27 Mayıs'tan sonra planlama çalışmaları daha ciddi olarak ele alındı, ilk iş olarak 91 sayılı yasa'yla Timbergen’in danışmanlığında Devlet planlama teşkilatı (DPT) kuruldu (1960) ve 1961 Anayasa- sı'yla (md. 41) kalkınma planları yapmakla görevlendirilen devlet, Türkiye’deki planlama çalışmalarını yürütme işini DPT' ye verdi. Böylece Türkiye'de uzun bir aradan sonra yeniden planlı bir ekonomi dönemine geçildi. DPT kurulduktan sonra, ilki 1963-1967 dönemini kapsayan 5'er yıllık 4 kalkınma planı uygulandı, 1985’te ise V. BYKP yürürlüğe girdi. Bu planların hepsinde ekonomik büyüme ön planda tutulmuş; kalkınma ile gelir dağılımı, istihdam, yatırımların bölgelerarası dağılımı, kentleşme arasındaki ilişki ikinci planda kalmıştır. Planlarda uzun dönem stratejileri, bu stratejiler içinde yer alan ve beş yıllık dönemi kapsayan orta vadeli planlar ile yıllık uygulama programlarının oluşturduğu kısa vadeli planlar olmak üzere perspektif olarak üç farklı zamana göre karar verilmektedir. Uzun dönemli stratejilerin ilki 15 yıllık bir süreyi oluşturan (1963-1977) üç plan dönemini kapsamak üzere hazırlanmış, ancak, ilk iki planın uygulanmasından sonra bu strateji bırakılarak yerine 22 yıllık (1973-1995) yeni bir uzun dönem stratejisi benimsenmiştir. Ayrıca her yıl için de plan uygulamasıyla ilgili programlar düzenlenmektedir. Türkiye’de kalkınma planlan 16 ekim 1962 tarihli ve 77 sayılı kanun gereğince TBMM genel kurulu'nca onaylandıktan sonra yasa niteliği kazanmaktadır.

Birinci beş yıllık kalkınma planı (I. BYKP). 1963-1967 yıllarını kapsayan bu planda, türk ekonomisi için % 7'lik bir kalkınma hızı öngörülmüş, büyüme hızı tarım kesiminde °/o 4,2, madencilikte % 9,3, sanayide % 12,3, enerjide % 13, ulaştırmada % 10,5 ve hizmetler kesiminde % 6,8 olarak saptanmıştır. Kamu kesimi için bağlayıcı, özel kesim için yol gösterici olan bu planda asıl olarak devlet kesimine önem verilmiştir. Özel kesim içinse sanayi yatırımlarını özendirici önlemler (gümrük vergileri, yatırım indirimleri, hızlandırılmış amortisman vb.) getirilmiştir. Bu plan dışa fazla bağımlı olmayan bir ekonominin yaratılmasını hedef almış; vergi, toprak ve kamu yönetiminde reformlar yapılmasını öngörmüştür. Ancak ekonominin yapısına ilişkin öngörüler ve reform önerileri gerçekleşmemiştir. Birinci plan döneminde yılda ortalama % 6,6 gelişme hızı sağlanmış, bu hız bir yandan plan hedefi gerisinde kalırken bir yandan dönem boyunca % 4,6 ile % 8,8 oranında değişen bir dalgalanma göstermiştir. Gelişme hızındaki dalgalanmaların temel nedeni tarım kesimindeki gelişmenin yıldan yıla büyük farklılıklar göstermesidir. Ekonomik kesimlerin GSMH içindeki payları sanayi kesiminde 1962'de % 15,4'ten 1967'de % 19'a çıkarken, tarımın payı °/o 38,1'den % 32,5'e düşmüştür. Dışalımda öngörülen artış % 0,5 oranında aşılmış, dışalımın bileşiminde ise yatırım malları öngörülenin gerisinde kalırken ara malı dışalımı hedeflenenin üstünde gerçekleşmiştir. Dışsatımda ise plan hedefleri % 12 oranında aşılmıştır. Bunun başlıca nedeni, tarım malları stoklarının dışsatım yoluyla eritilmesidir. Bu dönemde % 33,6 olarak gerçekleşen kamu kesimi yatırımlarının payı öngörülen % 59,9'a ulaşamazken, % 46,4 oranında gerçekleşen özel kesim yatırımları payı % 46,4 olarak gerçekleşerek hedef alınan % 40,Ti aşmıştır.

ikinci beş yıllık kalkınma planı (II. BYKP). 1968-1972 yılları arasında uygulanan bu planda temel ekonomik hedef olarak milli gelirin yılda ortalama % 7 oranında büyümesi öngörülmüştür Sanayi kesimi için üretimin yılda ortalama % 12 oranında artırılması ve GSMH'daki payının % 16,3'ten % 20,5'e çıkartılması hedef alınmıştır. Tarım kesiminde öngörülen büyüme hızı % 4,1; hizmetlerde % 7,8 olmuştur. Bu planda da birinci planda olduğu gibi “ithal ikameci sanayileşme”yle dayanıklı tüketim malları ve ara malları üretimine ağırlık verilmiş ve yatırımların yılda % 14 oranında artırılması hedef alınmıştır.
Planda, dayanıklı tüketim mallarını yerli ve yabancı özel sermayenin, ara ve yatırım mallarını ise kamu kesiminin üretmesi öngörülmüş ve özel kesimi özendirici önlemlere önemli bir yer verilmiştir.
ikinci plan döneminde % 7 olarak hedeflenen büyüme hızı % 6,9 oranında gerçekleşmiş, sanayi kesiminde öngörülen ölçüde büyüme sağlanamadığı için plan hedefinin (% 12,0) altında kalmıştır (% 7,8). Ancak sanayi üretimi içinde tüketim mallarının payı % 52,9'dan % 46,6'ya düşerken, ara mallarının payı % 35,4'ten % 39,4’e, yatırım mallarının payı ise % 11,7'den % 14'e çıkarak olumlu bir gelişme göstermiştir. Kesimler arasındaki gelişme daha çok hizmetler kesiminde görülmüş (% 7,7), tarımda ise % 3,1 olarak gerçekleşmiştir.
ikinci plan döneminde sabit sermaye yatırımlarında kamu kesimi beklenenin üstünde bir başarı göstererek dönem sonu için hedef alınan oran % 52,6 olduğu halde gerçekleşme % 53,1'i bulmuş; özel kesimin payı ise öngörülen % 47,4’ün altında kalarak % 46,9 olarak gerçekleşmiştir. 2. plan döneminde, dışsatımdaki artış öngörülen % 7,2'yi aşmakla birlikte sanayi ürünlerinin dışsatım içindeki payı dönem içinde % 18'den ancak % 21,5'e çıkabilmiş, bu konuda beklenen yapısal değişme gerçekleşmemiştir Dışalımda ise plan hedefi aşılmıştır.

Üçüncü beş yıllık kalkınma planı (III. BYKP). 1973-1977 yılları arasında uygulanan bu plan, Türkiye'de siyasal ve toplumsal bir bunalımın yaşandığı ve 12 Mart müdahalesinin olduğu, ayrıca, Türkiye -AET ilişkilerinin yoğunlaştığı bir dönemde hazırlanmıştır Bu açıdan kalkınma yeni bir stratejiye dayandırılmak istenerek I. BYKP’de öngörülen 15 yıllık uzun dönem stratejisi, süresini doldurmadan terk edilmiş ve 22 yıllık yeni bir uzun dönem stratejisi hazırlanmıştır. 1970’te, AET ile imzalanan bir katma protokole göre, Türkiye -AET Gümrük birliği’nin 1995’te gerçekleşmesi kararlaştırılmıştır. Bu yüzden Türkiye'nin Topluluk’a tam üyelik sağlamaya yönelik olarak hazırlanan uzun dönem stratejisinde erişilecek başlıca ekonomik ve sosyal hedefler bu açıdan ele alınarak saptanmıştır.
Yeni stratejide, 1995 için hedef alınan gelişmişlik düzeyine ve ekonomik yapıya ulaşmada ilk aşama olan üçüncü plan döneminde, sanayi kesimi katma değerinin faktör fiyatlarıyla yılda ortalama % 11,2'lik bir hızla artması hedef alınmış, tarım kesimi katma değerinin yılda ortalama °/o 3,7; hizmetler kesiminin ise % 7,7 oranında artması öngörülmüştür. Bu gelişmeler sağlandığı takdirde, faktör fiyatlarıyla GSYİH'da 1972-79 yılları arasında sanayinin payının % 22,6'dan % 22,8’e yükseleceği; tarımın payının % 28,1'den % 23,4’e düşeceği, hizmetler kesiminin payının ise % 49,3 iken % 49,8 olacağı hesaplanmıştır. Ayrıca sanayi kesiminin GSYİH artışına katkısı % 36,3’ü, tarım kesiminin katkısı ise % 12,8'i bulacaktır.
Dönem sonunda hedeflenen büyüme oranı % 7,9 iken gerçekleşme oranı % 6,5 olmuştur. Sabit sermaye yatırımlarının GSMH'ya oranı % 21,9 olarak öngörülmüş, ancak % 20,2'ye ulaşabilmiştir. Yatırımlarda kamu kesiminin payı % 51,4 gerçekleşme ile öngörülenin (°/o 56,4) gerisinde; özel kesiminki ise % 48,9 gerçekleşme ile beklenenin (% 43,6) üzerinde olmuştur. 1977’de imalat sanayisi içinde tüketim malları üretiminin payı % 49, ara malları ve yatırım mallarının üretim payları ise % 37,7 ve % 13,3 olarak gerçekleşmiştir.
Üçüncü plan dönemi sonunda 1974'te başlayan dünya petrol fiyatlarının hızla yükselmesine koşut olarak iç fiyatların da yükselmesi, işçi dövizlerinin giderek azalması, dışsatımın hedeflenen değerlerin üstünde, dışalımın ise altında olması nedeniyle sanayi çalışamaz bir duruma gelmiştir.

Dördüncü beş yıllık kalkınma planı (IV. BYKP). Bu plan 1979-1983 yıllarını kapsamaktadır. Türkiye ağır bir ekonomik ve sosyal bunalım içindeyken hazırlanan IV. BYKR hazırlık çalışmalarının uzun sürmesi ve plan taslağının iki ayrı hükümet tarafından değiştirilmesi gibi nedenlerle bir yıllık gecikmeyle uygulamaya konulabilmiş, 1978 yılı geçiş dönemi olarak kabul edilmiştir. 1977'den itibaren ödemeler dengesindeki darboğazlar, dışalımda transfer gecikmelerinin başlaması, bu arada fiyat artışlarının hızlanması gibi ekonomide başlayan tıkanıklıkları gidermek üzere, 1978-1979 yıllarında kısa vadeli bazı önlemlere başvurulmuştur. Bu önlemler arasında gerekli olan dışalımın yapılabilmesi için kısa vadeli borçların ertelenmesi yoluna gidilmiş, ancak dış kaynak teminindeki güçlükler ve iç harcamaların denetim altına alınamaması gibi nedenlerle üretim yavaşlamış ve fiyatlar hızla artmıştır özellikle de sanayinin gereksinimi olan hammadde, ara malı dışalımındaki tıkanıklıklar sanayide kapasite kullanım oranlarını önemli ölçüde düşürmüş ve yatırımları aksatmıştır. 1970’lerin sonlarında işlerliği ve etkinliği büyük ölçüde azalmış bulunan ekonomiye yeni bir hız verebilmek amacıyla 24 ocak 1980'de “ekonomik istikrar tedbirleri" alınmıştır. 24 Ocak kararları adıyla da anılan bu önlemler başlıca üç hedefte yoğunlaşmıştır; fiyat artışlarını önlemek, piyasa ekonomisini gerçekleştirmek, ekonomiyi dışa açarak döviz gelirlerini artırmak. Ancak, 1978 ara yılı ve (1979-1983) IV. plan döneminde GSMH büyüme hızı, program ve planda öngörülen hedeflerin çok altında kalmıştır: ara yılı için öngörülen büyüme hızı % 7,8, gerçekleşme ise % 3 olmuş; IV. plan için beklenen büyüme hızı % 8 iken gerçekleşme yılda ortalama % 2,1'dir (1979'da eksi % 0,4, 1980’de eksi % 2).
Bu yıllarda ekonomideki gerilemeler özellikle sanayi kesimindeki üretim düşüklüğünden kaynaklanmıştır. Nitekim 1978 için sanayide öngörülen büyüme hızı % 8 iken gerçekleşme ancak % 3,7 olmuş ve IV. planda sanayi kesimi için öngörülen büyüme hedefi olan % 9,9 oranına karşılık gerçekleşme ortalama yıllık % 1,7 gibi çok düşük bir düzeyde kalmıştır.

Beşinci. Beş yıllık kalkınma planı (1985- 1989). 1983 genel seçimlerinden sonra hazırlanan beşinci plan 1984’ü ara yılı kabul ederek 1985-1989 yıllarını kapsamak üzere uygulamaya konuldu. 1984 ara yılı için % 5,1 olarak hedef alınan yıh da ortalama kalkınma hızının V. Plan döneminde % 6,6 dolayında artması öngörüldü. Tarım kesimi üretiminin yıllık ortalama artış hızının % 3,6,. sanayinin %. 7,5, hizmetlerinse % 6,4 olması hedef alındı. Bu gelişmelere göre, tarım kesiminin 1984’te toplam üretimi içinde % 15,8 olan payı 1989'da % 13,7'ye düşecek; sanayi kesiminin payı ise 1984’te % 47,8'den 1989’da % 50’ye yükselecek; hizmetler kesiminin 1984 te % 36,4 olan payı 1989’da % 36,3 dolayında kalacaktı. Plan hedeflerini gerçekleştirebilmek için sabit sermaye yatırımları yılda ortalama % 8,5 dolayında artacaktı. Özel sabit sermaye yatırımları artış hızı % 10,9; kamu sabit sermaye yatırımları artış hızı ise % 6,8 dolayında olacaktı. 1984’te sabit sermaye yatırımları içinde özel kesimin payının % 39,9 iken 1989’da % 44,5 düzeyine yükselmesi; sabit sermaye yatırımlarının GSMH içindeki payının ise aynı dönemde % 18,9’dan % 20,9’a çıkması beklenmekteydi. Toplam sabit sermaye yatırımlarının kesimlerarası dağılımında ise imalat sanayisi (% 20,92), ulaştırma (% 18,57), konut (% 15,201, enerji (% 14,89) ve tarım (% 11,37) kesimleri önde geliyordu. V. Plan döneminde hedef olarak verilen yatırımların gerçekleşmesi için tasarrufların yılda ortalama % 9,9 dolayında artması, özel tasarruf artış hızının % 10,7, kamu tasarrufları artış hızının da % 8,2 olması öngörülmüştü. V. BYKP’da, dışsatımın (1983 fiyatlarıyla) yılda ortalama % 10,6, (cari fiyatlarla) % 15,73 artması ve 1984’te 7 milyar dolardan 1989’da 14,5 milyar dolara yükselmesi öngörülmüştü. Bu hedefin gerçekleşmesinde en büyük pay, imalat sanayisine (yılda ortalama % 11) aitti; onu tarım (% 9,1) ve madencilik (% 8,4) izliyordu. Farklı dışsatım hızları sonucunda, imalat sanayisinin toplam dışsatımdaki payının 1989’da % 82,8’e yükselmesi bekleniyordu.
Uygulamada plan hedeflerine tam olarak ulaşılamadı. Tarımda kalkınma hızı, keskin bir dalgalanma gösterdi (1984 te % 3,5; 1985’te % 2,4; 1986’da % 7,9; 1987’de % 2,1; 1988’de % 8; 1989’da % -10,8). Sanayide hiçbir yıl % 3’ün altına düşmemekle birlikte 1987’ye kadar hızlı bir artış gösterirken (1985’te % 6,3; 1986’da % 8,7; 1987’de % 9,6) son iki yılda çok düştü (% 3,1). Hizmet sektöründe de aynı durum yaşandı (ilk üç yıl % 4,1). V. BYKP’da GSMH artışı da yukarıdaki sektörel sürece uygun olarak ilk üç yılda artış gösterirken son iki yılda düşmüş, özellikle 1989’da % 2’nin altına inmiştir. Bu plan döneminde yatırımların ortalama % 8,5 dolayında artması öngörülmüşken artış % 1,18 oranında gerçekleşmiştir. İlk iki yıl % 3.3 olan yatırım payı son iki yıl sıfırın altına düşmüştür (1988’de % -1,6, 1989’da % -0,6). Bu noktalar göz önünde tutularak VI BYKP’ında yatırımların özendirilmesi için önlemler alınmıştır

Altıncı. Beş yıllık kalkınma planı (1990- 1994). VI. plan döneminde de, daha önce olduğu gibi, tarımın GSMH’daki payının yıldan yıla azaltılması öngörüldü (1990’da % 18,1; 1991’de % 16,8; 1992’de % 16,5; 1993’te % 16,2). Buna karşılık hizmetlerin payı hemen de sabit tutulurken (1991’de % 53,7; 1992 ve 1993’te % 53,6) sanayinin payının artırılması hedef alındı (1990’da % 29,3; 1993’te % 30,2). V. plan döneminde düzenli artış gösteren (1985’te 8 milyar, 1989’da 11,6 milyar dolar) dışsatımın bu dönemin sonuna doğru 17 milyar dolara çıkarılması planlandı. V. BYKP döneminde dışalım ilk 3 yılda ortalama 11 milyar dolar olarak gerçekleşirken son 2 yılda 14 milyar doları aştı. VI. plan döneminde dışalımın daha da artacağı ve dönem sonuna doğru 20 milyar doların üstüne çıkacağı tahmin edildi. Her iki dönemde de dışsatımın sektörel dağılımında 1. sırayı dokuma-giyim, 2. sırayı tarım, 3. sırayı demir-çelik, 4. sırayı kimya sektörü aldı. Dokuma-giyimin V. plan döneminde dışsatımdaki payı ortalama % 26,3 dolayında gerçekleşti; VI. plan döneminde bunun % 35’e yükselmesi öngörüldü. Ht-, iki plan döneminde de dışsatımın İslam ülkelerine yönelik payı giderek azalırken (1985’te % 42,8; 1990’da 19,3) OECD ülkelerine yönelik payı giderek arttı (1985’te % 51,6; 1990’da % 68).

—Muhs. Muhasebe planı. Resmi makamların iktisadi konulara gittikçe daha da çok karışması yönündeki gelişme ve milli muhasebe ile ilgili çalışmaların gösterdiği ilerleme, özel muhasebelere tekdüze bir düzen verilmesini kesinlikle gerekli kıldı. Bu konuda ilk araştırmalar SSCB’de, beş yıllık planların uygulamaya konulması sırasında yapılmıştı. Hitler Almanyası, 1938’de, “Göring planı” denen bir planı zorunlu kıldı. ABD’de çeşitli muhasebe planları hazırlandı; işletmeler bunları, gereksinimleri elverdiği ölçüde kendi istekleriyle kabul ettiler.
Türkiye'de, muhasebeler belirli standartları olan ortak bir plana göre tutulmamakta, düzenlemeler muhasebecilerin anlayışına bırakılmakta, bu ise işletmeler arası karşılaştırmalarda büyük karmaşıklıklara ve belirsizliklere yol açmaktadır. Bu konuda iktisadi devlet teşekkülleri, Devlet planlama teşkilatı, Sermaye piyasası kurulu, Yüksek denetleme kurulu ve Bankalar birliği gibi kamu kuruluşları ile ‘Muhasebe uzmanları derneği’ gibi meslek kuruluşlarının, muhasebede belirli standartların oluşumu ve yaygınlaşması için gösterdikleri çabalar bir ölçüde etkin olmuşsa da, bu çalışmalar, yasal düzenlemelerle desteklenmediği için, dağınık girişimler olarak kalmış ve kurumsallaşma sağlanamamıştır. 1989'un başında, Sermaye piyasası kurulu (SPK), uluslararası ilkeleri göz önünde tutarak, sermaye piyasasında çalışan şirketlerin uygulayacağı muhasebe planlarını (ya da standartlarını) saptamış ve bir tebliğ hazırlayarak Hazine müsteşarlığı ve Maliye bakanlığına sunmuştur. 29 ocak 1989’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğ, yalnızca SPK kapsamındaki şirketleri bağlayıcı niteliktedir.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

24 Ocak 2013 / ManantiaL Genel Galeri
12 Mayıs 2016 / 1392 Genel Galeri
15 Nisan 2010 / KisukE UraharA Müzik ww
12 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri