ŞİKAYET, -ti a (ar. şikayet).
1. Hoşnutsuzluğunu belirten söz ya da yazı, yakınma, sızlanma: Doktor önce hastanın şikâyetlerini dinledi. Bu tür şikâyetlerinle hepimizi üzdüğünün farkında mısın?
2. Tedirginlik veren, rahatsızlık yaratan bir olay ya da durumu ilgili yerlere, kimselere bildirme; bunu bildiren söz ya da yazı: Şikâyetini geri almak. Şikâyetinizi sözlü olarak değil, yazıyla yapın.
3. (Bir şeyden) şikâyet etmek, ondan yakınmak, sızlanmak: Parasızlıktan, ilgisizlikten şikâyet etmek.
4. (Bir kimseyi) şikâyet etmek, bir kimsenin yanlış bir davranışını ya da doğru olmayan bir işini ilgililere söz ya da yazıyla iletmek
5. Şikâyet kutusu, kimi durumlarda, kamu hizmeti görülen yerlerde görevin yürütülmesi ya da görevlilerle ilgili şikâyetlerin yazılı olarak iletilmesi amacıyla belirli yerlere konulmuş kutu. || Şikâyet mektubu, bir görevlinin yanlış ve kötü eylemleriyle davranışlarını ilgili ve yetkili makama bildiren yazı. || (Bir yerinden) şikâyeti olmak, bir organıyla ilgili bir rahatsızlığı bulunmak: Midesinden şikâyeti var. || Şikâyetin, şikâyetiniz nedir?, bir rahatsızlığın, sorunun, yakınmanın nedenini öğrenmek için kullanılan kalıp söz. || Şikâyette bulunmak, şikâyet etmek.
—Anayas. huk. Şikâyet hakkı — DİLEKÇE- HAKKI.
—Ask. Silahlı kuvvetlere mensup her rütbedeki personelin, hizmete ve özlük işlerine ilişkin olarak yasa ve yönetmeliklerin kendisine tanımış bulunduğu hakların herhangi bir nedenle zedelendiği kanısına vardığı zaman, hakkını aramak üzere ilgili makamlara başvurması. (Bk. ansikl. böl.)
—Cez. us. huk. Suçtan zarar gören kişinin yetkili adli makamlara başvurması. (Bk. ansikl. böl.)
—ic. ifl. huk. icra ve iflas dairelerinin hukuka aykırı işlemlerine karşı, bunların iptali ya da düzeltilmesi için, icra tetkik merciine yapılan başvuru. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Ask. Şikâyet söz ya da yazıyla ilk amire yapılır. Eğer ilk amir şikâyet edilecekse bu makam atlanarak onun üstündeki amire başvurulur. Silahlı kuvvetler personelinin toplu olarak şikâyeti iç hizmet kanun ve yönetmeliği’ne göre yasaktır. Aynı konuda herkes ayrı ayrı şikâyet hakkını kullanır. Yapılan şikâyet reddedilirse şikâyetçiye bu nedenle ceza verilmez. Ancak şikâyetçi şikâyet ederken bilerek ya da bilmeyerek suç işlemişse ayrıca sorumlu tutulabilir. Yapılan şikâyetler mutlaka soruşturularak bir karara bağlanır.
—Cez. us. huk. Bir suçun işlenmesi durumunda, kural olarak, devlet doğrudan doğruya soruşturma yaparak sanık hakkında kamu davası açar. Bu durumda suçtan zarar gören kişinin şikâyette bulunmasına gerek yoktur. Buna karşılık kimi suçların kovuşturulması suçtan zarar görenin şikâyetine bağlıdır. Suçtan zarar gören kişinin açtığı ceza davasına kişisel dava denir. Kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlar Ceza muhakemeleri usulü k.'nda belirtilmiştir (md. 344). Kural olarak şikâyetin dilekçeyle yapılması gerekir. Şikâyet dilekçeleri mahkemeye ve savcılığa yapılabileceği gibi zabıtaya ve mülki amirlere de verilebilir. Şikâyet hakkı suçtan zarar gören kişiye aittir. Bu hakkın kullanılması için bir sûre vardır. Bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin, zarar verici eylemle zarar veren kişiyi öğrenmesinden başlayarak, altı aydır (Türk cez. k. md. 108). Suçtan zarar gören kişi, bu süre geçtikten sonra şikâyet ederse, kovuşturma yapılamaz.
—ic. ifl. huk. Şikâyetin konuşu icra ve iflas dairelerinin işlemleridir, icra ve iflas k.'na göre şikâyet nedenleri şunlardır:
1. işlemin yasaya aykırı olması;
2. işlemin olaya uygun olmaması;
3. bir hakkın yerine getirilmemesi;
4. bir hakkın sürüncemede bırakılması, icra memurunun yaptığı işlemden zarar gören herkes şikâyet yoluna başvurabilir. Şikâyet, kural olarak, bu işlemlerin öğrenildiği tarihten başlayarak yedi gün içinde yapılır. Ancak, bir hakkın yerine getirilmemesinden ya da sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet yoluna başvurulabilir (md. 16). Şikâyet, kendiliğinden icrayı durdurmaz. icra tetkik mercii, şikâyet üzerine yapacağı inceleme sonucunda bunun süresi içinde yapılmadığı ya da haklı nedenlere dayanmadığını görürse şikâyetin reddine karar verir.
Tetkik mercii şikâyeti kabul ederse üç şekilde karar verebilir:
1. işlemin bozulması;
2. işlemin düzeltilmesi;
3. işlemin yapılmasını emretme.
Kaynak: Büyük Larousse