ŞÖLEN a
1. Eğlenmek ya da bir olayı kutlamak amacıyla çağrılıların özenli yemek ve içkilerle ağırlandığı toplantı, ziyafet: Düğün şöleni (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir amaç gözetilerek düzenlenen eğlence.
3. Seçkin yapıtların sunulduğu sanat gösterimi: Konser, gerçek bir şölendi
4. Topbil. Din töreni niteliğinde yemek toplantısı.
5. Şölen vermek, şölen çekmek, şölen düzenlemek, ziyafet vermek
—ANSİKL. ikonogr. Ortaçağdan günümüze, Berry dükünün şöleni (Trös Riches Heures, Chantilly) ya da İmparator Kari IV' ün şöleni (Grandes Chroniques de France, Bibliothâque nationale, Paris) gibi, hükümdarların verdiği şölenleri canlandıran yapıtlar kalmıştır. Cornelisz Van Haarlem ya da Frans Hals'ın XVII. yy.'da betimledikleri lonca yemek ve şölenleri değişik bir nitelik taşır. Mitolojiden esinlenen temalar da sıkça işlenmiştir: Giovanni Bellini'nin
Tanrıların şöleni (1514, VVashington) ya da XVII. yy.'da Hendrik Van Balen'in tabloları. Kutsal Kıtap'ta sözü edilen şölenler de ele alınmıştır: Rembrandt, Lievens (Raleigh) ya da Pieter Jozef Verhagen'in (1783, Dıjon) Herodes'in şöleni; Rembrandt (Londra) ya da Verhagen'in (Brüksel) Baltazar'm şöleni; çeşitli yemek sahneleri, şölen anlayışıyla görkemli bir biçimde işlenmiştir: il Tintoretto'nun Son yemek (vfenedik), Veronese'nin Kana düğün yemeği, Simun’un evinde yemek, Levi'nin evinde yemek adlı tabloları.
Şölen (To Symposion), Ksenophon'un diyaloğu (İ.Ö. 365’e doğr.). Aşağı yukarı on kadar konuşmada, konuşmacılardan her biri kendi sanatından söz eder ve bu sanatı över. Sokrates de, biri sanatının yüceliği, öbürü aşk üzerine iki konuşma yapar.
Şölen (To Symposion), Platon'un diyaloğu (İ.Ö. 385'e doğr); şair Agathon'un, dostlarına verdiği bir şölende aşktan ve güzellik biliminden söz edilir. Davetlilerden her biri aşkı öven bir konuşma yapar. Platon'un, Aristophanes’ın ağzından aktardığı aşk kuramına göre, her varlık tamamlayıcısı olduğu ve çok eski dönemlerde, birlikte aynı varlığı oluşturduğu başka bir varlığın özlemini duyar. Sonra Sokrates, konuşmasının büyük bir bölümünde, bir Mantıneia rahibesi olan Dıotima ile yaptığı söyleyişiyi aktarır. Ona göre aşk, güzelliğe duyulan aşk ve güzellik içinde çoğalmadır; ve aşk, güzel bedenlerden güzel ruhlara, daha sonra insanlığın güzel yapıtlarına ve nihayet bilimlere yükselir; bu yükselişin son aşamasında da kusursuz, benzersiz ve sonsuz Güzellik'i keşfeder. Diyalog Sokrates'ın Alkibiades tarafından övülmesiyle son bulur ve ideal aşk kuramını şu sonuca bağlar: en iyi âşık, gerçek filozoftur.
Kaynak: Büyük Larousse