Arama

Kalın Nedir?

Güncelleme: 13 Şubat 2016 Gösterim: 2.609 Cevap: 2
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
17 Kasım 2009       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
kalın ( I )

Sponsorlu Bağlantılar
sıfat
1 . Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı:
"Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü."- H. R. Gürpınar.
2 .
Enli ve gür (kaş).
3 .
Yoğun, akıcılığı az olan:
"Kalın bir sis tabakası."- .
4 .
Etli, dolgun:
"Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde..."- M. Ş. Esendal.
5 .
Pes (ses).

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Sözler
kalın bağırsak
kalın kafa
kalın ses

kalın ünlü
kalın yağ
ensesi kalın



kalın (II)

isim, halk ağzında


Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık:
"Babam senden çok mu istedi kalını?"- Halk türküsü.


kalın (III)
Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü.

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
KALIN sıf.
1. Kalınlığı fazla olan şey için kullanılır: Ekmeği kalın dilimler halinde kesmek. Kalın bir kar örtüsü. Kalın bir kumaş.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Çapı büyük olan: Kalın belli bir kadın. Kalın bacaklar. Kalın bir dala tutunmak.
3. Kalınlığıyla önem, belirginlik kazanan şey için kullanılır: Kalın bir roptan. Kalın dudaklar.
4. Yoğun, koyu, akıcılığı az olan: Kent kalın bir sis tabakasıyla kaplanmıştı.
5. Tok ve gür ses için kullanılır.
6. Arg. Zengin kimse için kullanılır.
7. Kalın çizgileriyle ayrıntılarına inmeden, ana noktalarıyla, kabaca. || Kalın kafalı, bir şeyi anlamakta güçlük çeken, anlayışı kıt kimse için kullanılır: Bu kadar basit bir problemi bile çözemiyorsun, ne kalın kafalısın. || Kalın kafalılık, bir şeyi geç ya da güç anlama durumu.

—Bine. Kalın fırça, atın tozunu almak ve tüylerini taramakta kullanılan, yüzeyi kalın naylon tellerle kaplı fırça.

—Ev eşy. Kalın perde, pencere camı ya da tül perde önüne yerleştirilmiş, kapatıldığında içerisinin görülmesini, soğuk ve ışığın girmesini engelleyen kalın kumaştan yapılmış perde.

—Matbaac. Kalın karakter, aynı tür ve aynı yükseklikteki normal karaktere oranla kalınlığı daha fazla olan karakter.

—Sesbilg. Eklemlenme noktası ses yolunun arkasına doğru, yumuşak damak, kü- çükdil ya da yutak bölgesinde yer alan bir sesbirime (ünsüz ya da ünlü) denir (örn. artdamaksıl ünlüler, küçükdil ünlüleri ya da boğazsıl ünlüler). [Karşt. ÖN.] || Ağız boşluğunun alt bölümüne yerleşen dille oluşturulan ünlü için kullanılır. (Karşt. İNCE)

KALIN a. (esk. türkç. söze). Folk.
1. Eski Türkler'de kız kaçıran boyun, bunun karşılığı olarak kızın boyuna verdiği mal. (Bk. ansikl. böl.)
2. Anadolu’nun bazı yörelerinde, özellikle D. ve G.-D. Anadolu'da, kız evine ödenen başlık.

—ANSİKL. Folk. Eski Türklerde evlenme, daha çok kız kaçırma ve yağma yoluyla oluyordu. ( EVLENME.) Bu durum, boylar arasında kanlı çarpışmalara neden olduğundan evlenmenin barış içinde gerçekleştirilmesi amacıyla "kalın” ödeme yoluna gidildi. Kalın, boyun orta malıydı. Kalını alan boy, bunu boy üyeleri arasında eşit olarak paylaştırırdı.

Kaynak: Büyük Larousse

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
kalın ingiliizcesi
  • thick; stout, coarse; dense; (ses) deep; rich
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

2 Mayıs 2016 / HÜSEYİN Tıp Bilimleri
23 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
25 Nisan 2012 / Mira X-Sözlük
17 Nisan 2012 / Mira X-Sözlük