SEHİM, -hmi a. (ar. sehm). Esk.
1. Hisse, pay.
2. Hisse bedeli.
3. Ok, yayla atılan ucu demirli kamış: "Vurmuştu beni o sehm-i nekbet" (A. H. Tarhan)
—Dy. Sehimler yöntemi, kurba boyunca hareket eden, değişmez uzunlukta bir kirişe denk düşen sehimleri ölçmeye ve düzeltmeye dayanan demiryolu kurba çizim
yöntemi.
—Esk. sil. Ucu sivri demirli değnek ya da- bir tür ok.
—Geom. OK'un eşanlamlısı.
—Ger. day. Doğrusal bir kirişin ortalama çizgisinin bir noktasının kirişi zorlayan yükün etkisiyle enine olarak yer değiştirme miktarı. (Bina kirişlerinde yönetmelikler, genel olarak, sehmin açıklığın 1/500' ünden daha büyük olmaması zorunluluğunu getirir.) [Eşanl. OK.] (Bk. ansikl. böl.)
—İkt. tar. Sehim kâğıdı, Osmanlı döneminde, faizi aydan aya alınmak üzere devlet hâzinesine borç olarak verilen para karşılığında alınan resmi senet. (Sehim de denirdi.)
—Mak. san. Bir yayın sehmi, bir yük etkisiyle sıkışan ya da bükülen bir yayın yüksekliğinde oluşan azalma miktarı.
—ANSİKL. Ger. day. Adi kirişlerde sehim, büyük bölümü ile, eğilme momentinin etkisinden kaynaklanan M momentinin etkisinde biçim değiştiren ortalama çizgisinin 1/R eğriliği, E kirişi oluşturan malzemenin boyuna esneklik modülü, I enine kesitin eylemsizlik momenti olmak üzere, -1 = -gjy eşitliği ile verilir. Bu bağıntıdan hareketle sehimlerin belirlenebilmesi için, değişik yöntemler geliştirilmiştir. Özellikle x apsisinde bulunan kesitin y (x) yer değiştirmesinin küçük olduğu göz önünde tutularak olduğuna dikkat çekilebilir. Böylece
d£n_ M(x) dx* “ El eşitliği iki defa integre edilerek sehmin y(x) değeri elde edilebilir.
Kaynak: Büyük Larousse