ŞEM a. (ar şenY). Esk.
1. Mum.
2. Balmumu.
3. Şem-i âlem-tab, şem-i felek, şem-i sabah, şem-i seher, güneş. || Şem-i asel, balmumu. || Şem-i cihan-efruz, dün yayı aydınlatan mum; sevgili. || Şem-i ef- ruhle, yanan mum. || Şem-i ikbal, talih ışığı. || Şem-i ilahi, Kuran. || Şem-i kâfur, şem-i kâfuri, kâfurdan yapılmış beyaz mum. || Şem-i külbe-i ahzan, üzüntüler evininin mumu; Yusuf peygamber. || Şem-i küşte, söndürülmüş mum. || Şem-i meclis-âra, toplantıya renk katan güzel. || Şem-i şam -efruz, geceyi aydınlatan güzel. || Şem-i şeb-âra, geceyi süsleyen ışık; güzel. || Şem-i şebistan, gece kandili, gece mumu.
ŞEM, -mmi a. (ar. şemm). Esk. Koku alma, koku duyma, koklama: Hissi şem (koku alma duyusu).
Kaynak: Büyük Larousse