OMUR a. Anat.
1. Üst üste gelerek vücudu dik tutan belkemiğini, yani omurgayı meydana getiren kısa termiklerin her biri. (Bk. ansiki. böl.)
2. Omur deliği ya da kanalı, her omurun merkezinde bulunan geniş delik. (Omur deliklerinin üst üste gelmesi omuriliği içeren omurga kanalını oluşturur.) || Omur laminası, omurlarda dikensi çıkıntıyı oluşturmak üzere birleşen iki arka parçanın her biri.
—Zool. Yılan yıldızının kol bölütü ortasında bulunan kireçli parça.
—ANSİKL. Anat. Omurların sayısı ve biçimi değişik olabilir, ama bunların her zaman aynı kalan özellikleri vardır; bunlar hayvanlar âleminde bütün bir şubenin, memelileri, kuşları, sürüngenleri ve balıkları içeren omurgalılar şubesinin belirgin özelliğini oluştururlar.
insanda, birbirinin üstüne yerleşmiş olan ve omurlararası disk denilen bağdokusal kıkırdaklarla birbirine bağlı bulunan 24 gerçek omur vardır, bunlar üç gruba ayrılır: 7 boyun omuru; ilk ikisi atlas ve eksen adını alır; 12 çift kaburgayı taşıyan 12 sırt omuru; diğerlerinden daha büyük 5 bel omuru. Bu serbest omurlara, kendi aralarında kaynaşarak sağrı kemiğini oluşturan 5 sağrı omurunu ve yine kendi aralarında kaynaşarak kuyruksokumunu oluşturan 5 ya da 6 kuyruksokumu omurunu eklemek gerekir.
Omurlar, omurganın farklı düzeylerinde bazı biçim değişiklikleri göstermekle birlikte baizı genel özelliklerini korurlar. Her omurda şu kısımlar bulunur:
1. omur gövdesi denen şişkin bir ön kısım;
2. sinir kemeri denen ve ağzı öne bakan bir kemik kemer (kıvrılarak gövdesinin arka yüzüyle meydana getirdiği delikten omurilik geçer); buna omurga ya da omurilik deliği denir; bu kemer her iki yanda, önde ayak- çıklar, arkada ise omur yüzeyleri tarafından meydana getirilir;
3. orta hatta ve arkada bulunan dikensi çıkıntı;
4. yatay ve enine uzantı halinde enine çıkıntılar;
5. komşu omurlarınkiyle eklemleşen ve eklem çıkıntısı denen dört dikey çıkıntı (iki üst, iki alt).
Böylece, farklı omurlar önde omur gövdeleri, arkada eklem çıkıntıları aracılığıyla birbirleriyle temas halindedirler, iki komşu omurun sınırladığı boşluğa birleşme deliği adı verilir ve buradan omurilik sinirleri çıkar.
—Karş. anat. Omur, embriyonun sırtipi çevresinde gelişen, skleretomya kökenli kıkırdak ya da kemikten bir iskelet oluşumudur. Her omur birbirini izleyen iki bölüte ait taslaklardan oluşur ve iki çift kemere bitişik bir omur gövdesi içerir; sırt kemerleri birbiriyle kaynaşarak omurilik kanalını meydana getirir ve omurilik bunun içinde yer alır; karın kemerleri gövdedeki büyük damarları (aort ve ana toplardamarlar) sarar ve yalnız kuyruk bölgesinde kapanır. Omurların yapısı çok karmaşıktır ve özellikle omurgalı fosillerini sınıflamakta yararlı çeşitli sınıflandırmalara kaynak olmuştur. Biçim açısından, omur gövdesi önde içbükey olanlara obrukönlüler, arkada içbükey olanlara obrukartlı' lar ve her iki yönde içbükey olanlara karma obruklular (amphicoelousı denir, iki omur arasında bulunan kıkırdak yapıdaki omur diski omurganın esnekliğini sağlar.
—Patol. Tam omur kırık ve çıkıkları ancak şiddetli travma sonucunda olabilir: düşme, ezilme. Bunlar, omuriliğin basınç altında kalmasına ya da kesilmesine yol açan lezyonlar nedeniyle genellikle öldürücü kazalardır. Buna karşılık, omurların kısmi kırıkları da nadir değildir (dikensi çıkıntı, enine çıkıntı ve eklem çıkıntısı kırıkları) ve omur gövdesinin tek başına çökmesinde olduğu gibi, kalıcı kusur bırakarak ya da bırakmayarak iyileşebilir.
Omurganın edinsel bozuklukları eğilme ve vereme bağlı kemik iltihabı ya da Pott hastalığıdır. Eğilmeler şunlardır: kifoz, skolyoz ve lördoz. Omurlarda romatizma hastalıklarının birçok çeşidi görülebilir: bulaşıcı hastalıklara bağlı olan ya da olmayan omurga eklemi iltihapları, omur gövdelerinin oturmasıyla birlikte artrozlar (spondilartroz), osteofıtler (papağan gagası), kalsiyum yitimi ve Paget hastalığı, osteoz gibi çeşitli özgül hastalıklar.
Kaynak: Büyük Larousse