Arama

Suret Nedir?

Güncelleme: 17 Kasım 2015 Gösterim: 4.456 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
6 Ocak 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Suret
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim (su:ret) Arapça ¹°ret
1 . Görünüş, biçim:
"İnsan suretinde bir ağaç."- .
2 . Yazı veya resim kopyası, nüsha:
"Bunun bir suretini almalı."- .
3 . Biçim, yol, tarz:
"Onlar daimî surette güzeli, iyiyi, doğruyu görmemeye mahkûm olmuşlardır."- A. H. Çelebi.
4 . İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü.
5 .
(halk ağzında) Resim, fotoğraf.

6 .
(eskimiş) Yüz, çehre.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • suret almak (veya çıkarmak)
  • sureti haktan görünmek
  • suretine girmek

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Kasım 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SURET, -tl a. (ar. şuret).
1. Dış görünüş, biçim: insan suretinde bir hayvan.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir yazının kopyası; nüsha: Sözleşmenin bir sureti de sizde bulunsun. Diplomanın noterden tasdikli sureti.
3. Esk. Fotoğraf.
4. Esk. Resim.
5. Esk. Yüz, çehre surat.
6.... suretiyle, belirtilen biçimle yolla: Karakola celbetmek suretiyle ifadesini almak. Darp suretiyle ölüme sebebiyet vermek.
7.... surette, belirtilen yolda, biçimde: Herkese eşit surette dağıtılmasına özen gösterildi.
8. Suret almak, suret çıkarmak, bir şeyin kopyasını çıkar mak. || Suret uğrusu, ikiyüzlü. || Suret yazmak, resim yapmak. || Sureti haktan görünmek, kendisini temiz yürekli, kötülük düşünmeyen biriymiş gibi göstermek ya da birinin iyliği için çalışıyormuş havasına bürünmek. || Suretine girmek, bir şeyin görünüşüne benzemek, onun biçimi ni almak.

—Esk. Suret-bend, suret-ger, ressam, fotoğrafçı, resimci. || Suret-nûma, oluşan, görünen, belli olan. || Suret-perest, şekle önem veren, şekilci; putperest. || Suret -pezir, suretyab, oluşan, biçimlenen. || Suret-i hal, içinde bulunulan anın durumu. || Suret-i husul, oluşma biçimi. || Suret i kafiyede, suret-i mutlakada, kesinlikle asla. || Suret-i mahsusada, özellikle. || Suret-i res- mıyede, yasal olarak, resmi olarak. || Suret -i suud, yükseliş biçimi. || Suret-i tesviye, bir sorunun çözüm yolu.

—Esk. dilbilg. Suret zarfı, niteleme belirteci.

—Esk. mat. Pay.

—Folk. Halk arasında insan yüzüne verilen ad; çehre surat. (Bk. ansikl. böl.) d Yüz resmi, portre. (Bk. ansikl. böl.)

—Güz. sant. Yaşayan ya da ölmüş bir kişiyi temsil eden heykel, resim ya da gravür. || Bir para ya da madalyanın, bir kral, bir prens ya da önemli bir kişinin başını gösteren ön yüzü.

—Huk. Hukuki bir işlemi belirleyen senet ya da belgelerin aslına uygun örneği. || Tasdikli suret, yetkili merci ya da memur tarafından onaylanmış örnek.

—ikt. tar. OsmanlIlar döneminde, hâzineden bir tek alacaklıya ait olan ve toplu olarak ödenmesi gereken paranın miktarını gösteren ve alacaklıya verilen belge (Bir den çok alacaklıya ait ve taksitle ödene cek hazine borçlarında ise, alacaklılara suret yerine sergi adı verilen bir belge verilirdi. Bu yöntem ikinci meşrutiyet’in ilanından sonra kaldırıldı.)

—isi. fels. Varlığın görünen, beş duyu ile algılanabilen yönüne verilen ad (Bk. ansikl. böl.)

—Matbaac. Temel bir baskı parçanın (tipo klişesi, ofset ya da çukurbaskı filmi) tek ya da çok nüsha halinde çoğaltılması. (Bu kopyalar, özgün belgenin çeşti konumlarını kapsayan baskı kalıpları yapmaya ya da aynı baskı parçasının birden fazla basımcı tarafından aynı anda çeşitli şekilde kullanılmasını sağlar.)

—Tasav. Tanrısal varlığın dış dünyada ya da insan gönlünde tecellisi. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Folk. Halk arasında suretin insanların kişiliği hakkında fikir verdiğine inanılır. Gözleri küçük ve birbirine yakın olanların kurnaz; çekik olanlam acımasız; çenesi köşeli ve belirgin darların azimli ve inatçı; yuvarlak yüzlülerin yumuşak huylu; dudakları ince ve düz bir çizgi biçiminde danların kararlı ve inalçı; alnı dar olanların sinirli; geniş olanlarınakıllı; saçları sert ve dik olanların sinirli le inatçı olduğu gibi yorumlamalar, bugiın de halk arasında yaygındır. Halk araanda suretleri en çok yapılanlar Kerem ils Aslı, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin gbi halk öyküsü kahramanlarıdır. Aleviler ve bektaşi- lerde daha çok Ali, Haşan, Hüseyin gibi dinle ilgili kişilerin suretleri yapılırdı. Bat tal Gazi gibi halk kahramanlan da sureti en çok yapılanlardandı.

—isi. fels. İslam felsefesinde ter varlığın biri suret, ötekisi zat olmak üzere iki yönü olduğu kabul edilir. Suret, varlığın dışa yansıyan benzeri, görünüşte ortaya çıkanı; zat ise varlığın kendisi, özüdür. Öz ve asıl olan zatı sınırlı bir biçimdesuret yansıtır. Bütün zatların birer sureti vaıdır. Özek likle maddeci filozof ve düşünürlere göre, aslolan görünüştür ve görünüşün arkasında başka bir bilinmeyen varlık yoktur, Ancak. İslam felsefesi varlığı zat ile suretten oluşan, bilmen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen bir ikili bütün olarak kabul eder

—Tasav. Suret, Tann’nın duyular dünyasında kendini belli etmesi, evrendeki varlık türlerine yansımasıdır. Özellikle vahdet-i vücut anlayışına göre varlıkta ikilin sözko- nusu olmadığından her suret ya da görüntü tanrısal adların (el-esma errububiye) tecellilerinden başka bir şey değildir. Bu nedenle gerçekte görünen fcat) de görüntü (suret) de Tann’dan başkası değildir.

Kaynak: Büyük Larousse