Arama

Ortak Nedir?

Güncelleme: 23 Aralık 2015 Gösterim: 2.963 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Ocak 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ortak -ğı
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim
1 .
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner:
"Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim."- H. Taner.
2 . Kuma:
"Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti."- E. E. Talu.
3 . (sıfat) Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek:
"Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür."- N. Cumalı.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • ortak etmek
  • ortak olmak
  • ortak (veya kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
Birleşik Sözler
  • ortak bölen
  • ortak çarpan
  • ortak dil
  • ortak fark
  • ortak gider
  • ortak hesap
  • ortak kat
  • ortak mülkiyet
  • ortak nesne
  • ortak ölçülmez sayılar
  • ortak özne
  • ortak payda
  • ortak tam bölen
  • ortak tümleç
  • ortak yapım
  • ortak yaşama
  • ortakyaşar
  • ortak yönetim
  • ortak yüklem
  • dert ortağı
  • çok ortaklı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ORTAK a.
1. Birlikte iş yapan, bir şeyden birlikte yararlanan kimselerden her biri: Dükkânın iki ortağı var.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Aynı anda aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre durumları; kuma: Kocası ikinci kez evlendi, üstüne bir ortak getirdi.

—Ask. tar. Yeniçeri ocağı’ndan emekliye ayrılanlara verilen ad. (Durumları ulufe defterinde "mütekait” olarak belirtilirdi.)

♦ sıf.
1. Herkese ait olan, herkesi ilgilendiren, herkesin hakkı ya da payı olan şey için kullanılır: Ortak sorunlar. Ortak kullanım.
2. Birçok insanın katılımıyla ortaya konan şey için kullanılır: Ortak çalışma.
3. Birçok şey ya da kimseye ait olan, başkalarıyla paylaşılan, birçok şey ya da kimse için aynı zamanda gerçekleşen şey için kullanılır: İki görüşün ortak noktası. Ortak ders.
4. Bireysel davranışları farklı da olsa insanların bir grup olarak ortaya koydukları davranışlar için kullanılır; kolektif: 0-6 yaş grubu çocuklarda görülen ortak davranışlar.
5. (Bir şeye) ortak olmak, bir şeye katılmak ya da onu paylaşmak. || Bir kimse ile ortak yönü (yanı) olmak (olmamak), bazı noktalarda bir kimseye, bir şeye benzemek (benzememek), bir şeyden farklı olmak (olmamak): Baba oğul olduklarına kimse inanmaz, hiçbir ortak yönleri yok.

—Arit. Ortak bölen (ya da çarpan), iki ya da daha çok tamsayının bölenleri (ya da çarpanları) arasında aynı olanları. || Ortak kat, iki ya da daha çok tamsayının katları arasında aynı olanları.

—Bank. Ortak kredi, birkaç kredi kurumu tarafından ortaklaşa verilen ödünç paraya, krediye denir.

—Bilş. Aynı programın çeşitli altprogramlarında aynı değeri koruyan bir parametre ya da bir değişken için kullanılır. (Bir alt- programın başına, altprogram ve çağırma programındaki ortak değişkenlerin listesi yazılır.)

—Dilbil. Teknik, uzmanlara özgü dillerin tersine insanların günlük dilleri için kullanılır. || Tarihsel dilbilimde, genellikle belgelenmemiş, ele alınan dilin lehçelere ayrılmadan önceki durumunu belirten dil durumu için kullanılır. (Bu yaklaşımda ortak bir sami dilinin ya da ortak bir Slav dili' nin [protoslav) vb. var olduğu düşünülür.) || Ortak ad, CİNS ADI’nın eşanlamlısı. || Ortak dil, anadilleri ayrı birçok topluluğun yaşadığı bölgelerde, topluluklar arasında anlaşmayı sağlamak için ayrıcalıklı biçimde kullanılan dil (örn. Senegal'de uolof ya da Afrika'nın güney-doğu'sunda svahili). (Eşanl. YÖREÜSTÜ DİL.]

—Fels. Ortak kavramlar, evrensel aklın, her ruhta eşit bir biçimde gelişen parçalarını belirtmek için kullanılan stoacı kökenli terim. (Bk. ansikl. böl.)

—Fizs. kim. Ortak değerlik, molekülleri oluşturan atomların elektronlarının ortaklaşa kullanıldığı kimyasal bağ türü. (Bk. ansikl. böl.) [Eşanl. KOVALANS.] |j Ortak değerlik yarıçapı, yalın bir cismi oluşturan bir elementin iki atomunun merkezler arasındaki uzaklığın yarısı. || Ortak değerlikli, ortak değerlik bağına değgin, ortak değerlik bağıyla ilgili. (Eşanl. KOVALENT.)

—Huk. Ortak eser, birden çok kişinin yaratıcı katkısı ile oluşan eser. (Bk. ansikl. böl.) |[ Ortak gider, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda yönetici, kapıcı, bahçıvan gibi personele ödenen paralarla ana taşınmazın sigorta primleri, ortak yerlerin bakımı, korunması ve onarımı için yapılan giderler. (Sözleşmeyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, kat malikleri kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine eşit olarak, öteki ortak giderlere ise arsa payları oranında katılmakla yükümlüdürler.) || Ortak yer, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda a.oa taşınmazın garaj, çamaşırhane, teras, ana duvar, su deposu, çatı, asansör, avlu gibi ortak kullanıma ayrılmış yerleri. (Kat malikleri ana taşınmazın tüm ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.) || Ortak zilyetlik, bir eşya üzerindeki fiili hâkimiyeti beraberce kullanma.

—Ikt. Ortak finansman, başka bir kuruluşla ortaklaşa hareket eden, ödünç para veren bir kuruluşça gerçekleştirilen işlem; Dünya bankası ya da başka bir uluslararası kuruluşça ödünç olarak verilen paraların, ödünç alan ülke dışındaki başka kaynaklarca sağlanan paralarla, geliştirme projeleri çerçevesi içinde, birleştirilmesi işlemi. || Ortak girişim J0İNT-VENTURE.

—işi. ikt. Ortak işletme, bir satış alanının ya da ticaret işletmesinin birden fazla girişim tarafından birlikte işletilmesi. || Ortak yönetim, işletmelerin yönetimine işçilerin de katılması sistemi. (Bk. ansikl. böl.)

—Med. huk. Ortak sınır, bitişik iki taşınmazı birbirinden ayıran çizgi. (Ortak sınır, tarafları bağlayıcı bir harita ile saptanamıyorsa, bölgeyi bilen bilirkişiler yardımı ile; bu olanaksızsa, tanık dinlenerek; bu yolla da çözüme ulaşılamıyorsa, anlaşmazlık konusu yerin, taraf tapularındaki miktarlar oranında paylaştırılması yoluyla belirlenir.)

—Siyas. bil. Ortak başkanlık, birçok kişi, kurum ya da hükümetin temsilcilerinin birlikte yürüttükleri başkanlık.

—Telekem Ortak anten, bir binada ya da bir sitede oturan kullanıcıların radyo ya da televizyon alıcılarını beslemede kullanılan, bir kablo ağına, çoğu kez de yükselteçlere bağlı alıcı anten.

—ANSİKL. Fels. Ortak kavramlar. Spinoza' nın felsefesinde, ortak kavramlar aklın ilkeleridir, yani şeylerin ortak özelliklerine upuygun kavramlardır: “Aklın ilkeleri, bütün şeylerde ortak olan yanı açıklayan, ama hiçbir tekil şeyin özünü açıklamayan kavramlardır. Bu nedenle, sözkonusu kavramların, zamanla her türlü ilişkinin dışında ve bir tür öncesizsonrasızlığa sahip olarak düşünülmesi gerekir" (Etika, 2, 44).
Ortak kavramlar, bu adı şu iki nedenle alırlar:
1. bunlar, "her şeyde ortak olan", yani "aynı biçimde hem parçada, hem de bütünde bulunan" (Etika, 2, 37) evrensel ve zorunlu kavramlardır;
2. ortak kavramların "algılanması", herhangi bir tekil şeyin her algılanmasında içkin bulunduğundan, bütün insanlarda zorunlu olarak aynıdır.

—Fizs. kim. G. N. Lewis tarafından 1916’ da ortaya atılan ve Langmuir tarafından geliştirilen ortak değerlik kuramı, iki atom arasındaki bağın, elektronların ortaklaşa kullanılmasına bağlı olarak meydana geldiğini kabul eder. Örneğin bir klor molekülünün (Cy iki atomdan oluştuğunu açıklamak için, bu iki atomun, çevresel katmanlarındaki bir elektronu ortaklaşa kullandıkları varsayılır. Her atomun dış katmanında böylece yedi değil tam sekiz elektron bulunur. Oktet’ olarak adlandırılan bu düzenlenme, en kararlı yapıya denk düşer. Böylece bir molekül içinde her atom aynı rolü oynar ve böyle bir moleküle eşkutuplu molekül denir. Bu tür bir bağ, en kusursuz şekilde molekülsel yörüngelerle ilgili kuvantum kuramı çerçevesinde açıklanabilir. (BAĞ.)

—Huk. Ortak eserde, onun yaratılması için yapılan katkılar tek başlarına değerlendirilemez, bağımsız bir hak konusu olamazlar. Hak konusu, ortak yaratma çabası sonucu oluşan eserdir Bu nedenle, ortak eseri yaratanlar bir birlik oluşturur ve eser üzerindeki hakları bu birlik kullanır. Bu birliğe, aykırı olmadıkça, Borçlar kanunu'nun adi ortaklık hükümleri uygulanır. Ortak eserde her bir yaratıcının hakkı, eserin tümünü kapsar Ortakların eser üzerinde ve eserdeki gizli payları üzerinde tek başlarına tasarruf etme yetkileri yoktur; eser sahipliğinden kaynaklanan haklar üzerindeki tasarrufların oybirliği ile yapılması zorunludur.

—işi. iki. Ortak yönetim sistemi Almıanya Federal Cumhuriyeti'nde doğdu. Bunun iki biçimi vardır.

Basit ortak yönetim. 500'den az işçi çalıştıran bütün hisse senetli şirketlerde ve 500'den fazla ücretli işçi çalıştıranların ayrımsız olarak tümünde uygulanan ortak yönetimdir. Bu ortak yönetim biçiminde, ücretliler denetim kurulu (Aufsichtsrat) üyelerinin üçte birini seçerler. Bu kurulun görevi yönetim kadrosunu (Vorstand) atama, denetleme ve gereğinde görevden almaktır. Personel temsilcilerinden en az ikisi firmanın kendi ücretlilerinden olmak zorundadır.

Başabaş ortak yönetim. 1 000’den fazla ücretli işçi çalıştıran kömür ve çelik sanayisi işletmelerinde (ya da cirolarının % 50’den fazlasını kömür ve çelik sanayisi alanında yapan filyallere sahip işletmelerde) uygulanan ortak yönetimdir. Bu ortak yönetim biçiminde, denetim kurulu, normal olarak 11 üyeden oluşur (bunların 5'i pay sahipleri, 5’i de ücretliler tarafından atanır; sonuncusu her iki tarafça kabul edilen tarafsız bir üyedir). Ücretlilerin temsilcilerinden ikisi, sendikanın onayıyla işletme komitesince seçilir. Ötekiler sendika tarafından atanırlar ve işletme dışından olabilirler (hatta birinin böyle olması zorunludur). Ortak yönetim kurulunda, bir çalışma müdürünün bulunması zorunluluğu vardır: denetim kurulunda ücretli temsilcileri bu müdürü atama ya da görevden alma konusunda veto hakkına sahiptirler.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

29 Mayıs 2016 / Misafir Cevaplanmış
9 Haziran 2012 / Mira X-Sözlük
9 Haziran 2012 / Mira X-Sözlük
9 Haziran 2012 / Mira X-Sözlük