Arama

Mozaik Nedir?

Güncelleme: 22 Ocak 2016 Gösterim: 3.489 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Nisan 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

mozaik -ği
Sponsorlu Bağlantılar
TDK, Türk Dil Kurumu

isim Fransızca mosaïque
1 . Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş veya pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle yapılan resim ve bezeme işi.
2 . Bu iş için kullanılan mermer parçaları:
"Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın."- R. H. Karay. 3 . Tatlı bisküvi parçalarıyla yapılan kakaolu pasta.
4 . İnce kum, çimento ve küçük mermer parçalarından oluşan karışımla döşeme sıvası.
5 . sıfat Bu sıvayla yapılan (döşeme, merdiven vb.).
6 . mecaz Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu:
"Adları bize kadar gelenlerin bünyelerine dikkat edilirse gerçekten acayip bir mozaik elde edilir."- A. H. Tanpınar.

Birleşik Sözler
  • mozaik döşeme
  • mozaik plaka
  • cam mozaik

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Ocak 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MOZAİK a. (fr. mosaiçue; "Musalar'ın yönetimindeki sanat etkinliği" anlamında lat. musivum opus'tan bozularak türeyen ortaçağ lat. musaicum’dan Hal. mosaico) Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, taş, smalt ya da pişmiş toprak parçalarının harçla tutturularak yan yana getirilmesiyle yapılan resim ya da beze me; bu tür resimleri yapma sanatı. (Bk ansikJ. böl. Güz. sant.)

Sponsorlu Bağlantılar
—Bahç. Düzgün desenler elde etmek amacıyla, farklı renklerdeki bitkilerle (yapraklar ve çiçekler) bahçelerde tarh ve kenar şeridi halinde yapılan süsleme.

—Bitki patol. Bitkilerde görülen birçok virüs hastalığının belirtisi. Yaprakların üzerinde yan yana dizili koyu ve çoğu zaman sarıya kaçan açık yeşil bölgelerin varlığı ile belirgindir. || Bu hastalıklara verilen ad. (En çok bilinenleri tütün, patates, hıyar ve şeftali mozaikleridir.)

—Camc. Cam mozaik, gaz ve katı inklüz- yonlarla matlaştırılmış değişik renklerde camsı maddeden küçük elemanların yan yana yerleştirilmesiyle oluşan mozaik. (Bk. ansikl. böl.)

—Genet. Genomlarıyla birbirinden farklı olan iki ya da daha çok hücre topluluğundan oluşan organizmaya ya da dokuya denir. (Bk. ansikl. böl.) || Ana-baba karakterlerinin melezin vücudu üzerinde plaklar halinde dağılım gösterdiği kalıtım biçimi.

—Kad. hast. Kolposkopi sırasında dölyatağı boynunun özel görünümü. (Anormal dokusal bir durumu da yanSıtabilen bu görünüm, ince bir damar ağıyla çevrili kü çük çok yüzlü öğelerin yan yana gelme siyle oluşur.)

—Kim. Mozaik yaldızı, parlaklığıyla altını andıran kalay IV sülfür. (Zehirleyici bir katıdır.)

—Seram. Çini mozaik -ÇİNİ. |j Katma mozaik, küçük çini parçalarının sıva içine, daha önceden hazırlanmış deseni oluşturacak biçimde yan yana gömülmesiyle yapılan mozaik. || Sahte mozaik, tek renkle sırlanmış çinilerde, desen ya da zem: nin kazılmasıyla elde edilen mozaik. (Yal nızca desen kazıldığında, zemin sırlı bırakılır.)

—Topogr. Ortalama bir ölçeğe göre küçül tülmüş hava fotoğraflarını bir araya getirip birleştirerek elde edilen bütünsel plan (Fotoğraflar doğrultulunca ve ölçekleme işlemi bilinen noktalara göre yapılınca de netimli bir mozaik elde edilir. Bir mozaiğin metrik değeri oldukça zayıftır ve uzaklık ların ölçümünde kullanılamaz, ancak önemli niteliksel bilgiler verir.)

—Yerbil. Mozaik biçiminde ya da mozaiği çağrıştıran doku.

—sıf. Çimento içine küçük mermer parçacıklarının konulup dondurulmasıyla yapılan şey için kullanılır: Mozaik merdivenler.

—Bayınd. Mozaik parke, kenar uzunluğu 6 10 cm olan kübik parke taşlarının beton bir taban üzerine çeyıek daire dilimleri biçiminde yerleştirilmesiyle oluşan döşeme. (Derzler içine bitüm emülsiyonu doldurulur.)

—Bıyol Mozaik karakterler, çaprazlama sonunda, ötekine başat olmaksızın yan yana beliren karakterler (Erkek bir kara kedi ile dişi bir turuncu kedinin çaprazlan- masından turuncu erkekler ile iki renkli dişiler [kara ve sarı mozaik biçiminde belirir] ya da beyazın eklenmesiyle üç renkli dişiler doğar. Hayvanların tüylerindeki alacalık mozaik karakter gösterir.)

—Embriyol Mozaik tiple gelişme, sonradan neye dönüşecekleri kesinlikle belli ayrı bölgelerden oluşmuş görünen bir yumurtanın gelişmesi, || Mozaik yumurta, bir ya da birçok blastomerin deneysel olarak yok edilmesi yüzünden eksik embriyon üreten yumurta (örneğin, tulumlulardan styela nın yumurtası). [Bk. anslkl. böl.]

—inş. Mozaik sıva, mermer ya da taş parçalarının çimento ya da puzolan harçları pide edilen ve geniş yüzeyler üzerine uygulanan sıva.

—Metalürj. Mozaik yapı, alaşım elemanlarının ve özellikle yönü hafifçe sapmış kristalli göz gruplarının yerleşimi.

—Mutf. Mozaik pasta, çiğ malzemeyle hazırlanan bir tür kolay pasta. (Kakao, margarin, yumurta, ufalanmış bisküit ve dövülmüş fındıktan oluşan malzeme yoğu- rularak biçimlendirildikten sonra, yağlı kâğıda sarılıp buzdolabında bekletilerek yapılır)

—ANSİKL. Camc. Cam mozaik. Genel olarak, 1 ya da 2 cm kenarı olan kare ya da dikdörtgen elemanlar biçimindedir. Seramik mozaik gibi, binaların içinde ve dışında dekoratif duvar kaplaması olarak kullanılır Kaplanacak yüzeye alçı, harç ya da organik yapıştırıcılar ile tutturulur ve, ilk görünüşlerini korumak için hiçbir özel özene gerek göstermeyen, kendi kendine temizlenir kaplamalar sınıfına girer. Piyasada 1950 yıllarında gözüken cam mozaik yirmi yıl kadar, camlaşabilir maddelerin tamamlanmamış erimesinden elde edilen ve elle ya da yarı-otomatik süreksiz yöntemlerle biçimlendirilen bir el sanatı ürünü olarak kalmıştır. Günümüzde sürekli ve otomatik yöntemler kullanılmaktadır.

—Embriyol. Mozaik tipte gelişme. Önolu- şum kuramına göre, yumurta hangi işe yarayacağı belli bölgelerin bir mozaiğidir; bu bölgeler ilgili organların tohumdaki yeri demektir. Chabry, tulumlularda yumurtanın mozaik tipte gelişim gösterdiğini kanıtlamıştır (1887). Bölünmenin 2. evresinde blastomerlerden biri tahrip edilirse, öteki gelişmeyi sürdürür ve bir yarı embriyon oluşturur. Demek ki, her blastomerin ne olacağı, bölünmenin başından beri bellidir. Buna benzer yumurtalar mozaik tiptedir; çünkü bunlarda ilerde neye dönüşecekleri erken evrelerde belli olan hücre grupları bulunmaktadır. Fakat, çoğu zaman, mozaik tipteki gelişme, düzenleme olgularıyla tamamlanır; önoluşum ile sıralıoluş (epigenez) yan yana görülür. Bu durumlarda, 2. evrede blastomerlerden biri tahrip olursa, ufak boyda, ama gene de tam ve iyi gelişmiş bir embriyon elde edilir.

—Genet. İnsan türünde, özellikle cinsiyet kromozomları üzerinde birçok kromozom mozaiği bilinmektedir. Örneğin, 46, XX/45,X mozaik bir kişi, biri normal, diğeri Turner tipinde iki hücre topluluğundan oluşur. Bu kişide, esas 45,X Turner sendromundan genellikle daha hafif bir Turner sendromu görülür.
Öteki örnekler arasında 47, XXY/46,XY (Klinefelter sendromunun bir çeşidi) ve 46,XY/45,X (yalancı erdişiliklerden sorumlu) mozaikleri sayılabilir. Bu mozaikler meyoz sırasında değil, döllenmiş yumurtanın, yani zigotun ilk bölünmesi ya da ilk bölünmelerinden biri sırasında ortaya çıkan sapınçlardan ileri gelir Örneğin, 46,XX bir zigot yavru hücrelerden birinde bir X yitimiyle 46,XX/45,X, bir mozaik ya da bir X'in ayrılmamasıyla 45,X/47,XXX bir mozaik verebilir.
Ayrıca, iki hücre tipinin birbirinden tek bir gen mutasyonuyla ayrıldığı gen mozaikleri de vardır (örneğin kedigözlülük). Genel olarak, değişik iki hücre topluluğunun her birine klon adı verilir. “Mozaik" terimi, iki zigottan türeme bir organizma anlamına gelen “kimera” terimiyle karıştırılmamalıdır.

—Güz. sant. Mozaiğe ilk kez Öntarih döneminde, Mezopotamya'da (IV. binyıl sonu), Uruktaki (Varka) bir tapınakta, siyah, beyaz ve kırmızı geometrik desenler oluşturan, renkli başlı kil çivilerle süslenmiş yarı gömme sütunlar biçiminde rastlanır Mozaik yapımına Yunanistan'da İ.Ö. V. yy.’da başlandıysa da, günümüze ulaşan en eski örnek, çeşitli renklerde yassı çakıllarla yapılmış Olynthos'taki zemin mozaikleridir (İ.Ö, IV. yy.). Hellenistik dönemin en güzel mozaikleri İskender'in Pella'daki sarayında bulunur. Delos evlerinde de güzel örneklere rastlanır. Mozaik Roma’ya, İ.Ö. II. yy.’da İskenderiyeli sanatçılar tarafından getirilmiştir; İ.Ö. 200'e doğru, işlenmemiş çakılların yerini, genellikle kenar uzunluğu yaklaşık 0,50-1,50 cm arasında değişen taş küpler (tessella) almıştır. Romalılar, bu tür mozaiklere opus tesselatum adını vermişlerdir. Çok küçük ve düzgün olmayan parçaların kullanıldığı opus vermiculatum, "emblema" adı verilen, çok ince işçilikte kompozisyonlara olanak veriyordu. Genellikle ince bir yüzey (büyük kiremitler, arduvazlar vb.) üzerine yapılan "emblema”lar taşınabiliyordu. Bu kompozisyonların etrafına, opus lesselatum ya da içinde küçük taş, pişmiş toprak ve mermer kırıklarının (bunlara crustae deniyordu; geometrik bir marketri oluşturan opussectile'deki mermer parçalarına da bu ad veriliyordu) yer aldığı bir bağlayıcıdan oluşan opus signinum bir çerçeve yapılıyordu. Mozaik sözcüğünün türediği musivum opus, duvar ve tonozları kaplamakta kullanılıyordu; bu tip mozaikler, daha sonraları zeminlerde de yararlanılan cam hamuru parçacıklarından oluşuyordu.
Cumhuriyet döneminin sonunda İtalya’ da, figürlü ve çokrenkli mozaikler (Pompei’deki İskender'in savaşı, Palestrina'daki Nil nehri sahneleri) doruğuna ulaştı. Augustus döneminde, çokrenkli zemin mozaikleri giderek enderleşirken, beyaz zemin üzerine siyah geometrik düzenlemeler yaygınlaştı. İtalya'da bu tür düzenlemeler I. yy.’ın sonuna dek ağır bastı. II. yy.'da, yine siyah beyaz olarak, figürlü dekorlar gerçekleştirildi (Ostia hamamı'ndaki deniz tanrıları mozaiği). Doğu'da hiçbir zaman yaygınlıklarını yitirmemiş olan çokrenkli kompozisyonlar, Villa Hadriana'da yeniden görülmeye başlandı. Aynı dönemde, bölgesel okullar hızla gelişti. Bunların en parlağı, Hadrianus döneminde aynı anda Kartaca ve Byzacium'da (Aşolla, el-Cem) ortaya çıkan afrika okuludur; bu okul ilk çıktığı dönemden başlayarak, figürlü ya da bitkisel motifli çokrenkli dekordan yararlandı. Önceleri klasik mitolojiden alınan konulara giderek gündelik gerçeklik esin kaynağı olmaya başladı. Galya’da, bu sırada ortaya çıkan Rhöne okulunda, İtalya'dan alınma, merkezinde figürlü bir sahnenin yer aldığı (Saint -Romain-en-Gal’de mevsimler, Nîmes’de Admöte'in evlenmesi vb.) damalı düzenlemelere yer verildi. Merkezi Trier’de olan Rheinland okulu, Severuslar döneminde, mitoloji ya da gösterilerden esinlenen çokrenkli zemin mozaikleriyle doruğa ulaştı. III. yy.’daki büyük bunalımdan sonra, mozaikler tüm bölgelerde büyük toprak sahiplerinin ideallerini ve debdebesini yansıtmaya başladı. Bunun en belirgin örneği, Sicilya'da, Piazza Armerina'da ortaya çıkarılan mozaiklerdir.
Bizans’ta, duvar mozaiği, mermer kaplamayı tamamlayan doğal bir öğe durumuna geldi. Düz bir zemin üzerinde yer alan parlak renkli figürler ve sahneler, ka bartma duygusunu uyandırır. VI. yy.'da. bu sanatın başyapıtları Ravenna kiliselerinde ve İstanbul'daki Ayasofya'da bulunur; nar lekstekı her tonozun merkezinde, altın yaldızlı bir zemin üzerinde İsa'yı simgeleyen işaret, geçme tonozlardaysa (ortadakiler var mozaiği altın çağını X.-XII. yy.'lar arasında yaşadı; teknik gelişti, renkler uyum kazandı, üslup kesinleşti. Kubbenin altında, absidayı örten tonozda Pantokrator İsa, peygamber ya da Havariler ile birlikte bir gökkuşağının içinde görülür; Theotokos (Meryem Ana) kurbanı sunar; koroyerinin duvarlarında, İbrani rahipleri ve Kilise Babaları betimlenmiştir. XIV. yy.’da, özellikle figürlerin güzelliği ve yüceliği bakımından, üslupta bir yenilenme görüldü; artık figürlerin duruşunda hiçbir katılık kalmamış, altın yaldızlı zeminlerin yerini gerçek manzaralar almıştır Bu dönemin başyapıtları arasında Khora manastırı kilisesi’ndeki mozaikleri saymak gerekir. (Kariye camisi.)
islamiyetin ilk yüzyıllarında, bizans ve Suriyeli sanatçılar Antikçağ mozaik sanatını, tekniklerini yeni dinin gereklerine uyarlayarak sürdürdüler. Kubbetüssahra’ da ve Emeviler'in Şam'daki Ümeyye camisi'nde, çiçek motiflerinin, geometrik düzenlemelerin, kır ve kent manzaralarının görüldüğü şahane mozaik kompozisyonlar yer alırsa da bunlar her türlü canlılıktan uzaktır. Dindışı bir yapıt olan Hirbet ül -Mefcer şatosu’ndaysa bir canlılık gözlemlenir. Bir süre kaybolduktan sonra mozaik sanatı, 971'de Kurtuba Ulu camisi’nde yeniden ortaya çıktı: bu mozaikler de, bu ülkede çalışmak ve arap sanatçılar yetiştirmek için Ispanya’ya çağrılmış BizanslIların yapıtıdır. Çini süslemelerin yapılara egemen oluşuna kadar bu sanatçılar mozaik yapmayı sürdürdüler, 1035'te Kudüs' teki Mescidiaksa’ya, 1277’de de Şam’daki Zahiriyye medresesi’ne mozaik süslemeler yapıldıysa da, bunlar oldukça vasat yapıtlardır.
Ortaçağda yer döşemesi ve duvar resmi mozaiğe tercih edildi; ancak, bu sanat Roma (birçok kilise), Venedik (San Marco bazilikası) ve Sicilya'da varlığını sürdürdü. Rönesans’ın mozaik sanatçıları, resimleri kopya etmekle yetindiler ya da, Ghirlandaio gibi, kendileri ressamdı. Daha sonra mozaik sanatındaki gerileme belirginleşti. XX. vy.’ın başında, betonun kuruluğuna bir çare olarak A. de Baudot gibi modernist mimarlar tarafından kullanılınça (Paris'te, Montmartredaki St-Jean l’Evangöliste kilisesi), mozaik yeniden moda oldu, ikinci Dünya savaşı'nı izleyen yıllarda, sivil ve dinse! mimarlıkta, kimi tek nik gelişmelerle (soyut kompozisyonlarda daha büyük boyutlu küplerin kullanımı)

Mozaik tekniği. Mozaik ya dolaysız yöntemle ya da karton patron yöntemiyle gerçekleştirilir. işe gerçek boyutlarda bir modelin yapılmasıyla başlanır.
1. Dolaysız yöntem. Mozaik sanatçısı, çalışacağı yüzeyde ya da duvarda derin olmayan bir çukur oluşturduktan sonra buraya ince bir alçı tabakası döker. Bu yüzeye, mozaik olarak gerçekleştireceği kompozisyonu çizer ve bunu renklendirir. Daha sonra, alçıyı parça parça keser ve çıkardığı her parçanın yerine aynı renkte mermer, pişmiş toprak ya da smalt bir küp yerleştirir Bu küpleri, esas maddesi alçı ya da macun olan bir bağlayıcıyla yapış- tınr. Kompozisyonu tamamlayıncaya kadar bu işlemi sürdürür.
2. Karton patron yöntemi. Mozaik olarak gerçekleştirilecek kompozisyon bir karton levhaya çizilir ve küpler, ön yüzleri kartona gelecek biçimde bu levhaya yapıştırılır. Daha sonra, bağlayıcı bir maddeyle kaplanmış olan mozaik yapılacak yüzeye bu küpler gömülür ve karton kaldırılır.
Türk sanatında mozaik tekniği uygulanmamıştır. Bunun yerine, "çini mozaik" denilen bir uygulama yaygındır. (ÇİNİ.)

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

 Mozaik
14 Mayıs 2011 / Misafir Taslak Konular
22 Temmuz 2012 / _Yağmur_ Taslak Konular
1 Ocak 2009 / virtuecat Bilgisayar
8 Ekim 2008 / Lavie Taslak Konular
17 Kasım 2009 / erdsahi Soru-Cevap