KALICI sıf.
1. Varlığını çok uzun bir süre sürdürmeye elverişli yapıda olan şey için kullanılır: Bir soruna kalıcı bir çözüm aramak, bulmak. Kalıcı bir yapıt. Kalıcı bir araştırma. Kalıcı bir dostluk.
2. Bir yere çok uzun bir süre için gelmiş ya da getirilmiş kimse için kullanılır: Burada gidici değil kalıcıyım. Yeni atanan müdür kalıcı değil.
—Manyet. Kalıcı mıknatıslanma, yumuşak ferromanyetik bir gereçte manyetikleştirici akım kesildikten sonra süren mıknatıslanma.
—Nöropsikol. Uyaranın ortadan kalkmasından sonra bir süre devam eden duyuya, özellikle bu tipteki görme duyusuna denir.
—Su işler. Kalıcı klor noktası, suların işlenmesinde, organik maddeler, özellikle amonyak oranına bağlı olarak suya katılan klor oranı; bu oran aşıldığında artık klor düzenli olarak artar.
Kaynak: Büyük Larousse