IRZ a. (ar. rırz).
1. Bir kimsenin, başkalarınca gözetilmesi, saygı gösterilmesi gereken cinsel dokunulmazlığı; iffet, namus.
2. Esk. Perde.
3. Irz düşmanı, cinsel isteklerini doyurmak için töreleri çiğneyerek başkalarının iffetine saldırmaktan çekinmeyen kimse. || Irz ehli, temiz, iffetli, namuslu. || Irzı kırık, namussuz, kirli işlere bulaşmış, temiz olmayan anlamında kullanılır: O ırzı kırığa mı inanacaksın, yoksa bana mı? || (Birinin) ırzına geçmek, zorla ya da kandırarak bir kimseyle cinsel ilişkide bulunmak. || (Bir şeyin) ırzına geçmek, bir şeyi yozlaştırıp gerçek niteliklerinden uzaklaştırmak: Bu sanatın da ırzına geçtiler, nerede o eski saatçilik (tkz ).
—Esk. Irz ü namus, namus, şeref.
—Cez. huk. Irza geçme, bir kişinin başka bir kişiyle zorla cinsel ilişkide bulunması. (Bk. ansikl. böl.) || Irza tasaddi, bir kişinin bedeni üzerinde, cinsel birleşme derecesine varmayan, cinsel duygulan tatmin etmek kastıyla yapılan eylem. (Irza tasaddi Türk cez. k.'nun 415 ve 416. maddelerinde yer alan bir suçtur.)
—isi. Kişinin kendisi, aile ve akrabalarıyla ilgili ve başkaları karşısında dokunulmaz olan onuru. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Cez. huk. Irza geçme ağır bir suçtur. Bu suç kadınlara karşı işlenebileceği gibi erkeklere karşı da işlenebilir. Fiziksel olarak zorlama ya da korkutma on beş yaşını bitirmiş kişilere karşı işlenecek ırza geçme suçlarında suçun maddi unsurunu oluşturur. Ancak, on beş yaşını bitirmemiş bir küçüğe karşı işlenen ırza geçme suçunda, bir zorlamanın var olduğu yasa tarafından kabul edilir. Bu nedenle herhangi bir zorlama ya da korkutma olmadan bu yaştakilerle cinsel ilişkide bulunma yasaya göre ırza geçme suçu sayılır. Küçüklere karşı işlenen ırza geçme suçlarında, zor kullanmak ya da korkutmak suçu ağırlaştıran bir nedendir. On beş yaşını bitirmeyen bir küçüğün ırzına geçen kişi, beş yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına çarptırılır. Eğer eylem, zor kullanarak, korkutarak ya da aldatarak işlenirse ağır hapis cezası on yıldan aşağı olamaz. On beş yaşını bitiren bir kişinin, zor kullanarak ya da korkutarak ırzına geçen kişi yedi yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır (Türk. Cez. k. md. 416).
—isi. Irz, caffltiye devrinde Araplar'ın genellikle manevi benliği (nefs), temiz ve soylu huyları, atalarının yüksek nitelikleri (mefahir) anlamlarında kullanılan, kişiyi ya da topluluğu dış saldırıların etkisinden koruyan bir etken olarak düşünülürdü. Güçlü bir dinsel otoritenin bulunmadığı bu dönemde "ırz" kavramı, dinin koruyucu gücü görevini üstlenmişti. Müslümanlıktan sonra "ırz" kavramının bu işlevi ortadan kaldırılmakla birlikte, sözcüğün içeriği, kişinin namusu ve öteki kişilik değerlerinde yoğunlaştırıldı. Hz. Muhammet, “Veda hutbesi" diye bilinen, 100 000’den fazla müslümana yaptığı ünlü konuşmasında, müslümanların canlarının, mallarının ve ırzlarının birbirlerine haram ve dokunulmaz olduğunu açıkladı; bu değerleri korurken ölen bir müslümanın şehit sayılacağını belirtti.
Kaynak: Büyük Larousse