Arama

Sure Nedir?

Güncelleme: 29 Kasım 2016 Gösterim: 10.207 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mart 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

SURE

Ad:  sure.JPG
Gösterim: 486
Boyut:  16.8 KB

a. (ar. sure). Kuran'ın yüz on dört bölümünden her biri. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar

—Süslem. sant. Sure gülü, genellikle surelerin başladığı sayfaların kenarına yapılan, içi boş, kimilerinde surenin adı yazılı yuvarlak bezeme.

—ANSİKL. Kuran'ın surelere ayrılması ve surelerin bugünkü sıraya göre düzenlenmesi Hz. Muhammet döneminde (570 -632) ve onun onayıyla oldu. Surelerin adları da yine aynı dönemde saptandı.

Her surenin özel bir ya da birkaç adı vardır, ilk sure Fatiha, son sure ise Nas' tır. Kuran’ın en uzun suresi Bakara 286 ayet, en kısa sureleri Asır, Kevser ve Nasr 3'er ayettir.

Sureler, indirildikleri yere göre mekki (Mekke’de inenler) ve medeni (Medine' de inenler) diye iki bölüme ayrılır. Ancak sureler indikleri yerlere ve tarihlere göre sıralanmış değildir. Surelerin 86'sı hicretten (622) önce, 28'i hicretten sonra inmiştir. Hicretten sonra Medine'de inen sureler, öncekilere göre sayıları az olmalarına karşılık daha uzundur. Mekke’de inmiş olanlar genellikle inanç ve ahlak konularına ağırlık verdikleri halde, Medine’de inmiş olanlarda toplumsal, siyasal, ekonomik, hukuki ve askeri konular büyük yer tutar.

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 29 Kasım 2016 19:36
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Mart 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Sûre Nedir?


Kur’an’ın, birbirinden besmele ile ayrılan her bir bölümüdür. Kur'an-ı kerim içerisinde 114 adet sure bulunur. Sure ile dua birbirinden farklıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Çoğu insan bu ikisi arasındaki farkı unutup sureye dua diyebilmektedir.
Dualar kur'an-ı kerim'de geçmez. Kur'an-ı kerimdekiler surelerdir.
Yüksek rütbe, derece, mevki, şan, şeref, yapısı güzel ve yüksek bina veya binanın bir kısmı veya bir katı, duvarın yapısında kullanılan taş, kerpiç, veya tuğla gibi malzemenin her bir sırası, nişane ve alâmet anlamında bir kelime Küçük veya büyük, uzun veya kısa Kur'ân-ı Kerim'in yüz ondört bağımsız bölümünden her birine verilen ad Süre kelimesinin hangi kökten türetildiği hakkında değişik görüşler vardır Bazıları hemzeli olarak "bir kapta kalan artık yemek veya su" anlamındaki "su'r" kelimesinden türemiş olduğunu söylerken; diğer bazıları hemzesiz olarak sâra fıilinden türetildiğini söylemişlerdir

Bunlardan birincisine göre, Kur'ân-ı Kerim'in bir kısmına veya kısımlarına su'ra denilmesi mümkün olmaktadır İkinciye göre bir binanın katlarına veya kısımlarına sûra denildiği gibi, Kur'ân'ın muhtelif kısım ve tabakalarını teşkil eden sürelere bu ismin verilmesi mümkündür Öte yandan süreler Allah kelamını ihtiva etmekle büyük bir şeref ve mevki kazandıklarından veya Allah kelâmı olan âyetleri çepeçevre kuşattıklarından, hemzesiz sûr'dan türetilen süre adı almış olmaları mümkündür

Usul alimleri surelerin isimleri ile Kur'ân-ı Kerim'deki sıralarının tevkifi olup olmadığı konusunda değişik görüşler ortaya atmışlardır Bazı surelerin bir tek ismi varken, bazılarının iki ve daha çok ismi bulunmaktadır Meselâ Fatiha suresinin 20'den fazla ismi vardır Aynı şekilde Enfâl suresinin diğer bir adı Bedr Suresi; İsrâ'nın, Subhân ve Beni İsrâil; Tâhâ'nın, Kelîm; Şuarâ'nın, Câmia; Neml'in Süleyman; Fâtır ın, Melâike; Zümer in, el-Guraf; Gâfir'in, et-Tavl ve Mü'min; Muhammed in, el-Kıtâl; Haşrın, Beni Nadir; Saff'ın Havâriyyin; Kâfirün'un el-Mukaşkışe suresidir (Geniş bilgi için bk Suyûtî, İtkân, I, 52-55) Bu arada iki veya daha çok sureye birden bir ad verildiği de görülür Meselâ Bakara ve Âlu İmrân surelerine Zehrâvâtı; Felâk ve Nâs surelerine Muavvizetân; ilk yedi uzun sureye es-Seb'ul-Mesâni'de denilmektedir

Surelerin Kur'ân-ı Kerim içinde sıralanmalarına gelince;
Ayetlerin sureler içindeki sıralarının bizzat Hz Peygamber tarafından bildirildiğinde şüphe olmadığı halde, surelerin tertibinin de Hz Peygamber tarafından yapıldığı veya Hz Peygamber'in vefatından sonra Sahabenin ictihadı ile yapıldığı da iddia edilmektedir (Suyûtî, İtkân, I, 62-63) Halen elimizde bulunan Hz Osman'ın İmam Mushafı'ndan istinsah edilen ve bütün İslâm âleminde yaygın durumdaki mushaf dışında diğer bazı mushaflardaki surelerin tertibinde ve surelerin isimlerinde farklılıklar vardır Meselâ Hz Ali'nin mushafında sureleri nüzûl sırasına göre tertib ettiği bildirilmektedir Ayrıca bu mushaflardaki sure sayılan da İmam Mushaftaki sayı (114 sure)dan farklıdır Bunlarda bazı sureler birleştirilirken, bazı sureler de ikiye ayrılmış durumdadır

Surelerin elimizdeki mushafta sıralanışlarının tevkifi olduğu görüşü, âlimlerin çoğunluğunca kabul edilmektedir (İbnul-Hisâr bu konuda sadece bu görüşü nakletmektedir) Hz Peygamber'in her sene Ramazan ayında o zamana kadar nâzil olan sureleri Cibril'e mushaftaki sırasına göre okuduğu (mukabele ettiği -ki buna "arza" denilmektedir) ve Rasûlüllah'ın vefatından hemen önceki Ramazan'da yapılan arzada bu mukabele'nin iki defa olduğu rivayet edilmektedir (Buhari, Kitabu Fedâilul-Kur'ân, 7) Bugünkü sıraya göre sureler arasındaki münasebet son derece önemli olup surelerin tefsirinde müfessirlere yardımcı olmaktadır

Elimizdeki mevcut mushafta ilk sırada Fâtiha suresi yer almakta, bunu es-Seb'u't-tıvâl adı verilen yedi uzun sure takip etmektedir Bu yedi sureden sonrakilere yüzden fazla âyet ihtiva edenler manâsına "el-Miün" adı verilmektedir Miün'dan sonra âyetleri sayısı yüzden az olan sureler gelir ki bunlara da "el-Mesâni" adı verilmektedir Mesânî'den sonra gelen sureler sık sık Besmele ile birbirlerinden ayrıldıkları için "el-Mufassal" diye adlandırılırlar Bunlar da kendi aralarında tıvâl, evsat ve kısâr olarak üç gruba ayrılmıştır el-Mufassal surelerin ilkinin hangisi olduğu hususu ihtilâflıdır 37 sure olan es-Sâffât ile 93 sure olan ed-Duhâ'ya kadar olan surelerden on ikisi el-Mufassal surelerin ilk suresi olarak gösterilmektedir Genellikle kabul edilen görüşe göre tıvâl-i mufassal grubundaki sureler, Nebe' suresine kadar olan surelerdir Nebe' suresi ile Duhâ suresi arasındakiler evsat; Duhâ'dan sonrakiler ise kısâr grubunu teşkil etmektedir

Mekki ve Medenî Sureler
Surelerin isimlendirilmeleri, mushaftaki sıraları hakkındaki ihtilâfın yanında, bunların Mekke'de mi, yoksa Medine'de mi nâzil oldukları konusunda da değişik bazı görüşler vardır Bu değişik görüşlerin başlıca sebebi de bu konuda Hz Peygamber'den açık bir bilginin rivayet edilmemiş, olmasıdır Yani Hz Peygamber şu şu âyet veya sure Mekkidir veya medenidir diye bir bilgi vermemiştir Bu konuda ancak vahyin nüzûlüne şahid olan bazı sahabeden parça parça bilgiler, rivayetler vardır ki bunlar da yetersizdir

Bu ihtilâflara rağmen Kur'ân-ı Kerim'in 20 suresinin Medine'de, 82 suresinin de Mekke'de nâzil olduğunda ittifak edilmiştir Kalan 12 surenin Mekke'de mi, yoksa Medine'de mi nâzil oldukları konusunda farklı görüşler vardır Bunda mekkî ve medenînin tariflerindeki ihtilâflar da etkili olmuştur Suyûtî'nin el-İtkân'ında işaret ettiği gibi bu konuda üç görüş vardır:

1 Hicretten önce nâzil olan sureler veya âyetler mekkî; Hicretten sonra nâzil olanlar medenîdir Bunda esas alınan ölçü, zamandır: Nüzûlün yerine itibar edilmemiştir Meselâ Hicretten sonra veda haccında ve Mekke'de veya seferlerde nâzil olan sure ve âyetler medenî sayılmıştır

2 Mekân olarak Mekke ve çevresinde (Arafat, Minâ, Müzdelife, Tâif gibi) nâzil olanlar Mekkî; Medine ve çevresinde (Bedr, Uhud gibi) nâzil olanlar medenîdir

3 Mekkelilere hitab edenler mekkî, Medinelilere hitab edenler medenîdir
Ancak bu üçüncü görüş fazla taraftar bulamamıştır.
Bu arada şunu da belirtelim ki, Kur'ân-ı Kerim'de bir bütün halinde nâzil olan sureler yanında parça parça inen sureler çoğunlukta olduğu için, Mekkî bir surede Medeni, Medenî bir surede Mekkî âyetlerin de bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır Mısır'da H 1342 yılında basılan bir mushafta her surenin başında verilen bilgilerde buna da işaret edilmiş ve o sure meselâ mekkî bir sure ise, içindeki medenî âyetlerin hangileri olduğu belirtilmiştir

Mekkî ve Medenî sureleri ilk bakışta birbirinden ayıran bazı özellikler vardır Bu cümleden alarak:
  • İçinde "kellâ" lafzı bulunan sureler (Kellâ kelimesi 15 surede 33 defa geçer)
  • İçinde secde âyeti bulunan sureler
  • Bakara ve Alu İmrân sureleri dışında başında huruf-u mukattaa bulunan sureler
  • Bakara suresi hariç tutulursa, içinde peygamberlerin, geçmiş milletlerin, Hz Âdem ve İblis'in kıssaları bulunan sureler
  • Bazı istisnalarla içinde (ya eyyühennasü) hitabı bulunan sureler Mekke'de nâzil olmuş mekkî surelerdir
Medenî sureler ise genelde;
  • Şer'î cezalar, medenî hukuk ile ilgili konuları ihtiva eder
  • Cihad ve ahkâmı bu surelerde açıklanmıştır
  • Ankebût suresi hariç, münafıklardan bahseden sureler Medine'de nâzil olmuştur Çünkü münafıkların ortaya çıkışı Medine-i Münevvere'dedir
Bunlardan başka genel olarak Mekkî surelerde şirke, küfre ve putperestliğe kesin tavır konulmuş; bunun mukabili olan Allah'ın varlığı, birliği başta olmak üzere itikad ve âhiretle ilgili iman esasları işlenmiştir Bu sureler genelde kısa olup, âyetleri de kısa kısa, ezberlenmesi kolay surelerdir (Daha fazla bilgi için bk Mennâ' el-Kattân, Mebâhis Fi Ulümil-Kur'ân, Kahire 1981, s 54-55)

Mekkî-Medenî sureleri bilmekte bir çok faydalar vardır Her şeyden evvel, Kur'ân-ı Kerim'i tefsir etmek isteyenlere bu bilginin büyük yardımı olur Her ne kadar âyetlerin manâları umumu üzerine hamledilse ve sebebin veya nüzûlün mahallinin manâyı tahsis etmesi genel bir kural değilse de; âyet veya âyetlerin nerede, kim veya ne hakkında nâzil olduğunun bilinmesi, onları anlamaya büyük ölçüde yardımcı olur

Öte yandan, özellikle Kur'ân-ı Kerim'i yeni nesillere anlatıp öğreteceklere Kur'ân'daki hitab tarzları ve tebliğ üslûbunun Mekke ve Medine'deki muhatablara göre değişik olması, yol gösterir İslâmi tebligatın hangi merhalelerde nasıl bir üslûb taşıması gerektiği, müşrik, kâfir, ehl-i kitab, mü'minler gibi topluluklara hangi üslûb ve metodlarla tebligatın yapılması gerektiği bu yolla daha iyi anlaşılır

Bir de Kur'ân'daki nâsih ve mensûh âyetlerin tesbitinde mekkî ile medenî sure ve âyetlerin bilinmesi büyük kolaylık sağlar Birbirine zıt gibi görünen iki âyetle karşılaşıldığında, zaman itibariyle (meselâ mekkî olanlar) önce olanların nâsih, diğerinin mensûh olduğu kolaylıkla anlaşılabilir (Mennâ' el-Kattân, Mebâhis Fî Ulümil-Kur'ân, s 51)

Bedrettin ÇETİNER

Son düzenleyen Safi; 29 Kasım 2016 17:43
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
30 Mart 2011       Mesaj #3
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Sure (Arapça: سورة) İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an'da ayetlerden meydana gelen 114 bölümden herbirine verilen isimdir. Sözlük anlamı yüksek rütbe, şeref, yüksek olarak yapılmış bina demektir.
Sureler uzunluk ve kısalıklarına göre 4'e ayrılır:
  1. En uzun yedi sureye (ikinci Bakara suresinden başlayarak, dokuzuncu Tevbe suresine kadar olanlara) Seb'üt-tıval (en uzun yedi sure) denir.
  2. Ayet-i kerime sayıları 100 civarında olanlara El-Miun,
  3. Ayet-i kerime sayısı 100'ün altında olanlara El-Mesani denilmiştir.
  4. Namaz sureleri diye isimlendirilen sureler, Kuran-ı Kerim'in son 10 suresidir.
İlk sure Fatiha, son sure Nas'dır. Tarihsel olarak ilk sure Alak, son sure Nasr'dır. En uzunu 286 ayetten meydana gelen Bakara, en kısa sure ise 3 ayetten meydana gelen Kevser'dir.Kuran-ı Kerim'de Tevbe Suresi dışındaki sureler, besmeleyle başlar. Surelerin yerleri Peygamber tarafından bildirilmiştir. Üçüncü Halife Osman'nın, Hicret'in 25. senesinde yazdırdığı altı mushafta bu sureleri yerlerine koymuştur.
Son düzenleyen Safi; 29 Kasım 2016 17:44
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Kasım 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
sure
Kuran’ın bölümlerinden her biri.

Uzunlukları birkaç sözcükten birkaç sayfaya kadar değişen 114 sure arasında en kısası, üç âyetten oluşan Kevser, en uzunu da 286 âyetten oluşan Bakara’dır. Surelerin Kuran’daki yerleri, en yaygın görüşe göre doğrudan Hz. Muhammed tarafından belirlenmiştir. Buna karşılık bazı surelerin ya da tümünün yerlerinin sahabe tarafından belirlendiği yolunda iki farklı görüşü savunan bilginler de vardır. Geleneksel sınıflandırmaya göre her surenin başında, surenin Hz. Muhammed’e hangi kentte, Medine’de mi Mekke’de mi indirildiği belirtilir. Mekke’de inen (Mekki) surelerle Medine’de inen (Medeni) sureler arasında bazı biçim ve içerik farkları vardır. Mekke’de inenlerin genellikle kısa, özlü ve hareketli bir anlatımı vardır. Müşriklerle tartışmaların ve şirke yönelik eleştirilerin sıkça rastlandığı Mekki surelerde Arap konuşma sanatının gereği olan antlara yer verilir. Hukuki ilke ve kuralların ağırlığı, münafıklardan söz edilmesi, Yahudi ve Hıristiyanlara yönelik eleştiriler, âyet sayısının çokluğu ve rahat bir anlatım, Medeni surelerin başlıca özelliklerindendir.

Yedi âyetten oluşan ilk sure Fatiha’nın (açan) dışında sureler uzundan kısaya doğru dizilerek numaralandırılmıştır. Ayrıca surelerin, genellikle metindeki olağandışı bir öğeden türetilmiş adlan vardır. Surelerin yaklaşık dörtte birinin başında anlam ve işlevleri hâlâ yeterince anlaşılamamış ayrık harflerden oluşan fevatih (başlangıçlar) bulunur.

Tevbe suresi dışındaki sureler besmeleyle başlar. Fatiha ile en son iki sure dışındaki bütün sureler Tanrı’nın seslenişi biçimindedir; bu surelerde Tanrı ya doğrudan konuşur ya da “de ki” buyruğuyla, sözlerini Hz. Muhammed aracılığıyla iletir.

Bütününün 30 günde okunabilmesini sağlamak amacıyla Kuran genellikle cüz (Farsça ve Urdu dilinde sipare ya da pare) denen 30 eşit bölüme ayrılır. Bu bölünmede konu birliği gözetilmez. Sureler ayrıca, pratik kolaylığı gözeten çeşitli gruplara ayrılmıştır. İkinci sureden (Bakara) başlayarak dokuzuncu sureye (Tevbe) kadar yedi sure ilk grubu oluşturur. Kuran’ın en uzun surelerinden oluşan bu grup es-Seb’ü’t-Tuvel (en uzun yedi sure) olarak anılır. İkinci gruba el-Miun adı verilir; bu grup âyet sayılan yüz dolayında olan surelerden oluşur. Âyet sayısı yüzün altında olan sureler üçüncü grubu, el-Mesani’yi oluşturur. Dokuzuncu sureden başlayarak 50. sureye kadar süren bu iki grup arasındaki ayrım kesin biçimde belirlenmemiştir. Ellinci sureden Kuran’ın sonuna kadar tüm sureleri içine alan grup ise el-Mufassal olarak adlandırılır.

kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Kasım 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
sure
isim (su:re) Arapça s°re
  • Kur'an'ın bölünmüş olduğu 114 bölümden her biri:
"İmam Efendi, bir selviye belini dayayıp çömelerek Melek suresini okumaya başladı."- M. Ş. Esendal.

Birleşik Sözler
zammı sure
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Kasım 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
sure ingilizcesi
  • sura, section of the Koran
SİLENTİUM EST AURUM