SAMİ a. (ar. sami).
1. Hz. Nuh'un oğlu Şam'dan türediklerine inanılan ve aralarında dil yakınlığı bulunan çeşitli kavimlerin toplandığı kol.
2. (Tamlayan olarak). Samiler'e ait olan bir şeyi belirtir: Sami dilleri.
—Dilbil. Hami-sami ailesinden ve Kuzey Afrika’dan Orta-doğu Asya’ya dek çok geniş bir alanda konuşulan dil öbeği. (Bk. ansikt. böl.)
—ANSİKL. Sami dilleri, hami-sami (afrika -asya da denir) ailesinin en önemli öbeğini oluşturur Bu ailedeki kimi dillerin yok olmasına (mısır dili), kimilerin gerilemesine (berberice) ya da dağınık küçük topluluklar (kuşi, çad dili) tarafından konuşulmasına karşın sami dillerinin değişik bir çizgisi vardır: günümüzdeki coğrafi yayılım alanı hami-sami dillerinin alanıyla aynıdır. Başka bir deyişle, sözkonusu bölge Ortadoğu ve Afrika kıtasının kuzeyi gibi arapçanın din, kültür ve iletişim düzlemlerinde gerçek bir anlaşma aracı olduğu alandır.
Sami dilleri üç alt öbeğe ayrılır: doğu öbeğinde, hıristiyanlık çağının başlarında yok olan tek bir dil bulunur: akkadca; kuzeydeki batı öbeğinde ugaritçe, fenikece, moab dili, I. binyıl'dan günümüze dek belgeleri bulunan ibranice, çok sayıdaki değişik biçimleriyle aramca yer alır. Güneydeki batı öbeğindeyse bir yandan arapça, öte yandan da etyopya dillerinin yer aldığı güney arapçası bulunur.
Sami dilleri, insanlık tarihinin en görkemli uygarlık dillerinden kimilerini içerir: yahudiliğin dili ibranice ve müslümanlığın dili arapça. Öte yandan, bu öbekteki dillerin evrimini çok uzun bir zaman diliminde inceleme olanağı vardır, çünkü en eski belgeler İ.Û. III. binyıl'dan kalmadır. Bu dönemde bile sami dillerinin mısır dilinden çok ayrı olması nedeniyle hami-sami dillerindeki birliğin bozulması çok daha eskiye (belki V. binyıl'a) dayandırılır
Sesçil düzlemde, Sami dillerinin özelliği ünlü düzgesınin yoksulluğu (kimi arapça lehçelerinde yalnız 4 ya da 5 ünlü vardır) ve kimileri ses aygıtının en art noktalarında (damak eteği, gırtlak, yutak) gerçekleşen ünsüzlerin çokluğudur. Titreşim- lilik (titreşimli / titreşimsiz) bağlılaşımının yanı sıra tumturaklılık içeren ünsüz dizilerinin varlığı da belirtilebilir.
Biçimbilimsel düzlemde, sami dillerinin özelliği belirgin köklerdir: kök, bir dizi ünsüzden oluşur. Bu ünsüzlerin sayısı genellikle üçtür (üç harfli kökler) ve sözcüğün anlamsal temelini oluşturur: bu taban üzerinde gerçekleşen ünlü değişimleri temel kavramın dilbilgisel ve/ ya da sözlüksel biçimlerini doğurur. Örneğin arapçada “j’c'jj'1 (kati) öldürmek kökünden, (katele) öldürdü. (kutile) öldürüldü. (katül) katil. t (kıtı) düşman vb. elde edilir. Yazı da sami dillerinin bu temel niteliğini yansıtır: abeceler ünsüz niteliklidir ve ünlüleri göz önünde bulundurmaz ya da eklentilerle belirtir.
Sami dillerinde birkaç kökten oluşan bileşik sözcükler yoktur, ama önek, sonek ve içeklerle türetmeye çok sık rastlanır. Başlangıçta ad çekiminde üç durum vardı (yalın ya da öznel, belirtme ya da nesnel, tamlayan ya da iyelik durumları). Bu üç durum klasik arapçada varlığını sürdürmüş, ama aramca ve ibranicede hemen hemen yok olmuştur, ikinci ve üçüncü kişilerde fiil eril-dişil cins ayrımı yapar. Fiil çekiminde görünüş (bitmiş / bitmemiş) zamandan daha ağır basar.
SAMİ sıf. ve a. (ar. sami'). Esk.
1. İşiten, duyan.
2. Dinleyen, dinleyici.
SAMİ,
sıf. (ar. sami,
dişi, sâ- mi). Esk.
1.
Yüksek, yüce.
2.
Ünlü, şöhretli
Kaynak: Büyük Larousse