YADIRGATMAK . a. (fars. yâd ve gSr; yâd -gar'dan).
1. Bir kimseyi ya da bir olayı anımsatmak üzere verilmiş armağan: Bir yadigârı yıllarca saklamak. Bir kimseye yadigâr vermek. Bu köstekli saat onun yadigârıdır.
2. Çok sevilen, ölmüş bir kimsenin ilgilenilmesini istediği, onu anımsatan kimse: Siz benim sevgili ağabeyimin yadigârısınız, sizi çok severim.
3. (Bir kimseden) yadigâr kalmak, ondan bir kimseyi ya da bir olayı anımsatmaya yarayan bir nesne kalmak: Bu hançer büyükbabamdan yadigâr kaldı. || Yadigâr olsun, bir şey, bir kimseye yadigâr olarak verilirken söylenir.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Çok sevilen, ölmüş bir kimsenin ilgilenilmesini istediği, onu anımsatan kimse: Siz benim sevgili ağabeyimin yadigârısınız, sizi çok severim.
3. (Bir kimseden) yadigâr kalmak, ondan bir kimseyi ya da bir olayı anımsatmaya yarayan bir nesne kalmak: Bu hançer büyükbabamdan yadigâr kaldı. || Yadigâr olsun, bir şey, bir kimseye yadigâr olarak verilirken söylenir.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 6 Şubat 2016 03:43
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.