YADSIMA a. Yadsımak eylemi; inkâr.
—Fels. -> OLUMSUZLAMA.
—Psikan. Bir düşünceyi, bir isteği, içeriğini reddederek ya da kendisinin olduğunu kabul etmeyerek dile getirme olgusu. (Bk. ansikl. böl.) || Gerçekliği yadsıma, dış gerçekliğin travmaya yol açan bir algısını, özellikle kadında penisin yokluğunu reddetmeye dayanan savunma mekanizması. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Psikan. Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o zamana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartılmasına dayanır. Bu düşünce ya da istek, ya olumsuz biçimdeki (...mamak) bir öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ("bu düşünce benden uzak”) ortaya çıkarılır. Ben açısından sözkonusu olan, bastırılana (tasanm) bağlı olan affekti bilinçdışın- da korumakla birlikte bastırılanın bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır Gerçekliği yadsıma. Yadsıma (alm. Verleugnung) kavramını S. Freud, 1923’teça cuğun cinsel örgütlenmesi üzerine yazdığı bir metinde ortaya attı. Bu metinde şöyle diyordu: “Kızlardaki penis yokluğunun yol açtığı ilk izlenimler karşısında küçük erkek çocuklar, bu eksikliği reddetme ve her şeye rağmen bir penis gördüklerine inanma yolunu tutarlar.” Bu eksiklik bir reddetme olarak algılanır ve kendi öz vücutları üzerinde bir hadımlık tehlikesi oluşturur. Fetişizm üzerindeki incelemelerinde (1927) Freud, fetişistte gerçek bir ben yarılmasının nasıl gerçekleştiğini ortaya ka yar. Fetişist aynı anda hem kadındaki penis yokluğunu yadsıma durumunda kalır, hem de bu eksikliği kabul eder. “Yok olan” penisin v°rini, fetiş nesne alır. Psikotikte, etkilerinden biri de "dış gerçekliğin yitirilmesi” olan mekanizmanın prototipi, hadımlık boğuntusuna ilişkin yadsıma mekanizmasıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
—Psikan. Bir düşünceyi, bir isteği, içeriğini reddederek ya da kendisinin olduğunu kabul etmeyerek dile getirme olgusu. (Bk. ansikl. böl.) || Gerçekliği yadsıma, dış gerçekliğin travmaya yol açan bir algısını, özellikle kadında penisin yokluğunu reddetmeye dayanan savunma mekanizması. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Psikan. Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o zamana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartılmasına dayanır. Bu düşünce ya da istek, ya olumsuz biçimdeki (...mamak) bir öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ("bu düşünce benden uzak”) ortaya çıkarılır. Ben açısından sözkonusu olan, bastırılana (tasanm) bağlı olan affekti bilinçdışın- da korumakla birlikte bastırılanın bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır Gerçekliği yadsıma. Yadsıma (alm. Verleugnung) kavramını S. Freud, 1923’teça cuğun cinsel örgütlenmesi üzerine yazdığı bir metinde ortaya attı. Bu metinde şöyle diyordu: “Kızlardaki penis yokluğunun yol açtığı ilk izlenimler karşısında küçük erkek çocuklar, bu eksikliği reddetme ve her şeye rağmen bir penis gördüklerine inanma yolunu tutarlar.” Bu eksiklik bir reddetme olarak algılanır ve kendi öz vücutları üzerinde bir hadımlık tehlikesi oluşturur. Fetişizm üzerindeki incelemelerinde (1927) Freud, fetişistte gerçek bir ben yarılmasının nasıl gerçekleştiğini ortaya ka yar. Fetişist aynı anda hem kadındaki penis yokluğunu yadsıma durumunda kalır, hem de bu eksikliği kabul eder. “Yok olan” penisin v°rini, fetiş nesne alır. Psikotikte, etkilerinden biri de "dış gerçekliğin yitirilmesi” olan mekanizmanın prototipi, hadımlık boğuntusuna ilişkin yadsıma mekanizmasıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Yadsıma Nedir?
