Arama

Yanılma Nedir?

Güncelleme: 20 Mart 2016 Gösterim: 914 Cevap: 6
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YANILMA a. Gerçeğe uygun olmayan bir düşünceyi benimsemek, yanlış olan bir şeyi doğru saymak eylemi; yanılgı.

Sponsorlu Bağlantılar
—-Fels. Descartes'a göre, insan özgürlüğünün (ya da özgür iradenin) akıl sınırları dışında kullanılması. (Böyle bir kullanımın olabilirliği insanın yetkinlikten uzak bir varlık oluşundan gelir.) [Bk. ansikl. böl.] || Leibniz’e göre, yanlış olana inanmaya dayanan ve fikirlerimizi ayırt etmekteki yetersizliğimizden kaynaklanan bilgi eksikliği. || Nietzsche'ye göre, duyulardan sağlanan bilgiyi hiçbir biçimde göz önüne almayan, salt akla dayalı işlem. (Bk. ansikl. böl.)

—Ölçbil. HATA'nın eşanlamlısı.

—ANSİKL. Fels. Descartes'a göre yanılma, bir tür gerçek-dışılık olmasının yanı sıra, insana onu olduğu gibi tanıma olanağı veren özel bir biçim de kazanır: “Bir şeyi yeterince aydınlık ve seçik bir biçimde tasar- layamadığım zaman, onun üzerine bir yargı belirtmekten kaçınırsam, elbette yargı gücümü çok iyi kullanmış olurum ve kesinlikle yanılmam ama o şeyi yadsımaya ya da onaylamaya karar verirsem özgür irademi gerektiği gibi kullanmamış olurum; gerçek olmayan bir şeye inandığımda, kendimi aldattığım kesindir, hatta bazen doğru akılyürütsem bile bu bir rastlantıdan başka bir şey olamaz ve yanılmaktan ve özgür irademi kötü kullanmaktan kurtulmamı sağlamaz; çünkü doğal ışık bize, anlığın her zaman iradeden önce gelmesi gerektiğini gösterir. Ve yanılmanın biçimini oluşturan yoksunluğa, özgür iradenin kötü kullanılışı neden olur." (Metafizik düşünceler [Möditations mö- taphysiques], 4). Bu durum Descartes’a göre insanın yapısından gelen bir yetkinlik eksikliğinden kaynaklanır: "Kendime daha yakından bakarken, ve yanılmalarımın neler olduğunu belirlerken, yanılmalanmın iki nedeninin, yani bendelri tanıma gücü ile seçme gücünün ya da özgür iradenin çekişmesine bağlı olduğunu, yani anlığıma ve irademin bütününe bağlı olduğunu görüyorum" (Metafizik düşünceler [Mâditations mâtaphysiques], 4). Oysa bu iki nedenin birbiriyte ilgisiz olduğu söylenemez: “Öyleyse yanılmalanm nereden doğuyor? İrade anlıktan çok daha geniş ve uzamlı olduğu için ben onu belli sınırlar içinde tutamıyorum, anlamadığım şeylere de uzatıyorum onu; bu şeylere kendinden ilgisiz olduğu için kolaylıkla sapıyor ve iyi yerine kötüyü, doğru yerine yanlışı seçiyor. Bu da aldanmama ve günah işlememe neden oluyor" (Metafizik düşünceler [Mâditations mötaphysiques], 4).

• Nietzsche’ye göre, yanlışı duyu organlarına bağlayan anlayış kabul edilemez. Nietzsche şöyle der: "Duyular yalan söylemez, onların gösterdiklerine yalanı katan biziz, sözgelimi birlik yalanını, gerçeklik yalanını, töz, süre yalanını [...]. Duyuların gösterdiğini çarpıtıyorsak, bunun sorumlusu 'akıl’dır" (Götzendhmmerung* [Putların düşüşü]). Başka bir deyişle, yanılma duyulardan değil, akıldan kaynaklanır: duyular bize dünyanın birlikten de kararlılıktan da yoksun olduğunu gösterirler ve gerçeği söylerler.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YANILMAK gçz. f.
1. Bir yanlışlık yapmak: Mektubun tarihinde yanılıyorsunuz, tarih geçen aya aitti. Yanılıp başka kapıyı çalmışım.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir şeyi, bir kimseyi iyi tanımadığı için olduklarından farklı sanmak, niteliklerini yanlış değerlendirmek, onlarla ilgili yanlış bir kanıya varmak; aldanmak: Beni etkileyebileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onu zeki bir insan sanıyordum, oysa yanılmışım.
3. Tartıp düşünmeden davranmak, yanlışlık yapmak: Bu işi üstlenmemeliydim, ünlenmekle yanılmışım.
4. Yanılmıyorsam, ileri sürülen düşüncenin, verilen bilginin kesin olmadığını belirtir.

yanıltmak ettirg. f.
1. Bir kimseyi yanıltmak, onu yanılgıya itmek, bir kimseyi, bir şeyi olduklarından farklı sanmasına neden olmak: gerçeğe uymayan bir kanıya varmasına yol açmak, aldatmak: Beni bu malın niteliği konusunda yanılttılar. Kendini yoksulmuş gibi gösterip herkesi yanılttı.
2. Bir kimseyi yanıltmak, bir şeyden söz ederken, onun yanlış bir değerlendirme yapmasına yol açmak: Sis beni yanılttı, uzaklığı hesaplayamadıın. Gözlerim beni yanıltıyor mu? Belleğim beni yanıltabilir. Deneyimi onu yanı İtam azdı, gerçek bir yeteneği ayırt edebilirdi.
Kaynak: Büyük Larousse

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YANILMAZLIK a. Başarısızlıkla sonuçlanması, yanılması mümkün olmayan bir şeyin özelliği: Bir yöntemin yanılmazlığı.

—Din. Katoliklerde yanılmazlık, tam ve tartışmasız bir otoritesi olan kişilere aittir. Doğu dinleri yanılmazlıktan çok kişisel inancın sarsılmazlığına önem verirler. Batı'da Reform hareketi papanın ve konsillerin ve her türlü kilise otoritesinin yanılmazlığına karşı çıkmıştır. Anglikan tanrıbilimi, Tanrı' nın korumasında olan Kilise'nin inanç konusunda yanılmazlığını kabul eder: ama burada Kilise'nin değil, bir kılavuz olarak Ruhülkudüs'ün yanılmazlığı sözkonusu- dur. Bütün bu değişik yaklaşımlardan Kilise için sürekliliğin ve yenilenmenin esas olduğu sonucu çıkmaktadır.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yanılma
isim
  • Yanılmak işi:
"Onların hakkımızda yanılmaları bizim istediğimiz noksandan değil..."- A. Ş. Hisar.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yanılma ingilizcesi
  • bias, goof, lapse, misapprehension, slip up
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yanılmak
(nesne almayan fiil)

1 . Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak:
"Bazen insanlar o kadar birbirlerine benziyor ki insan yanılıyor."- M. Yesarî.
2 . Sonucunu düşünmeden veya bilmeden uygunsuz bir davranışta bulunmak.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yanılmak ingilizcesi
  • to be mistaken; to make a mistake, to go wrong, to blunder, to err
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

1 Kasım 2012 / Game Over Müslümanlık/İslamiyet