YAYINIM a. Bir gazın, bir sıvının ya da bir çözeltinin, moleküllerinin hareketi nedeniyle homojen hale gelmesi.
—Akust. Akustik yayınım, bir akustik dalganın birçok doğrultuda düzensiz olarak yansıması ya da kırınımı.
—Çekird. fiz. Bir gelen çekirdeğin, başka bir çekirdekle çarpışarak doğrultu ya da enerji değişikliğine uğradığı süreç. (Eşanl. SAÇILMA.) [Bk. ansikl. böl.]
—Elektromanyet. Rastlantısal bir şekilde konumlanmış engellere ya da heterojen bölgelere rastlayan bir elektromanyetik dalganın enerjisinin, bir yayılma ortamının birçok doğrultusu yönündeki sürekli dağılımı. (Bk. ansikl. böl. Opt. ve Polim.) [Eşanl. DİFÜZYON]
—Fiz. Rasgele hareketler nedeniyle atomların göçünden kayaklanan ısıl olarak etkinleşmiş madde taşınımı. (Bk. ansikl. -böl.)
—Nük. müh. Yayınım alanı, sonsuz, homojen bir ortamda, bir parçacığın yayım anıyla soğurulma anı arasında katettiği uzaklıkların karelerinin ortalamasının altıda biri. (Bu kavram, nükleer reaktörler kuramında kullanılır.) || Yayınım uzunluğu, yayınım alanının kare kökü. || Gaz yayınımı, bir gazın çok küçük çaplı bir delikten geçiş hızının, bu gazın molekül ağırlığının kare köküyle ters orantılı olması olgusuna dayanan izotop ayırma yöntemi. (Molekül ağırlıkları sırasıyla M, ve M2 olan iki gazdan oluşmuş bir karışım için, v, ve v2 geçiş hızlarının oranı. Bu yöntem uranyumu zenginleştirme'de kullanılır. || Nötron yayınımı, nötronların, derişimlerinin yüksek olduğu bölgelerden, derişimlerinin düşük olduğu bölgelere doğru göçü.
—Opt. Yayınım göçü, cisimlerin ışık ışınlarını bütün doğrultulara yayma özelliği.
—Opt. ve Aydınlt. Yayınım çarpanı, üzerine dik olarak düşen bir ışıkla aydınlanmış bir yayınım yüzeyi için, 20 ve 70°'lik açılarla ölçülen ışık ışıltılarının ortalamasının, normal ile 5°’lik bir açı yapan bir açıyla ölçülmüş ışıltıya oranı.
—Pedol. Su ve gazların çözelti durumundaki iyonlarının toprakta yer değiştirmesi. (Yayınım, iyonların derişimine, kılcal kuvvetlere ve gözeneklilik geometrisine [mekanik dağılım] bağlıdır. Yayınım yasaları, ayırtedici hidrodinamik özellikleri, toprağın fiziksel-kimyasal özelliklerini, topraktaki suyu ve gaz durumundaki çözünmüş besin maddelerini alan bitkilerin beslenmesini belirler.)
—Polim. Işığın yayınımı. Makromoleküllü bir çözelti, tekrenkli bir ışıkla aydınlatıldığında, gelen ışığın bir bölümünü yayın- dırır; belli bir açı altında yayman ışığın yeğinliği, başka etkenlerin yanı sıra özellikle çözünmüş polimerin molar molekül kütlesine bağlı olarak değişir. Bu yeğinliğin değişik açılardan ölçülmesi yoluyla örnek maddenin ortalama molar molekül kütlesi bulunur. Son yıllarda eski önemini az da olsa yitiren bu teknik, ışıkyayınımölçer denen bir aygıtla uygulanır. (-* MAKROMO- LEKÜL, MOLAR MOLEKÜL* KÜTLESİ.)
—Tem. parç. Başlangıçta aralarında büyük mesafe bulunan ve birbirlerine doğru yönlendirilmiş kuvantal parçacıklar arasındaki etkileşim süreci. (Bk. ansikl. böl.) || Çoğul yayınım, bir parçacığın, içinden geçtiği maddenin, çekirdekleri ve elektronlarıyla yaptığı rastlantısal çarpışmalar dizisi. (Bu darbelerin, parçacığın doğrultusu ve enerjisi üzerindeki ortalama sonuçları, istatistiksel olarak hesaplanır.)
—ANSİKL. Fiz. Yayınımda, maddenin bir yerden bir yere aktarımı, sonlu hacimli madde yığınları biçiminde (yani konveksiyonla) değil parçacıklar biçiminde gerçekleşir. Bu aktarım derişimlerin dağılımındaki her tür değişime karşı ortamın yanıtıdır. Bu değişim, ortamın başka bir ortamla arayüzeyini etkileyen bir madde katılımı ya da madde çekilmesinin sonucu olabilir ve buharlaşma, uçunum, derişim, erime vb. biçimlerinde ortaya çıkabilir. Gerçekte, denge halinde de madde alışverişleri devam eder ama bu, molekülsel ya da atomsal ölçüde olduğundan sonuç istatistiksel olarak sıfırdır; buna kendiliğinden yayınım denir.
Yayınımın temel denklemi Fick yasasıdır. Bu yasa, derişimin gradyantı ile, doğru olmayan bir adlandırmayla yayınım akışı denen (ve aktarım hareketine dik bir birim yüzeyi saniye başınajrateden madde miktarını gösteren) bir J” parçacık akım yoğunluğu vektörü arasında bir orantı bulunduğunu belirtmektedir: J= -D grad C; burada D yayınım katsayısı ve C de de- rişimdir. D yayınım katsayısı m2/sn, C ise mol/m3 cinsinden ifade edilir.
Gazlar için D'nin değeri 10-4 ile 10-5 m2/sn arasındadır. Bu, göz önüne alınan gaz türlerine bağlıdır; yayınıma uğrayan türün derişimiyle az değişir, akışmazlıkla doğru ve basınçla da ters orantılıdır, ayrıca termodinamik sıcaklıktan daha hızlı bir biçimde artar. Bütün bu olgular gazların kinetik kuramı çerçevesinde açıklanabil- mektedir. Gazların yayınımının iki önemli hali gözenekli bir bölmeden geçerek yayınım ile ısıl yayınımdır.
Gazların gözenekli bölmelerden geçerek yayınımı. iki gaz, gözenekli bir bölme ile ayrılmışsa, bu durumda yayınım olabilir; ama yayınım sırasında basınçlar bölmenin her iki yanında da artık aynı değildir; çünkü yayınım hızları ya da belirli bir zaman aralığı içinde bölmeden geçen gazların hacimleri aynı değildir; bu yayınım hızlarının birbirlerine oranı, bu gazların yoğunluklarının kare köklerinin oranının tersine eşittir.
Isıl yayınım, içinde farklı kütleli moleküllerin bulunduğu ve sıcaklığı da noktadan noktaya değişen bir gazda, daha ağır moleküllerin daha soğuk bölgelerde toplanma eğilimleri vardır.
Sıvılar için D’nin değeri 10~9 ile 10~1° m2/sn arasındadır ve akışmazlığın tersinin fonksiyonudur.
Katı cisimler sözkonusu olduğunda düşük sıcaklıklarda D’nin değeri saptana- maz. Ancak 1 000 °C’a erişildiğinde D, 10-13 ile 10~16 m2/sn arasında bir değer alır. Bu değer, iyonsal kristallerde, kristal kafesinin çok daha tıkız olduğu metallere göre genellikle daha büyük olur. Sıvılarda ve katı cisimlerdeki yayınımın açıklanabilmesi için kristal ya da kristalimsi yapıdaki delik ve boşlukların da göz önünde tutulması gerekir. Tek bir türün saf yayınımına sık sık başka olaylar da karışabilir, bunlar diğer türlerin ters yöndeki yayınımları, iki ya da daha çok türün birbirlerine bağlı yayınımları, yayınım katsayısının değişmesi, soğuk bölgeleri belirginleştirmeye yönelik bir ısı gradyanının etkisi, kimyasal tepkimelerin ortaya çıkması, kristallerdeki dislokasyonlar ve benze ri kimi olgular aracılığıyla tercihli yayınım olaylarıdır.
—Opt. Işığın yayınımı. Mat bir cismin yüzeyine düşen ışık dalgaları bütün doğrultularda yansır. Bu olay pürüzlü bir cismin yüzeyinde bütün yönlere dönük birçok küçük yüzeyin bulunmasından kaynaklanır; bu yüzeylerden her biri üzerindeki yansıma tıpkı ayna üzerindeki yansıma gibidir (en azından kısa dalga boyundaki titreşimler için); ancak bu yansıma cismin bütününe göre düzensiz bir biçimde gerçekleşir. Düzensiz olarak yansıyan ışığa yayınık ışık denir; biz cisimleri işte bu yayınık ışık sayesinde görürüz. Siyah ya da çok parlak cisimlerde ışık yayınımına hemen hemen hiç rastlanmaz.
Yayınım olayı genellikle, gelen ışıkla yayman ışık arasında frekans değişimi olmaksızın meydana gelir (Rayleigh yayınımı). Gelen ışığın yeğinliğinin büyük olduğu kimi durumlarda, Rayleigh yayınımının yanı sıra, frekansı gelen ışığın frekansından farklı olan bir yayınım da gözlenir (Brillouin yayınımı. Raman yayınımı).
—Çekird. fiz. Çekirdeklerin toplam kinetik enerjisinin etkileşim sırasında değişmediği (iki bilardo topunun çarpışmasına benzer bir çarpışma) esnek yayınım ve kinetik enerjinin bir bölümünün, çekirdeklerden birinin ya da öbürünün, iç uyarma enerjisine dönüştüğü esnek olmayan yayınım ayırt edilir. iki çekirdek arasındaki kuvvetli etkileşim sırasında mı yoksa elektromanyetik etkileşim sırasında mı oluştuğuna bağlı olarak, çekirdek yayınımı ya da Coulomb yayınımından söz edilir. Öte yandan, yüksek enerjiler fiziğinde, temel parçacıkların çarpışma sırasında yapı değiştirip değiştirmediklerine bağlı olarak yayınımın esnek ya da esnek olmayan türden olduğundan söz edilir (örneğin proton + proton -> proton + proton + i mezon esnek olmayan bir yayınımdır).
—Tem. parç. Etkileşim halindeki kuvanton- ların kesikli, tanecikli (özellikle deneysel) görünümleri vurgulanmak istendiğinde, daha çok "çarpışma" terimi ve ayrıca sürekli, dalga yapılarına ilişkin görünümleriyle de ilgileniliyorsa, "yayınım” terimi kullanılır. Başlangıçta (ve sonunda) ayrılmış kuvantonların etkileşimiyle ilgilenildiği yayınım problemleri, etkileşimleriyle sürekli bağlı halde tutulan birçok kuvantondan oiuşmuş sistemlerle ilgilenilen “bağlı haller” problemlerinin karşıtıdır. Bir yayınım süreci, deneysel olarak erişilebilir bir büyüklük olan ve olayın önemini belirten "etkili kesifiyle nitelenir.
Sponsorlu Bağlantılar
—Çekird. fiz. Bir gelen çekirdeğin, başka bir çekirdekle çarpışarak doğrultu ya da enerji değişikliğine uğradığı süreç. (Eşanl. SAÇILMA.) [Bk. ansikl. böl.]
—Elektromanyet. Rastlantısal bir şekilde konumlanmış engellere ya da heterojen bölgelere rastlayan bir elektromanyetik dalganın enerjisinin, bir yayılma ortamının birçok doğrultusu yönündeki sürekli dağılımı. (Bk. ansikl. böl. Opt. ve Polim.) [Eşanl. DİFÜZYON]
—Fiz. Rasgele hareketler nedeniyle atomların göçünden kayaklanan ısıl olarak etkinleşmiş madde taşınımı. (Bk. ansikl. -böl.)
—Nük. müh. Yayınım alanı, sonsuz, homojen bir ortamda, bir parçacığın yayım anıyla soğurulma anı arasında katettiği uzaklıkların karelerinin ortalamasının altıda biri. (Bu kavram, nükleer reaktörler kuramında kullanılır.) || Yayınım uzunluğu, yayınım alanının kare kökü. || Gaz yayınımı, bir gazın çok küçük çaplı bir delikten geçiş hızının, bu gazın molekül ağırlığının kare köküyle ters orantılı olması olgusuna dayanan izotop ayırma yöntemi. (Molekül ağırlıkları sırasıyla M, ve M2 olan iki gazdan oluşmuş bir karışım için, v, ve v2 geçiş hızlarının oranı. Bu yöntem uranyumu zenginleştirme'de kullanılır. || Nötron yayınımı, nötronların, derişimlerinin yüksek olduğu bölgelerden, derişimlerinin düşük olduğu bölgelere doğru göçü.
—Opt. Yayınım göçü, cisimlerin ışık ışınlarını bütün doğrultulara yayma özelliği.
—Opt. ve Aydınlt. Yayınım çarpanı, üzerine dik olarak düşen bir ışıkla aydınlanmış bir yayınım yüzeyi için, 20 ve 70°'lik açılarla ölçülen ışık ışıltılarının ortalamasının, normal ile 5°’lik bir açı yapan bir açıyla ölçülmüş ışıltıya oranı.
—Pedol. Su ve gazların çözelti durumundaki iyonlarının toprakta yer değiştirmesi. (Yayınım, iyonların derişimine, kılcal kuvvetlere ve gözeneklilik geometrisine [mekanik dağılım] bağlıdır. Yayınım yasaları, ayırtedici hidrodinamik özellikleri, toprağın fiziksel-kimyasal özelliklerini, topraktaki suyu ve gaz durumundaki çözünmüş besin maddelerini alan bitkilerin beslenmesini belirler.)
—Polim. Işığın yayınımı. Makromoleküllü bir çözelti, tekrenkli bir ışıkla aydınlatıldığında, gelen ışığın bir bölümünü yayın- dırır; belli bir açı altında yayman ışığın yeğinliği, başka etkenlerin yanı sıra özellikle çözünmüş polimerin molar molekül kütlesine bağlı olarak değişir. Bu yeğinliğin değişik açılardan ölçülmesi yoluyla örnek maddenin ortalama molar molekül kütlesi bulunur. Son yıllarda eski önemini az da olsa yitiren bu teknik, ışıkyayınımölçer denen bir aygıtla uygulanır. (-* MAKROMO- LEKÜL, MOLAR MOLEKÜL* KÜTLESİ.)
—Tem. parç. Başlangıçta aralarında büyük mesafe bulunan ve birbirlerine doğru yönlendirilmiş kuvantal parçacıklar arasındaki etkileşim süreci. (Bk. ansikl. böl.) || Çoğul yayınım, bir parçacığın, içinden geçtiği maddenin, çekirdekleri ve elektronlarıyla yaptığı rastlantısal çarpışmalar dizisi. (Bu darbelerin, parçacığın doğrultusu ve enerjisi üzerindeki ortalama sonuçları, istatistiksel olarak hesaplanır.)
—ANSİKL. Fiz. Yayınımda, maddenin bir yerden bir yere aktarımı, sonlu hacimli madde yığınları biçiminde (yani konveksiyonla) değil parçacıklar biçiminde gerçekleşir. Bu aktarım derişimlerin dağılımındaki her tür değişime karşı ortamın yanıtıdır. Bu değişim, ortamın başka bir ortamla arayüzeyini etkileyen bir madde katılımı ya da madde çekilmesinin sonucu olabilir ve buharlaşma, uçunum, derişim, erime vb. biçimlerinde ortaya çıkabilir. Gerçekte, denge halinde de madde alışverişleri devam eder ama bu, molekülsel ya da atomsal ölçüde olduğundan sonuç istatistiksel olarak sıfırdır; buna kendiliğinden yayınım denir.
Yayınımın temel denklemi Fick yasasıdır. Bu yasa, derişimin gradyantı ile, doğru olmayan bir adlandırmayla yayınım akışı denen (ve aktarım hareketine dik bir birim yüzeyi saniye başınajrateden madde miktarını gösteren) bir J” parçacık akım yoğunluğu vektörü arasında bir orantı bulunduğunu belirtmektedir: J= -D grad C; burada D yayınım katsayısı ve C de de- rişimdir. D yayınım katsayısı m2/sn, C ise mol/m3 cinsinden ifade edilir.
Gazlar için D'nin değeri 10-4 ile 10-5 m2/sn arasındadır. Bu, göz önüne alınan gaz türlerine bağlıdır; yayınıma uğrayan türün derişimiyle az değişir, akışmazlıkla doğru ve basınçla da ters orantılıdır, ayrıca termodinamik sıcaklıktan daha hızlı bir biçimde artar. Bütün bu olgular gazların kinetik kuramı çerçevesinde açıklanabil- mektedir. Gazların yayınımının iki önemli hali gözenekli bir bölmeden geçerek yayınım ile ısıl yayınımdır.
Gazların gözenekli bölmelerden geçerek yayınımı. iki gaz, gözenekli bir bölme ile ayrılmışsa, bu durumda yayınım olabilir; ama yayınım sırasında basınçlar bölmenin her iki yanında da artık aynı değildir; çünkü yayınım hızları ya da belirli bir zaman aralığı içinde bölmeden geçen gazların hacimleri aynı değildir; bu yayınım hızlarının birbirlerine oranı, bu gazların yoğunluklarının kare köklerinin oranının tersine eşittir.
Isıl yayınım, içinde farklı kütleli moleküllerin bulunduğu ve sıcaklığı da noktadan noktaya değişen bir gazda, daha ağır moleküllerin daha soğuk bölgelerde toplanma eğilimleri vardır.
Sıvılar için D’nin değeri 10~9 ile 10~1° m2/sn arasındadır ve akışmazlığın tersinin fonksiyonudur.
Katı cisimler sözkonusu olduğunda düşük sıcaklıklarda D’nin değeri saptana- maz. Ancak 1 000 °C’a erişildiğinde D, 10-13 ile 10~16 m2/sn arasında bir değer alır. Bu değer, iyonsal kristallerde, kristal kafesinin çok daha tıkız olduğu metallere göre genellikle daha büyük olur. Sıvılarda ve katı cisimlerdeki yayınımın açıklanabilmesi için kristal ya da kristalimsi yapıdaki delik ve boşlukların da göz önünde tutulması gerekir. Tek bir türün saf yayınımına sık sık başka olaylar da karışabilir, bunlar diğer türlerin ters yöndeki yayınımları, iki ya da daha çok türün birbirlerine bağlı yayınımları, yayınım katsayısının değişmesi, soğuk bölgeleri belirginleştirmeye yönelik bir ısı gradyanının etkisi, kimyasal tepkimelerin ortaya çıkması, kristallerdeki dislokasyonlar ve benze ri kimi olgular aracılığıyla tercihli yayınım olaylarıdır.
—Opt. Işığın yayınımı. Mat bir cismin yüzeyine düşen ışık dalgaları bütün doğrultularda yansır. Bu olay pürüzlü bir cismin yüzeyinde bütün yönlere dönük birçok küçük yüzeyin bulunmasından kaynaklanır; bu yüzeylerden her biri üzerindeki yansıma tıpkı ayna üzerindeki yansıma gibidir (en azından kısa dalga boyundaki titreşimler için); ancak bu yansıma cismin bütününe göre düzensiz bir biçimde gerçekleşir. Düzensiz olarak yansıyan ışığa yayınık ışık denir; biz cisimleri işte bu yayınık ışık sayesinde görürüz. Siyah ya da çok parlak cisimlerde ışık yayınımına hemen hemen hiç rastlanmaz.
Yayınım olayı genellikle, gelen ışıkla yayman ışık arasında frekans değişimi olmaksızın meydana gelir (Rayleigh yayınımı). Gelen ışığın yeğinliğinin büyük olduğu kimi durumlarda, Rayleigh yayınımının yanı sıra, frekansı gelen ışığın frekansından farklı olan bir yayınım da gözlenir (Brillouin yayınımı. Raman yayınımı).
—Çekird. fiz. Çekirdeklerin toplam kinetik enerjisinin etkileşim sırasında değişmediği (iki bilardo topunun çarpışmasına benzer bir çarpışma) esnek yayınım ve kinetik enerjinin bir bölümünün, çekirdeklerden birinin ya da öbürünün, iç uyarma enerjisine dönüştüğü esnek olmayan yayınım ayırt edilir. iki çekirdek arasındaki kuvvetli etkileşim sırasında mı yoksa elektromanyetik etkileşim sırasında mı oluştuğuna bağlı olarak, çekirdek yayınımı ya da Coulomb yayınımından söz edilir. Öte yandan, yüksek enerjiler fiziğinde, temel parçacıkların çarpışma sırasında yapı değiştirip değiştirmediklerine bağlı olarak yayınımın esnek ya da esnek olmayan türden olduğundan söz edilir (örneğin proton + proton -> proton + proton + i mezon esnek olmayan bir yayınımdır).
—Tem. parç. Etkileşim halindeki kuvanton- ların kesikli, tanecikli (özellikle deneysel) görünümleri vurgulanmak istendiğinde, daha çok "çarpışma" terimi ve ayrıca sürekli, dalga yapılarına ilişkin görünümleriyle de ilgileniliyorsa, "yayınım” terimi kullanılır. Başlangıçta (ve sonunda) ayrılmış kuvantonların etkileşimiyle ilgilenildiği yayınım problemleri, etkileşimleriyle sürekli bağlı halde tutulan birçok kuvantondan oiuşmuş sistemlerle ilgilenilen “bağlı haller” problemlerinin karşıtıdır. Bir yayınım süreci, deneysel olarak erişilebilir bir büyüklük olan ve olayın önemini belirten "etkili kesifiyle nitelenir.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Yayınım Nedir?
