VELADET ya da VİLADET, -ti a (ar. vi- ladet). Esk.
1. Dünyaya gelme, doğma: "Bu çocuğun veladetinde mutlak bir sır vardı" (H. E. Adıvar).
2. Veladet i hümayun, padişahın doğumu
—Ed. Süleyman’ Çelebi’nin mevlid'inde (Vesilet' ûn-necat) Hz. Muhammet’in doğuşunu anlatan bölümün adı. (Merhaba bahri de denir. Doğumdan önceki ve sonraki mucizeli olayları, Amine Hatun’a oğlunun peygamberliğinin müjdelenmesini vb. içtenlikli ve coşkulu bir dille anlatır.)
—Kur. tar. Veladeti âliye vukuu resmi, Osmanlılar’da padişahların doğan çocukları için düzenlenen törene verilen ad.
1. Dünyaya gelme, doğma: "Bu çocuğun veladetinde mutlak bir sır vardı" (H. E. Adıvar).
Sponsorlu Bağlantılar
—Ed. Süleyman’ Çelebi’nin mevlid'inde (Vesilet' ûn-necat) Hz. Muhammet’in doğuşunu anlatan bölümün adı. (Merhaba bahri de denir. Doğumdan önceki ve sonraki mucizeli olayları, Amine Hatun’a oğlunun peygamberliğinin müjdelenmesini vb. içtenlikli ve coşkulu bir dille anlatır.)
—Kur. tar. Veladeti âliye vukuu resmi, Osmanlılar’da padişahların doğan çocukları için düzenlenen törene verilen ad.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Veladet (Viladet) Nedir?
