Arama

U Nedir?

Güncelleme: 11 Temmuz 2015 Gösterim: 928 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Temmuz 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
U a.
1. Türk abecesinin yirmi beşinci harfi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Dar, yuvarlak, artünlü.

—ANSİKL 1928'de kabul edilen türk abecesinde ince dar yuvarlak ünlü (ü) ile kalın, dar, yuvarlak ünlüyü (u) birbirinden ayırmak için kullanılmaya başlanmıştır.

Sesbilgisi. Türkçede sözcük başında (uzun, uç, us), içseste (bul-, kul, dur-) ve sözcük sonunda (dolu, ulu, kuru) bulunur Küçük ünlü uyumuna göre ilk heceden sonraki hecelerde o ve u ünlülerinden sonra gelir: oluk, oyuk, uyku, bulun- gibi, ikinci hecede bulunan u sesi, sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde vurgusuz orta hece düşmesine uğrayabilir: burun + u > burnu, oyun + a > oyna-, koyun + u > koynu, boyun + u > boynu gibi. Vurgusuz orta hece düşmesi belli sözcüklerde olduğundan bu kural genelleştirilemez.
Arapça ve farsçadan alınan sözcüklerde de u sesi bulunur: ukde, uhde, muasır, mukayyed; duhan, suhan, hurda gibi. Yine bu dillerden alınan sözcüklerde uzun 0 sesi de bulunur: makbul, marrüf, mazlum, mahkûm; beyhude, buse, gûya. Uzun û sesinin, ince kJg sesleri yanında û > ö gelişmesine uğradığı görülür: kür > kör, kay > köy, kus > kös ‘savaş davulu', guşe > köşe, kûşk > köşk.
Kimi türkçe sözcüklerde ikinci hecedeki u sesinin büyük ünlü uyumuna uymadığı görülür. Bu sözcükler, türkçeden arapça ya da farsçaya geçen ve bu dillerde uyumu bozularak türkçeye yeniden giren sözcüklerdir: Selçuk > Selçuk, 7e- mür > Timur. Aynca addan sıfat yapma eki -İI/-Iİ/-İU/-İÜ, yeni osmanlıcada büyük ve küçük ünlü uyumlarına aykırı olarak -lû biçiminde kullanılmıştır: devletlû, saadet- lû, iffetlû, atıfetlû, izzetlû gibi.

Tarihsel sesbilgisi. Eski türkçede ikinci hecede küçük ünlü uyumuna aykırı olarak bulunan u sesleri Türkiye türkçesinde genellikle uyuma girmiştir: kapuğ > jra- pu > kapı, açulf > açık, tanuk > tanık, yanut > yanıt, arulf > arılf. Birtakım sözcüklerde b, p, m dudak ünsüzleri yanında bu aykırılık korunmuştur: yağmur, çamur, çaput, kaput, yamuk, tapu. Eski türkçede o ve u seslerinden sonra gelen / sesi küçük ünlü uyumuyla u olmuştur: o(r/- > oku-, kurı- > kuru-, uçlı- > uyı- > uyu-, bulıt > bulut. Eski türkçede ikinci hecede bulunan kimi u sesleri a olur: ortu > orta, ordu > orda (Çağatayca). Eski türkçede u sesi bulunduran yultuz sözcüğü ise /nin daraltıcı etkisiyle yıldız olmuştur.
Oğuz lehçeleri dışında u sesi bulunduran buz-, tug- sözcükleri de Türkiye türkçesinde boz- ve doğ- biçimlerinde kullanılır. Eski Anadolu türkçesinde oyan- (< esk. türk. oğun) biçiminde olan sözcük de /nin daraltıcı etkisiyle uyan olmuştur.
Türkçe bu sözcüğü, o ve u seslerini ayıran brahmi yazılı metinlerde bo biçimindedir. Yine 'kabile' anlamındaki bodun sözcüğü, aynı anlamdaki 'boy' sözcüğünün türevi olduğundan eski türkçede boğun biçiminde okunur.
Eski Anadolu türkçesinde, birden çok heceli sözcüklerin sonundaki ğ sesinin düşmesiyle r ünlüsü yuvarlaklaşır ve -ığ > ü > u olur: arığ > aru 'arı, temiz', alığ > alu 'kötü, fena', sarıp > saru 'sarı', adlığ > adlu 'adlı', başlıg > başlu 'başlı'. Fonetik bir neden olmamakla birlikte -Mü' ye örnekseme yolu ile -sız yokluk ekinin ünlüsü de yuvarlaklaşır: karındaşsuz 'kar- deşsiz', oransuz, atasuz 'babasız'.
Eski Anadolu türirçesinde b, p,m,r\ sesleri yanındaki düz dar ünlülerin yuvarlaklaştığı görülür: başum, başuq, başumuz, başur/uz; aldum, aldurj, alduguz, alalum, alun/alurjuz; alup, kalup, aluban, açuban.
Çağdaş türk lehçelerinde uzun ü sesinin korunduğu görülür: bus (yakutça) 'buz', türkmence büz; yakutça kur- 'kurumak', türkmence kürı-; yakutça tüs, türkmence düz 'tuz'; türkmence üçı 'uç, son'. Birtakım eski uzunluklarsa ünlü çifti ile korunmuştur: un >uvın (yakutça), sınıh (Çuvaşça) 'un'.
Kazan tatarcasında o > u ve u > o olmaktadır: bol- > bul- 'olmak', otun > utın 'odun', orta > urta, yol > yut, ol > ut 'o'; buna karşılık uzun > ozın, unıt- > onıt- 'unutmak', urlık > orlık 'tohum', un
> on 'un', ur- > or- 'vurmak', yut- > yot-, buz > boz, tuz > toz.
Yakutçada o > ou gelişmesi görülür: bol- > buol- 'olmak', on > uon, ot > uot 'ateş', yok > suoh 'yok'.
Çuvaşçada a > u, o > u. ö > u gelişmeleri görülür: apak > ura 'ayak', ayran > uyran, ayık > un, ayaz > uyar, kal- > yul-, alma > utma 'elma'; odun > vudı, oj< > uh, tol- > tul- 'dolmak', köz > kus, koç > kus, oğ, ağ sesleri çuvaşçada u olur: yağ- >s'u-, boğ- > pü-, k.oğ- > hü- Sözcük ek aldığında u > ıv olur: tağnın
> tıvın 'dağın', yağnın > s'ıvın 'yağın', yağar > sıvat ‘yağar’.
Kıpçak lehçelerinde ağ > O ve oğ > ü gelişmesi görülür: tağ > tü, buğday > büday, kuğu > (tu; oğan > ulan (kırgızca),
Ûzbekçede o adılında o > u olur: ol > u 'o', olar > ular 'onlar', ondan > undan. Bu gelişme seyrek olarak başka sözcüklerde de görülür: toprak > turpak. Seyrek olarak ü > u gelişmesi görülür: sûr- > sur-, tüşûn- > tuşun-.

U Ağ. yet. U biçimi, bazı yerlerde iki ana dalı yukarıya doğru paralel (basit il) ya da dört dalı eşit uzatma (çifte U) yoluyla meyve ağaçlarına verilen özgül biçim.

—Anorg. kim. Uranyum'un simgesi.

—Ceb. Modülü 1 olan karmaşık sayıların çarpma grubunu gösteren simge. (Geometrik olarak U, merkezi başlangıçta bulunan ve yarıçapı 1 olan trigonometri çemberi gösterir.)

—Elekt. Elektrik gerilimini belirtir.

—Hematol. U antijeni, beyaz ırktan insanların tümünde, Amerika Birleşik Devletlerindeki siyahların % Tinden azında bulunan MNSs sistemi ile ilgili alyuvar antijeni.

—Isıl. U motor, düşey silindirleri, birbirine koşut iki sıraya yerleştirilen ve eşlenmiş iki krank mili bulunan 2 ya da 4 zamanlı motor düzeni.

—Termodin. iç enerjiyi gösterir.

— ölçbil. Karbon 12 atomunun kütlesinin 1/12'ne eşit olan atom kütle birimi'nin simgesi.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.