TANIK a.
1. Bir şeyi gören ya da işiten ve gerektiğinde bunu doğrulayabilecek, anlatabilecek olan kişi; şahit: Bunu kanıtlayabilirim, tanıklarım var.
2. Huk. Bir davayla ilgili olay hakkında bilgisine başvurulan kişi. (Eşanl. ŞAHİT.) [Bk. ansikl. böl.)
3. Resmi bir işlem yapılırken, bir belge imzalanırken, gerektiğinde bu işin doğruluğunu bildirmek amacıyla orada hazır bulunan kişi; şahit: Bir nikâhın Ayılabilmesi için yasa iki tanığın varlığını şart koşuyor. Tanıkların önünde İmza atmak.
4. Bir düellonun koşullarını saptamakla görevli kişi; şahit.
5. Bir kimseyi tanık göstermek, onun tanıklığına başvurmak, başvurulmasını istemek; anlatımda, bir savı kanıtlamak amacıyla o konuda yetkin olan bir kimseden yararlanmak. || Bir şeye tanık olmak, bir olaya, bir duruma karışmadan, o olayı, o durumu yalnızca görmek ya da duymak: Şimdi size tanık olduğum bir kavgayı, bir telefon konuşmasını anlatacağım.
—Dilbil. Bir sözcüğün, bir dil biçiminin tarihilenen ilk kullanım örneği.
—Tarım. Bir deney düzeneğinde herhangi bir işlem görmeyen ya da incelenen olguyu geçirmemiş olan canlılar topluluğu ya da parsel. (Tanık, diğer topluluk ya da parsellerdeki işlemin etkisini ölçmek için karşılaştırma yapmaya yarar.)
—sıf. Ormanc. Tanık ağaç, kesimde yerinde alıkonan ve kesilmesi yasaklanan ağaç.
—Topruhbil. Tanık grup, deneysel tipte bir araştırmada, ilk durum ve son durum arasında tedavi görmeyen (deneysel grubun tersine) ve manipülasyon olmaksızın değişim sağlanamayacağını göstermeye yarayan bireyler grubu.
—ANSİKL. Huk. Tanık, davayla ilgili olay hakkında bilgisi olan üçüncü kişidir; davanın tarafları (davacı ya da davalı) tanık olamaz. Tanık ifadesi kesin kanıt değildir; mahkeme tanığın doğru söylemediği kanısına varırsa aksine karar verebilir. Kimi olaylar (örneğin değeri beş bin liradan çok olan hukuksal işlemler, senede karşı iddialar) tanıkla kanıtlanamaz (Huk. us. muh. k. md. 288, 290).
Hukuk davalarında tanıklar davacı ya da davalı tarafından gösterilir; mahkeme tarafların göstermediği kişileri tanık olarak dinleyemez. Kural olarak, tanıklar davetiye ile çağrılır. Taraflar, davetiye çıkarmadan da tanıkları mahkemede hazır bulundurabilirler. Tanıklar davaya bakan mahkemede dinlenir. Ancak, bu mahkemenin yargı çevresi dışında oturan tanık istinabe yoluyla (tanığın oturduğu yer mahkemesi aracılığıyla) da dinlenebilir Tanık olarak gösterilen kişi mahkemeye gelmek ve tanıklık yapmak zorundadır. Tarafların yakın akrabaları, meslekleri gereği kimi bilgilere sahip olanlar, tanıklık yapmalarının kendilerine ya da yakınlarına zarar vereceği anlaşılanlar tanıklıktan çekinebilirler (md. 245, 246). Tanık ifadesi duruşma tutanağına geçirilir ve tanığa imzalatılır. Yalan.tanıklıkta bulunmak suçtur.
Ceza davalarında tanık ifadesi daha yaygın olan bir kanıttır. Hukuk yargılama usulünün aksine, ceza yargılamasında kanıtlar yasayla sınırlandırılmış değildir. Bu nedenle tanık ifadesinin ceza yargılamasındaki rolü daha fazladır. Tanık ifadesi mahkemece özgür bir biçimde değerlendirilir. Ceza yargılamasında, mahkemenin kanıtları değerlendirme ve takdir yetkisi daha geniştir.
Tanıklar, kural olarak, ifade verirken, doğru söylediklerine dair, yemin ederler. Yeminsiz dinlenebilecek tanıklar yasada ayrıca belirtilmiştir.
1. Bir şeyi gören ya da işiten ve gerektiğinde bunu doğrulayabilecek, anlatabilecek olan kişi; şahit: Bunu kanıtlayabilirim, tanıklarım var.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Resmi bir işlem yapılırken, bir belge imzalanırken, gerektiğinde bu işin doğruluğunu bildirmek amacıyla orada hazır bulunan kişi; şahit: Bir nikâhın Ayılabilmesi için yasa iki tanığın varlığını şart koşuyor. Tanıkların önünde İmza atmak.
4. Bir düellonun koşullarını saptamakla görevli kişi; şahit.
5. Bir kimseyi tanık göstermek, onun tanıklığına başvurmak, başvurulmasını istemek; anlatımda, bir savı kanıtlamak amacıyla o konuda yetkin olan bir kimseden yararlanmak. || Bir şeye tanık olmak, bir olaya, bir duruma karışmadan, o olayı, o durumu yalnızca görmek ya da duymak: Şimdi size tanık olduğum bir kavgayı, bir telefon konuşmasını anlatacağım.
—Dilbil. Bir sözcüğün, bir dil biçiminin tarihilenen ilk kullanım örneği.
—Tarım. Bir deney düzeneğinde herhangi bir işlem görmeyen ya da incelenen olguyu geçirmemiş olan canlılar topluluğu ya da parsel. (Tanık, diğer topluluk ya da parsellerdeki işlemin etkisini ölçmek için karşılaştırma yapmaya yarar.)
—sıf. Ormanc. Tanık ağaç, kesimde yerinde alıkonan ve kesilmesi yasaklanan ağaç.
—Topruhbil. Tanık grup, deneysel tipte bir araştırmada, ilk durum ve son durum arasında tedavi görmeyen (deneysel grubun tersine) ve manipülasyon olmaksızın değişim sağlanamayacağını göstermeye yarayan bireyler grubu.
—ANSİKL. Huk. Tanık, davayla ilgili olay hakkında bilgisi olan üçüncü kişidir; davanın tarafları (davacı ya da davalı) tanık olamaz. Tanık ifadesi kesin kanıt değildir; mahkeme tanığın doğru söylemediği kanısına varırsa aksine karar verebilir. Kimi olaylar (örneğin değeri beş bin liradan çok olan hukuksal işlemler, senede karşı iddialar) tanıkla kanıtlanamaz (Huk. us. muh. k. md. 288, 290).
Hukuk davalarında tanıklar davacı ya da davalı tarafından gösterilir; mahkeme tarafların göstermediği kişileri tanık olarak dinleyemez. Kural olarak, tanıklar davetiye ile çağrılır. Taraflar, davetiye çıkarmadan da tanıkları mahkemede hazır bulundurabilirler. Tanıklar davaya bakan mahkemede dinlenir. Ancak, bu mahkemenin yargı çevresi dışında oturan tanık istinabe yoluyla (tanığın oturduğu yer mahkemesi aracılığıyla) da dinlenebilir Tanık olarak gösterilen kişi mahkemeye gelmek ve tanıklık yapmak zorundadır. Tarafların yakın akrabaları, meslekleri gereği kimi bilgilere sahip olanlar, tanıklık yapmalarının kendilerine ya da yakınlarına zarar vereceği anlaşılanlar tanıklıktan çekinebilirler (md. 245, 246). Tanık ifadesi duruşma tutanağına geçirilir ve tanığa imzalatılır. Yalan.tanıklıkta bulunmak suçtur.
Ceza davalarında tanık ifadesi daha yaygın olan bir kanıttır. Hukuk yargılama usulünün aksine, ceza yargılamasında kanıtlar yasayla sınırlandırılmış değildir. Bu nedenle tanık ifadesinin ceza yargılamasındaki rolü daha fazladır. Tanık ifadesi mahkemece özgür bir biçimde değerlendirilir. Ceza yargılamasında, mahkemenin kanıtları değerlendirme ve takdir yetkisi daha geniştir.
Tanıklar, kural olarak, ifade verirken, doğru söylediklerine dair, yemin ederler. Yeminsiz dinlenebilecek tanıklar yasada ayrıca belirtilmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.