Arama

Tedirginlik Nedir?

Güncelleme: 31 Temmuz 2015 Gösterim: 739 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
31 Temmuz 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TEDİRGİNLİK a Bir kimsenin içinde bulunduğu durumdan dolayı duyduğu sıkıntı, huzursuzluk, sinirsel gerginlik: Bir kimsenin tutumundan dolayı tedirginlik duymak. Tedhiş örgütlen kentte tedirginlik yaratıyor.

Sponsorlu Bağlantılar
—Fiz. Tedirginlikler yöntemi, kuvantal fizikte, Schrödinger denkleminin çözülmesinde ya da mekanikte gezegenlerin ve uyduların yörüngelerinin hesaplanmasında sık sık karşılaşılan kısmi türevli denklemlerin yaklaşık çözümlerini bulmaya yarayan yöntem. (Bu yöntemde önce, denklemdeki görece küçük terimler göz ardı edilerek çözümlerinden biri bilinen yeni bir denklem elde edilir. Daha sonra bu çözümden yola çıkarak asıl denklemi çözmek amacıyla, göz ardı edilmiş terimler yeniden ele alınır ve seri açılımlardan yararlanarak giderek asıl denklemin çözümlerine yaklaşan çözümler bulunur.)

—Gök. mekan. Bir gökcisminin bir başka gökcisminin çevresindeki hareketinde, noktasal kabul edilen ana cismin çekim kuvvetine eklenen her tür doğal etki nedeniyle oluşan değis'klik (Bk. ansikl. böl.)

—Gökbil. Ay tedirginliği, Ay’ın hareketinde görülen ve merkez denkleminin katsayılarını değiştiren Ay yörüngesinin dışmerkezliğinin değişimlerinden kaynaklanan dönemsel eşitsizliklerden biri. Ay tedirginliğinin 31,81 günlük bir dönemi ve 1°16' ’lık bir yarı genliği vardır. (Bu dönemsel eşitsizlik Ptolemaios tarafından bilinmekteydi.) [Eşanl. EVEKSİYDN.]

—Meteorol. Atmosferin şiddetli rüzgârlar ve yağışlarla ayırt edilen durumu. (Bk. ansikl. böl.) || Bir meteoroloji öğesinin değerlerinde, ortalamaya göre görülen pozitif ya da negatif sapma. || Tedirginlik akımı, aynı yörüngeyi izleyen siklon dizisi. (Bu durumda, "tedirginlik" terimi, ilk tanımdaki gibi her basit değişimi değil, her siklona eşlik eden çift basınç değişimini (yüksek basıncı izleyen alçak basıncı) belirtir.

—Telekem. Elektromanyetik tedirginlik, hiçbir yararlı işarete denk düşmeyen, çoğu kez bir iletim yoluna ya da bir aygıta ait olmayan bir ortamdan kaynaklanan ve bir aygıtın çalışmasında anormallikler oluşturabilen ya da hat çıkışında gürültülere neden olabilen, zaman içinde değişken elektromanyetik olay. (Bir telekomünikasyon sisteminin çalışmasına bozucu etki yapan elektromanyetik tedirginliklere parazit adı verilir.) [Eşanl. PERTÜRBASYON] (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Gök. mekan. Bir gezegenin Güneş çevresindeki Kepler hareketi, gezegenlerin birbirlerine uyguladıkları karşılıklı çekim nedeniyle tedirginliğe uğrar. Bunlara denk düşen etkiler, her ne kadar zayıf olsa da, sürekli olmaları ve zaman içinde birbirine eklenmeleri yüzünden göz ardı edilemez. Günümüzde yapılan çözümleme, bu sorunu ve daha genel bir biçimde "n cisimleri” denilen sorunu doğrudan inceleyecek durumda değildir. Uç cisim sorununa çözüm yolu bulan Sundman'dır (1912).
"Keyfi sabitlerin değişim yöntemi" denilen yöntemde, incelenen gezegenin yörüngesinin altı ayırtedici öğesinden her biri üzerinde, gökcisimlerinin her birinin oluşturabileceği tedirginlik etkileri ayrı ayrı incelenir. Başka bir deyişle, her yörüngenin öğelerinden her birinin "anlık değerleri", tedirginlik yaratabilecek bütün kaynaklar göz önüne alınarak değerlendirilir. Sonra, yörüngenin göz önüne alındığı andaki matematiksel tanımını elde etmek için, bu kaynakların her birinin yol açtığı etkileri toplamak yeterlidir.
Gerçekten de, elde edilen denklemlerin çözümü son derece zordur ve gezegenin kütlesinin Güneş'in kütlesine göre çok küçük olduğu göz önünde bulundurularak, problemin içinde yer alan fonksiyonların seri halinde açılması yoluna gidilir. Ayrıca, kullanılan matematik işlemleri, tedirginliğe uğramamış yörüngelerin dışmerkezliklerini ve değişmez bir düzleme göre eğimlerini küçük olarak varsaymayı gerektirir.

Denklemleri integralleme, gerçek hareketleri birbirine yakın olan Kepler yörüngeleri öğelerinin, belli sayıda terim biçiminde gösterilen zaman fonksiyonları olduklarını ortaya çıkardı:
1. Dolanım süreleri, gezegenlerin Güneş çevresindeki yıldız dolanım sürelerinin düzeyinde (birkaç yıl) olan, zayıf genlikli dönemsel terimler.
2. Yörünge düğümlerinin, Güneş çevresinde değişmez eksenlere göre geri yönde, binlerce yıllık bir zaman içinde gerçekleştirdiği tam bir dolanımdan kaynaklanan yüzyıllık terimler. Günberi noktaları da, Güneş çevresinde tam bir dolanım yaparlar, ancak doğru yönde olan bu dolanımın süresi, düğümlerin dolanım süresiyle aynıdır.
3. Yüksek genlikli ve dolanım süreleri, düğümlerin ve günberi noktalarının hareketiyle aynı olan uzun dolanım süreli terimler. Bu terimler genellikle, yalnız kısa (birkaç yüzyıl) bir zaman aralığındaki değişimleri göz önüne alınarak yüzyıllık terimlere indirgenir.
Gökcisimlerinin hareketlerinde görülen tedirginliklerin nedenleri, gezegenlerin karşılıklı çekim kuvvetlerinin dışında, birçok türde olabilir: merkez cismin basıklığından kaynaklanan tedirginlikler (Jüpiter’in uyduları ya da Yer'in yapay uyduları için), Ay'ın Yer çevresindeki hareketinde görülen ve Güneş'in etkisinden kaynaklanan tedirginlikler, genel görelilik etkilerine bağlı tedirginlikler (Merkür'ün günberi noktasının Güneş çevresindeki hareketi üzerinde etkili).

—Meteorol. Cephe tedirginlikleri. Farklı özellikteki hava kütlelerinin karşılaşması anlamına gelen bu tedirginlikler orta ve yüksek enlemlerde görülür ve bir cephe üzerindeki dalgalanmalardan kaynaklanır. Örneğin, kutupsal cephe tedirginlikleri (ya da orta kuşak depresyonları veya siklonları) denen tedirginliklerin doğup geliştiği yer kutupsal cephedir. Bu alçak basınç tedirginlikleri subtropikal kökenli sıcak havanın dinamizmini ifade eden bir sıcak cephe ile kutup kökenli soğuk havanın dinamizmini gösteren bir soğuk cepheyi kapsar. Kutupsal cephe tedirginliklerinin kendilerine özgü nitelikleri vardır (bulut sistemi, yağışlı hava, atmosferin hareketlenmesi); bu nitelikler batıdan başlayarak kendini gösterir (kutupsal cephe tedirginliğinin D.’sunda B.'ya doğru yer değiştirme). Arktik cephe, Akdeniz cephesi gibi ikincil cepheler üzerinde de meydana gelebilen cephesel depresyonların oluştuğu yerdir.

Kinematik tedirginlikler. Bunlar tropikler arası enlemlerde görülen tedirginliklerdir; bu enlemlerde, sıcaklığın zaman ve uzamda eşit olması, sıcaklık farkından ileri gelen karşıtlıklara ve hava kütlelerinin bu yüzden cepheler boyunca karşılaşmasına engel olur. Bu tür tedirginlikler, hava akımının hızına ve yönüne bağlı olarak yakınsamaya, ıraksamaya, yükselme ve alçalmaya yol açan dinamik süreçlerle belirirler. Birçok kinematik tedirginlik türü ayırt edilir. Örneğin, shear tine (makaslama çizgisi) adı verilen tedirginlik, yönü ve hızı farklı olan hava akımlarının karşılaştığı yerde bulutlar ve yağmurla birlikte görülen bir yükselmeye bağlıdır. Surge tine (kabarma çizgisi) yalnızca hızları farklı olan hava akımlarının karşılaştığı yerde meydana gelen bir yükselme alanıdır. Batı dalgası ise bir orta kuşak jet akımını tepe kısmının tropikal bölge üzerine sokulmasıyla oluşur; her ne kadar burada ısıl süreçlerin rolü varsa da yüksekteki batı dalgaları dinamik yakınsama ve ıraksama süreçleri yoluyla tropikal havayı etkiler. Aynı şekilde, I.T.C. de (tropiklerarası yakınsama ya da meteorolojik ekvator) kinematik bir tedirginlik olarak değerlendirilmelidir. Gerçekten de, i .T.C. alizelerin karşılaşması ve zorunlu yükselmesinden ileri gelen, temelde dinamik bir yükselme yeridir; bu yükselmeyi ekvatoral havanın büyük kararsızlığı kolaylaştırır. Alizelerin göreceli gücüne bağlı olarak, İ.T.C. kuzeye doğru ilerler (güney dinamizmi) ya da güneye çekilir (kuzey dinamizmi). I.T.C., geçtiği bölgeler üzerinde kuvvetli yağmurlara yol açar. Doğu dalgası, bir başka tropikal kinematik tedirginlik türüdür. Bu dalga, bir oluğun D.'sundaki bir yükselmeden ileri gelir; oluğun B.’sında ise bir alçalmaya yol açan bir ıraksama görülür. Böylece, oluğun yukarısında hava çok güzel olduğu halde gerisinde çok kötüdür (doğu dalgası alizelerin yatağında batıya doğru yer değiştirir). Doğu dalgasının kökeni tropikal siklonlar da olabilir. Doğuşu ve yapısı karmaşık olmakla birlikte tropikal siklonları da kinematik tedirginlikler arasında saymak uygun olur.

Dağ tedirginlikleri. Burada sözkonusu olan, yalnızca bir dağ örneğinde, yüzey şekillerinin düşey ve yatay doğrultudaki hava akımı üzerindeki etkileridir. Dağ tedirginlikleri önce, havanın zorunlu olarak yükselmesiyle meydana gelir; bunu bulutlara ve yağmura' yol açan bir genleşme olayı izler. Bu tedirginlikler aynı zamanda engelin hidrodinamik etkisine de bağlıdır; bu etki altında akım, engebeyi yatay doğrultuda kuşatır ve arkasında dinarnik bir alçak basınç meydana getirir. Böylece, R öueney, Balear adaları üzerindeki Pireneler’in "rüzgârı ardında”ki alçak basınç tedirginliklerini kuzey akımlarıyla açıklar.

Isıl tedirginlikler. Termokonveksiyona bağlı tedirginliklerdir. Burada sözkonusu olan zeminle temas eden havanın kuvvetle ısınması, ısınan havanın genleşerek yükselmesi, bulut ve yağış oluşumudur. Termokonveksiyon, havanın çoğu kez kararsız olduğu tropikal enlemler dışında, belirgin bir tedirginliğe yol açacak kadar gelişemez.

—Telekom. Başlıca doğal elektromanyetik tedirginlikler, alt atmosferdeki boşalmalardan kaynaklanır; tropikal bölgelerde frekansı çok büyük olan bu boşalmalar, çok uzak noktalara yayılabilir. Çok düşük radyoelektrik frekanslı ıslıklar gibi öbür dikkate değer tedirginlikler, üst atmosferdeki serbest elektronlarla, Yer manyetik alanı arasındaki etkileşimlerden kaynaklanır. Yapay elektromanyetik tedirginliklere ise, ani akım değişmelerinin etkisindeki her tür aygıt neden olabilir: kolektörlü motorlar, anahtarlar, motorların elektrikli ateşleme düzenekleri, flüorışıl lambalar, bilimsel ya da tıbbi aygıtlar, sınai donanımlar. Bu tedirginlikler çok sıkı, ancak uygulanması çok zor bir yönetmelikle sınırlandırılmıştır.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.