TDK
çırak, -ğı Far. çer¥¦
a. 1. Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse. 2. Dükkânda ayak işlerine bakan kimse: “Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım.” -R. H. Karay. 3. esk. Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse.
Güncel Türkçe Sözlük
çırak Derileri sermek için iki kazık arasına uzatılan direk.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çırak < Far. çerâg: Terzilik gibi işleri öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çırak Gölge oyunu'nda gerginin hazırlanmasını, oynanacak oyunun tasvirlerini seçip sıraya koymak görevini yapan yardımcı kişi.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü 1983
çırak 1. Yağlı güreşte ve karakucakta güreşe yeni başlamış güreşçiye verilen ad. 2. Usta bir güreşçinin yanında yetişen güreşçi.
BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
çırak İng. painter's prentice (Resim, Heykel) Eskiden, ressam ve heykelcilerin yanında çalışarak öğrenim yapanlara verilen ad.
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü 1968
çırak İng. apprentice Mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıkları iş süreci içerisinde öğrenmek üzere bir usta yanında çalışan işçi.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü 2004
çırak İng. apprentice Görevlendirildiği iş üzerinde bilgisi ve niteliği olmayan ve ustalarca uygulayıcı durumuna getirilebilmek amacıyla eğitilen çocuk ya da kişi.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim 1972
çırak (Kar.): Karagöz ustasının yardımcısı. Usta, çırağa hangi oyunları oynatacağını söyler, çırak da "tasvir" leri sırasıyla perde içindeki ipe dizer. Çırak ustanın sanatını öğrenmeğe de dikkat eder.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü 1966
çırak Usta âşıkların yetiştirdiği çömez, öğrenci. (Geleneğe göre, ozan, usta âşıklara hizmet ederek yetişirdi, bk. usta.)
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü 1974
çırak 1. Yün döğmekte kullanılan sopa. (*Yalvaç -Isparta) 2. Semer dikilirken, kamış ve deriyi toplu tutmağa yarayan, T harfini andıran sapı tahta, ucu demir araç. (Işıklar *Bornova -İzmir)
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü 1976
çırak, (çıra, çırağ) Işık, kandil
Tarama Sözlüğü 1965
Sponsorlu Bağlantılar
a. 1. Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse. 2. Dükkânda ayak işlerine bakan kimse: “Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım.” -R. H. Karay. 3. esk. Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse.
Güncel Türkçe Sözlük
çırak Derileri sermek için iki kazık arasına uzatılan direk.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çırak < Far. çerâg: Terzilik gibi işleri öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çırak Gölge oyunu'nda gerginin hazırlanmasını, oynanacak oyunun tasvirlerini seçip sıraya koymak görevini yapan yardımcı kişi.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü 1983
çırak 1. Yağlı güreşte ve karakucakta güreşe yeni başlamış güreşçiye verilen ad. 2. Usta bir güreşçinin yanında yetişen güreşçi.
BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
çırak İng. painter's prentice (Resim, Heykel) Eskiden, ressam ve heykelcilerin yanında çalışarak öğrenim yapanlara verilen ad.
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü 1968
çırak İng. apprentice Mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıkları iş süreci içerisinde öğrenmek üzere bir usta yanında çalışan işçi.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü 2004
çırak İng. apprentice Görevlendirildiği iş üzerinde bilgisi ve niteliği olmayan ve ustalarca uygulayıcı durumuna getirilebilmek amacıyla eğitilen çocuk ya da kişi.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim 1972
çırak (Kar.): Karagöz ustasının yardımcısı. Usta, çırağa hangi oyunları oynatacağını söyler, çırak da "tasvir" leri sırasıyla perde içindeki ipe dizer. Çırak ustanın sanatını öğrenmeğe de dikkat eder.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü 1966
çırak Usta âşıkların yetiştirdiği çömez, öğrenci. (Geleneğe göre, ozan, usta âşıklara hizmet ederek yetişirdi, bk. usta.)
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü 1974
çırak 1. Yün döğmekte kullanılan sopa. (*Yalvaç -Isparta) 2. Semer dikilirken, kamış ve deriyi toplu tutmağa yarayan, T harfini andıran sapı tahta, ucu demir araç. (Işıklar *Bornova -İzmir)
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü 1976
çırak, (çıra, çırağ) Işık, kandil
Tarama Sözlüğü 1965
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
🌘 🚀