Arama

Şafiilik Nedir?

Güncelleme: 5 Eylül 2015 Gösterim: 1.055 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Eylül 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞAFİİLİK a. Müslümanların ehl-i sünnet denilen kesiminin bağlı olduğu dört fıkıh mezhebinden biri.

Sponsorlu Bağlantılar
—Ansİkl Ebu Abdullah Muhammet bin idris eş-Şafii (765-820) tarafından kuruldu. Mezhep, imam Şafii’nin yaşamının son dönemlerini geçirdiği Mısır'da yayılmaya başladı; ayrıca Şafii, Irak’ta da uzun yıllar kaldığından mezhebinin ikinci kolu burada ortaya çıktı ve yayıldı.
Şafiilik, Abbasiler’in resmi mezhebi olan hanefilik ile uzun süre rekabet etti, sonunda Mısır’da yönetim Eyyubiler’in eline geçince Selahattin Eyyubi, Mısır baş kadılığına şafii mezhebine bağlı Abdülmelik bin Davvas'ı atadı; böylece Mısır’da şafii mezhebi egemen oldu.
Şafiilik Suriye, İran, Horasan, Merv ve Taşkent’e girdi. Günümüzde Mısır Güneydoğu Anadolu, Azerbaycan, Kafkasya, Filipinler. Seylan, Malezya, Hindistan ve özellikle Endonezya'da güçlü bir mezhep olarak varlığını sürdürmektedir.
Şafiilikte, fıkıh (ibadet ve hukuk) sorunlarıyla ilgili olarak imam Şafii’ye bağlanan görüşlerin çoğu, birbirinden ayrı ikili görüşlerdir. Bunun nedeni, Şafii'nin birbirinden oldukça farklı iki ayrı bölgede yaşamış olmasından kaynaklanır. İmam Şafii, Bağdat'tan Mısır'a gidince daha önceki birçok içtihatını gözden geçirmiş, yeni çevrenin sorunları, koşullan, gereksinimleri uyarınca yeni içtihatlarda bulunmuştur. Bu nedenle Bağdat’tayken ortaya koyduğu ve öğrencilerinden ez-Zeferani’nin topladığı içtihatlarına "Şafii'nin eski mezhebi" denilir. Aslında imam Şafii, yeni bir görüş belirtirken eskisinden vazgeçtiğini açıkça söylemişse de, Bağdat’taki öğrencileri bu durumdan habersiz olduklarından eski görüşlerini yaymayı sürdürmüşler, şafii bilginleri bu görüşlere göre fetva vermişlerdir Bu nedenle yenilerinin yanı sıra mezhep uygulamalarında eski görüş ve içtihatları da geçerliliğini sürdürmüştür.
Öteki ehl-i sünnet fıkıh mezhepleri gibi şafiilik de hanefiliğin birçok görüşünü benimser, Bu mezhebe göre de Kuran ve sünnet (Hz. Muhammet'in söz, davranış ve onayları) İslam hukukunun temel kaynaklarını oluşturur. Ayrıca icma ve kıyas da hukukun ana kaynakları arasında yer alır. Bununla birlikte, imam Şafii, öteki mezheplerin tersine, Hz. Peygamber'in sahabilerden sonraki bilginler tarafından kabul edilen görüş ve uygulamalarını geçerli saymamış, bu uygulamaların yeni baştan hadislerle karşılaştırılması, uyuşmayanların düzeltilmesi gerektiğini düşünmüştür. Bu nedenle şafiilik, hadislere sıkı sıkıya bağlı bir mezheptir ve bu mezhebe göre Kuran'ın hadislerle çatışması düşünülemez. Bu nedenle öteki bazı mezheplerce Kuran'la uyuşmadığı gerekçesiyle sahih ve geçerli sayılmayan bazı hadisleri, şafiiler hüküm kaynağı kabul etmişler ve Kuran'ın, hadislerin ışığı altında yorumlanması gerektiğini belirtmişlerdir.
imam Şafii, hadislere verdiği büyük önem dolayısıyla daha önce "bilginlerin görüş birliği” anlamına gelen icma yöntemini de eleştirmiş; aslında bilginlerin hiçbir konuda tam olarak görüş birliğine varamadıklarını savunarak bunun yerine “tüm müslümanların ortak görüş ve inancı” anlamına gelen icmayı kabul etmiştir. Çünkü, ona göre “İslam cemaati yanlış üzerinde birleşmez”. Bu nedenle Hz. Peygamber'in bütün hadislerinin müslümanlarca korunması, onların bu hadislerdeki hükümlerin doğru olduğu yolunda görüş birliği (icma) ettiklerini gösterir. Bu nedenle mevzu (uydurma) oldukları saptanmış olanların dışındaki bütün hadisler hüküm kaynağı olma değerindedir.
imam Şafii’nin daha çok hanefiliğe yönelttiği bir başka eleştiri de istihsan ilkesiyle ilgilidir, istihsan, yasayı alışılagelmişin dışında kişisel görüşe göre yorumlama; kıyas yoluyla ulaşılmış ve benimsenmiş bir hükümden vazgeçerek kişisel görüşe göre kıyasa aykırı hüküm verme anlamına gelir. Şafii, genel geçerliliği olan ilkelerden sapma ve gelişigüzel kararlar verme sonucunu doğuracağı kaygısıyla hanefilerin bu uygulamasına karşı çıkmıştır. Şatiilere göre Allah, Hz. Peygamber’ den başka hiçbir kimsenin kişisel görüşlerinin hukuk kaynağı sayılmasına izin vermemiştir. imam Şafii’nin istihsana karşı bu itirazları Gazali, Beyzavi gibi sonraki şafii bilginleri tarafından daha da ileri götürülmüştür.
imam Şafii, ilk önce imam Malik tarafından benimsenen ve “insanların yararlarını dikkate alarak hüküm verme yöntemi" diye tanımlanan ıstıslah ilkesi konusunda görüş belirtmemişse de başta Cüveyni ve Gazali olmak üzere sonraki birçok şafii bilgini bu yöntemi benimsemiştir. Gazali'ye göre bütün hukuksal kararlar insanların din, yaşam,' akıl, soy ve mülkten oluşan beş temel konudaki yararlarını gözetme ve kollama amacına yönelik olmalıdır.
Şafiilik Müzeni, Maverdi, Şirazi, Cüveyni, Gazali, Nevevi, Rafii, ibn Hacer el -Askalani, Amidi, Kadı Beyzavi gibi çok sayıda ünlü bilgin yetiştirdi. Mezhebin en önemli kaynakları arasında imam Şafii'nin el-Ümm, Müzeni'nin el-Muhtasar, Nevevinin Minhac üt-talibin, Rafii’nin Feth ul-aziz adlı yapıtları başta gelir.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.