Arama

Arka Nedir?

Güncelleme: 6 Mayıs 2017 Gösterim: 1.548 Cevap: 5
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
3 Ekim 2015       Mesaj #1
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye

ARKA

Ad:  arka.JPG
Gösterim: 162
Boyut:  16.8 KB

1. Ünün karşıtı olan taraf; geri: Arkada durun. Arkaya bakmak.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir kimsenin ya da bir şeyin önüne karşıt olarak ardı,peşi: Vagonlar lokomotifin arkasına takılır. Koltuğun arkasına saklanıyor. Arkana dönme. Evim okulun arkasında. Çocuk arabaların arkasından birden fırladı.
3. Bir şeyin önüne karşıt olarak geride bulunan bölümü: Paketleri arabanın arkasına koy. Kafatasının arkası.
4. Bir şeyin asıl yüzüne, ön ya da göze çarpan ilk yüzüne karşıt yüzü; tersi: Halının, sayfanın arkası.
5. Gövdenin sırt bölümü: Arkam ağrıyor.
6. Bir kimsenin bedeni, üstü, sırtı (iyelik ekiyle): Arkana bir şey al. Arkandakini çıkar.
7. Bir şeyin geride kalan bölümü, gerisi, devamı: Yemeğin arkası yok. Arkasını yarın anlatırsın.
8. Bir şeyin gizlenen, görünmeyen yönü: Bu neşenin arkasında neler var?
9. Bir kimseye destek olan güçlü kimse ya da kimseler: Arkan var mı?
10. Elbisenin sırta gelen bölümü: Ceketin arkası.
11. Sandalye, koltuk vb.'nin arkalığı: Paltonu sandalyenin arkasına as.
12. insanın ya da hayvanın kalça ve kıçını kapsayan bölümü: Arkasına bir tekme atmak.
13.
  • Arka arka, geriye doğru.
  • Arka arkaya, arkası arkasına, art arda, peşpeşe, birbirini izleyerek: Arka arkaya beş el silah atıldı.
  • Arka arkaya, sırt sırta vermek, birleşmek, dayanışmak.
  • Bir kimseye arka çevirmek, ona eski dostluğunu, yakınlığını göstermemek.
  • Bir kimseye arka çıkmak, onu başkalarına karşı koruyup kayırmak.
  • Arka üstü, arkası üstü, sırtı yere gelecek biçimde sırtüstü.
  • Bir kimseye arka vermek, onu destekleyerek yüreklendirmek. Arkada, geride, geçmişte; bu dünyada anlamıyla kullanılır: Köyleri arkada bırakıyoruz. Arkada bıraktığı yıllar. Arkada kalanların acısı. Arkada hanlar, apartmanlar bırakmak.
  • Arkadan arkaya, gizli gizli, belli etmeden, sinsice: Meğer arkadan arkaya ne işler çeviriyormuş.
  • Arkadan, arkasından konuşmak, bir kimsenin dedikodusunu yapmak, aleyhinde konuşmak.
  • Bir kimseyi arkadan vurmak, ona dost gibi davranarak sinsice kötülük etmek, ihanette bulunmak.
  • Arkası gelmek, sürmek, kesilmemek: Bakalım bu yardımların arkası gelecek mi?
  • Arkası mihrapta, etkili ve güçlü birine güvenen,ondan destek alan bir kimsenin bu yönünü anlatmak için kullanılır.
  • Arkası pek, güçlü bir kimseden yardım gören, sağlam bir şeye sırtını vermiş birinin bu durumunu belirtmek için söylenir. Arkası sıra, peşi sıra, ardından, arkasından.
  • Arkası, sırtı yere gelmemek, yenilgiye uğramamak, gücünü ve yerini korumak: yirmi yıl güreşmiş, bir kez bile arkası yere gelmemişti.
  • Arkası yufka, sevilen bir yemeğin ardından başka önemli bir yemeğin bulunmadığını belirtmek için söylenir.
  • Bir kimseyi, bir şeyi arkasına almak, onu taşımak, sırtına koymak.
  • Bir kimseyi arkasına almak, etkili, güçlü bir kimsenin yardımını, koruyuculuğunu sağlamak.
  • Arkasına bakmadan gitmek, geride kalanlara duygularını belirtecek bir davranışta bulunmadan bir yerden uzaklaşmak; öfkelenme, kızma, utanma vb. nedenlerle bulunduğu yerden fırlayıp gitmek.
  • Bir işin arkasına düşmek, onu bitirmek için aralıksız çalışmak.
  • Bir kimsenin, bir şeyin arkasına saklanmak, onun koruyuculuğuna sığınmak: Babasının arkasına sığınıp herkese meydan okurdu. Milletvekilliği dokunulmazlığının arkasına sığınmak.
  • Bir kimsenin arkasına düşmek, takılmak, onu izlemek, onun ardından ayrılmamak.
  • Arkasında bir kimse (olmak), o kimsenin destek ve koruyuculuğundan yararlanmak ya da sürekli gözetimi altında bulunmak: isyancıların arkasında ordudan bazı kimseler varmış. Babam her zaman arkamdadır.
  • (Bir kimsenin) arkasında dolaşmak, gezmek, işini yapıp sonuçlandıracak kimseyi izleyerek, onunla görüşme olanağı bulmaya çalışmak.
  • Arkasında yumurta küfesi yok ki, verdiği sözden cayan, sık sık düşünce ve tutum değiştirmede bir sakınca görmeyen kimselerin bu tutumunu vurgulamak için söylenir.
  • Arkasından, zaman içinde bir şeyden sonra: Ünce babası arkasından da annesi ölmüştü; bir kimse orada yokken, gıyabında: Arkasından atıp tuttular.
  • Bir işin arkasından koşmak, onu yapmaya, bitirmeye çalışmak.
  • Bir kimsenin arkasından koşmak, ona ilgi duymak: Arkamdan koştuğun günleri unuttun mu?
  • Arkasından sürüklemek - SÜRÜKLEMEK.
  • Arkasından teneke çalmak, bir kimseyi aşağılayarak, onurunu kırıcı biçimde bir yerden kovmak, buna sevinmek.
  • Bir işin ya da bir şeyin arkasını almak, onu bitirmek.
  • Arkasını, peşini bırakmamak, bir şeyi izlemekten vazgeçmemek.
  • Bir kimseye arkasını dayamak, ondan güç almak.
  • Arkasını getirememek, istekle başladığı bir işi sürdürüp sona erdirememek.
  • Bir kimsenin arkasını sıvazlamak, onu okşayıp severek yüreklendirmek.
  • Bir şeye arkasını, sırtını vermek, ona arkasını çevirmek, dönmek ya da dayamak: Güneşe arkasını verip çömeldi. Duvara arkasını verdi.
  • Bir kimseye arkasını vermek, ona dayanmak, yaslanmak.
  • Arkaya bırakmak, bir işin yapımını sonraya, başka bir zamana bırakmak, ertelemek.
  • Arkaya kalmak, arkada kalmak.
—Pastırma yapımında, kesilen hayvanın gövdesinden çıkartılan parçalardan bir bölümüne verilen ad. Üzerinde göğüs kısmı ve sırt eti vardır.

  • Arkaya dönme, bir kâğıdın arka yüzünü basma eylemi .
  • Arkaya dönmek, ÇEVİRMEK’ın eşanlamlısı.
  • Arkaya verme, basılı kâğıtta mürekkebin arka yüze geçmesi ve böylece ön yüzdeki yazı ya da resmin arka yüzden görülebilmesi için uygulanan işlem.

Kaynak: MsXLabs.org & Büyük L.

Son düzenleyen Safi; 6 Mayıs 2017 14:02
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
🌘 🚀
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
3 Ekim 2015       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
ARKA ya da ARGA. Tar. coğ. Anadolu’nun Kappadokia bölgesinde ilkçağ yerleşmesi (Bugün Malatya'nın Akçadağ ilçesi).

Sponsorlu Bağlantılar
Kaynak: MsXLabs.org & Büyük L.

🌘 🚀
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
3 Ekim 2015       Mesaj #3
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
ARKA DAĞLARI, Kunlun dağlarının (Ka- ranlıkdağlar) orta kesimine (Çin'in batısında, Tibet platosunun kuzey kenarında) verilen ad. En yüksek noktası 7 723 m.

Kaynak: MsXLabs.org & Büyük L.
🌘 🚀
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
5 Mayıs 2017       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
ARKA (TDK)
1 . Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı: "Evin arkasında bahçe var."- .
2 . Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi: "Çocuğun arkası ağrıyormuş."- .
3 . Geri kalan bölüm, kısım: "Masalın arkası. Yazının arkası."- .
4 . Art, peş.
5 . Otururken sırtın dayandığı yer: "Otomobile bindiğimiz zaman başını arkaya yaslamış, gözlerini yummuştu."- T. Buğra.
6 . İnsanın vücudu, bedeni: "Arkasında beli kemerli, dar, şık bir pardösü vardı."- R. H. Karay.
7 . sıfat Arkada olan, arkada bulunan.
8 . mecaz Kayırıcı: "Memur olmak için büyük bir arka gerek."- H. R. Gürpınar.
9 . mecaz Geçmiş, geride kalmış zaman: "Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti."- Y. K. Beyatlı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Mayıs 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Arka
  • Çadıra diktikleri direk.
  • Duvar içinde kerpiç ve taş arasına konulan ağaç.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Mayıs 2017       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
arka ingilizcesi
1. the back.
2. back part, rear, back side, reverse.
3. hind, back, posterior.
4. rump, buttocks, fanny.
5. the space behind or beyond.
6. powerful friend, backer, supporter; pull, influence.
7. sequel, the remaining part.
8. a back load (of something).
–dakiler those left behind (by one who has died or departed).
–dan
1. from behind, in the back; behind the back.
2. afterwards.
–sına behind.
–sında
1. behind.
2. after.

–sından
1. from behind.
2. after.
3. while (one) is not present.

–sı alınmak to be ended, be cut off, be stopped.
–sını almak /ın/ to bring to an end.
– arka backwards.
– arkaya one after the other.
–dan arkaya secretively.
– arkaya vermek to back each other, join forces.
–sına bakmadan gitmek to leave without looking back.
–da bırakmak /ı/ to leave behind.
–ya býrakmak/komak /ı/ to postpone, put off.

–sını bırakmak /ın/
1. to stop chasing.
2. to stop following up.

–sını/peþini bırakmamak /ın/ to follow up, stick to.
– bulmak to find a friend in power.
– çevirmek /a/ to shun, turn one´s back (on).
–sını çevirmek to turn one´s back, refuse to be concerned.
– çıkmak /a/ to befriend, back.
–sını dayamak /a/ to rely on the help and protection (of).
–sında dolaþmak/gezmek /ın/ to pester (someone) about doing something, at every opportunity to urge (someone) to do something.

–sına düþmek/ takılmak /ın/
1. to follow up (a matter).
2. to follow (someone).

–sı gelmek to continue.
–sını getirememek /ın/ to be unable to carry through (a matter).
–da kalanlar those left behind (by one who has died or departed).

–da kalmak
1. to stay behind; to be left behind.
2. to be overshadowed, lose by comparison.

–ya kalmak to be left behind; to lag behind.

– kapıdan çıkmak
1. to fail out of a school.
2. to be fired for incompetence.

–sı kesilmek to run out, be used up (and not replenished).
–sından koþmak /ın/ to pursue (a person) to get a thing done.
– müziği background music.
–sı olmamak to be without influential friends, have no pull.
–sı pek having influence, having connections.

– planda
1. in the background.
2. of minor importance.

– sayfa print. verso, left page.
–sı sıra following, right after, on one´s heels.
–sını sıvamak/sıvazlamak /ın/ to compliment, butter up.
– sokak back street.
–dan söylemek to talk behind someone´s back, gossip.
–sından sürüklemek /ı/ to influence (someone) to follow or accompany, get (someone) to come along.

–sından teneke çalmak /ın/
1. to gossip about, run down.
2. to shout insults at (someone) as he leaves.

–sı üstü on one´s back.
–sı var (for a newspaper serial) to be continued.

–sını vermek /a/
1. to lean one´s back (against).
2. to rely on (someone´s) support.

–dan vurmak /ı/ to stab (someone) in the back.
–sı yere gelmemek not to be defeated.

–sı yufka.
1. This is all there is. There´s nothing to follow this (said when serving a one-course meal).
2. He´s/She´s wearing practically nothing (said of someone who is wearing thin clothes in cold weather).
3. He´s/She´s got no one substantial backing him/her.

–sında yumurta küfesi yok ya! colloq. There is nothing to stop him from changing his mind.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

25 Mayıs 2011 / Morrigan Sosyal Ağlar
10 Eylül 2009 / Morrigan Sosyal Ağlar
15 Mart 2017 / Misafir Tıp Bilimleri
20 Şubat 2014 / Misafir Cevaplanmış
24 Nisan 2007 / Misafir Taslak Konular