Arama

Sıyırmak Nedir?

Güncelleme: 1 Kasım 2015 Gösterim: 955 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SIYIRMAK g. f.
1. Bedenin bir yerini, derisini sıyırmak, bir şeyi, bir şeyin yüzeyini sıyırmak,hızlı bir sürtünme ile deriyi zedelemek, hafifçe kaldırmak ya da yırtmak; bir şeyin yüzeyinden parça kaldırmak ya da yüzeyini çizmek: Dikenli teller bacaklarımı sıyırdı. Çanta yaparken bıçak kaydı, deriyi sıyırdı.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir şeyi(araç tümleci+) sıyırmak,bir katmanını bir araç kullanarak kaldırmak: Yoğurdun kaymağını sıyırmak.
3. Bir şeyi(araç tümleci +) sıyırmak,kazıyarak, silerek vb. ya da bir araç üzerinde içinde bulunan her şeyi almak: Tabağını iyice sıyırdı. Bir kemiği sıyırmak. Kazanın dibini sıyırmak.
4. Bir şeyin üstündeki örtüyü almak, açmak, indirmek vb.: Elbisenin askısını hafifçe sıyırmak.
5. Kılıcı, bıçağı vb. sıyırmak,onu kınından hızla çekerek çıkarmak.
6. Bir kimseyi, kendini bir şeyden sıyırmak,onu, kendini bir güçlükten, zor bir durumdan çıkarmak, kurtarmak: Bu işten iyi sıyırdı. Onu bu işten sıyırmak çok güç.
7. Sıyırıp, sıyırtıp geçmek,hızla geçen bir şeyden söz ederken, bir şeyin çok yakınından ya da ona hafifçe değerek geçmek.

—Cerr. Yüzeysel olarak üst tabakayı çıkarmak.

—Deric. Bitmiş bir deride parlak bir yüzey ve temiz bir sırça elde etmek için deri üzerinde yolma-kireçleme işleminden sonra kalan üstderi kırıntılarını, kireç kaymağı ve kıl artıklarını ayıklamak. || Deriyi sıyırmak,derinin yüzeyinden ince bir tabakayı kabuk gibi kaldırmak.

—Elektrotekn. Bir kablonun yalıtkan kılıfını çıkarmak.

—Fiz. Sıyıran gelme,90°’nin çok az altında bir gelme açısına denk düşen gelme.

—Petr. san. Durgun suyun ya da denizin üzerinde yüzen sıvı hidrokarbonları toplamak.

—Tekst. Odunsu kısımları ayırmak için, tekstil bitkilerinin sapını dövmek ya da kırmak.

—Tıp. Sünnet derisini sıyırmak,sünnet derisini kamışın köküne doğru çekerek kamış başını meydana çıkarmak. (Sünnet derisini sıyıramayanlarda fimozis vardır.)

sıyırtmak ettirg. f. Bir şeyden bir parça kopartmak ya da üzerinin soyulmasına, yırtılmasına neden olmak: Elini makineye sıyırttı.

sıyrılmak (sıyırılmak > sıyrılmak) dönşl. f. Bir şeyden sıyrılmak, güç, tehlikeli bir durumu herhangi bir zarar görmeden atlatmak, kendini kurtarmak: Kargaşadan sıyrılmak. Şirket bu güçlükten nasıl sıyrılacak?

—Jeomorfol. Sıyrılmış engebe,kendi yapısını meydana getiren oluşumlardan daha az dayanıklı oluşumların altında fosilleşen ve bunların farklı aşınımının süpürülmesiyle ortaya çıkan engebe.

—Jeomorfol. ve Denizbil. Sıyrılmış kıyı, geri çekildiğinde gevşek malzemenin süpürüldüğü ve altta bulunan daha dayanıklı bir yapının ortaya çıktığı kıyı. (Sıyrılma süreci kıyı çizgisinin düzensiz bir görünüm almasına yol açar.)

sıyrılmak edilg. f. Sıyırmak eylemine konu olmak.

Kaynak: Büyük Larousse


X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.