SİĞİL a Der. hast.
1. Papovavirus grubundan, DNA'lı bir virüsten ileri gelen iyicil üstderi uru. (Bk. ansikl. böl.)
2. Seboreli siğil, kolayca kopan yağlı keratozlu bir sıvıyla kaplı iyicil deri uru. (Seboreli siğiller elli yaşlarına doğru ortaya çıkar. Özellikle sırtta, göğüs ve yüzde yerleşir. Çoğu zaman sayıca çok olur ve geniş plaklar oluşturabilir Sarı ya da kahverenginde, düz ya da çıkıntılı, bazen yalancı ur görünümündedir ve siyah olduğu zaman melanomla karıştırılabilir. Hiçbir zaman kansere dönüşmez.)
—Ask. denize. Siğil nizamı, bir savaş filosunun aldığı üçgen biçimi savaş düzeni. (Filo komutanının bulunduğu sancak gemisi bu üçgenin tepe noktasında, diğer gemiler öteki uçlarda yer alır.)
—Denize. Bir ucu yontularak sivriltilmiş ağaç ya da demir takoz. (Siğiller, gemi yara savunma sistemlerinde kullanılan payandaların yerlerine oturtulup sıkıştırılmasında ve bir cismin kaldırılmasında kullanılır.) || Siğil pabucu, gemi ambarlarının üzerine serilen brandaları ambarın kenarına sıkıştırarak tutturmak için, ambar ağzının dış kenarları boyunca sıralanmış L biçimindeki demir çıkıntıların her biri.
— Kimi burnba ya da dikmelerin hareketlerini sınırlamak için bunların bağlantı yerlerine yerleştirilmiş pabuç. || Siğil vurmak, siğil kullanmak. || Direk taban siğili, direklerin tabanlarını dik tutmada kullanılan ağaç parçaların her biri. || Kontra siğil, bir siğilin karşısına vurulan siğil.
—Patol. Ayak parmakları arasında gelişen iyicil küçük deri uru.
—Vet. Özellikle genç hayvanlarda (tay, doğurmamış düve, tosun) görülen deri uru.
—ANSİKL. Der. hast. Siğiller doğrudan doğruya ya da dolaylı yoldan bulaşıcıdır. Aynı kişide de bir yerden bir yere geçebilir.
•Adi siğiller. Fler zaman ellerde, parmaklarda ve bazen yüzde çıkar. Gri renkte kuru, hiperkeratozlu, tepecikli çıkıntılar meydana getirir. Tırnak altında ve çevresinde de siğillere sık rastlanır. Çocukta çok zaman dizlerde yerleşir Vücudun bütün bölgelerine dağılabilir.
• Taban siğilleri. Kabarıklık yapmaz. Vücudun ağırlığından ötürü derine doğru büyür. Özellikle ayağın bastığı, dayandığı noktalarda, örneğin topukta gelişir. Basılınca çok ağrı yapar (zil belirtisi), bazen sayıca çok olur ve tabana yayılır (mozaik siğiller). El ayasındaki siğiller de tabandakilere benzer.
• Düz siğiller. Çocuklarda ve gençlerde görülür. Düz ya da çok az kabarık, keratozsuz ve deri rengindedir Sayıca çok olarak, özellikle yüzde (alın ve çene), önkolda ve ellerde çıkar
• Tedavi. Özellikle çocuklarda, ruhsal tedavi, telkin siğillerin kaybolması için yeter- lidir. Erişkinlerde genellikle tahrip etme yoluna gidilir. Yerel olarak uygulanmak üzere yakıcı maddelere (örneğin, salisilik asitli ya da laktik asitli kollodiyon), kriyoterapi- ye [karbon karı, sıvı azot], elektrokoagülasyona başvurulur ya da küretle kazınıp yok edilir.
1. Papovavirus grubundan, DNA'lı bir virüsten ileri gelen iyicil üstderi uru. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
—Ask. denize. Siğil nizamı, bir savaş filosunun aldığı üçgen biçimi savaş düzeni. (Filo komutanının bulunduğu sancak gemisi bu üçgenin tepe noktasında, diğer gemiler öteki uçlarda yer alır.)
—Denize. Bir ucu yontularak sivriltilmiş ağaç ya da demir takoz. (Siğiller, gemi yara savunma sistemlerinde kullanılan payandaların yerlerine oturtulup sıkıştırılmasında ve bir cismin kaldırılmasında kullanılır.) || Siğil pabucu, gemi ambarlarının üzerine serilen brandaları ambarın kenarına sıkıştırarak tutturmak için, ambar ağzının dış kenarları boyunca sıralanmış L biçimindeki demir çıkıntıların her biri.
— Kimi burnba ya da dikmelerin hareketlerini sınırlamak için bunların bağlantı yerlerine yerleştirilmiş pabuç. || Siğil vurmak, siğil kullanmak. || Direk taban siğili, direklerin tabanlarını dik tutmada kullanılan ağaç parçaların her biri. || Kontra siğil, bir siğilin karşısına vurulan siğil.
—Patol. Ayak parmakları arasında gelişen iyicil küçük deri uru.
—Vet. Özellikle genç hayvanlarda (tay, doğurmamış düve, tosun) görülen deri uru.
—ANSİKL. Der. hast. Siğiller doğrudan doğruya ya da dolaylı yoldan bulaşıcıdır. Aynı kişide de bir yerden bir yere geçebilir.
•Adi siğiller. Fler zaman ellerde, parmaklarda ve bazen yüzde çıkar. Gri renkte kuru, hiperkeratozlu, tepecikli çıkıntılar meydana getirir. Tırnak altında ve çevresinde de siğillere sık rastlanır. Çocukta çok zaman dizlerde yerleşir Vücudun bütün bölgelerine dağılabilir.
• Taban siğilleri. Kabarıklık yapmaz. Vücudun ağırlığından ötürü derine doğru büyür. Özellikle ayağın bastığı, dayandığı noktalarda, örneğin topukta gelişir. Basılınca çok ağrı yapar (zil belirtisi), bazen sayıca çok olur ve tabana yayılır (mozaik siğiller). El ayasındaki siğiller de tabandakilere benzer.
• Düz siğiller. Çocuklarda ve gençlerde görülür. Düz ya da çok az kabarık, keratozsuz ve deri rengindedir Sayıca çok olarak, özellikle yüzde (alın ve çene), önkolda ve ellerde çıkar
• Tedavi. Özellikle çocuklarda, ruhsal tedavi, telkin siğillerin kaybolması için yeter- lidir. Erişkinlerde genellikle tahrip etme yoluna gidilir. Yerel olarak uygulanmak üzere yakıcı maddelere (örneğin, salisilik asitli ya da laktik asitli kollodiyon), kriyoterapi- ye [karbon karı, sıvı azot], elektrokoagülasyona başvurulur ya da küretle kazınıp yok edilir.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.