SİLKELEMEK g. f.
1. Bir şeyi silkelemek, onu yinelenen bir hareketle silkmek: Çarşafları pencereden silkelemek. Halıyı, kilimi silkelemek.
2. Bir kimseyi silkelemek, kuvvetle tutup birkaç kez sallamak, sarsmak: Birini yakasından tutup silkelemek.
3. Bir kimseyi, bir topluluğu silkelemek, o kimseyi, o topluluğu toparlanması, çalışması vb. için uyarmak, bu yönde onu etkilemek, sarsmak: Bu kadar tembellik çok fazla, onu birinin silkelemesi gerekiyor.
♦ silkelenmek dönşl. f.
1. Ani bir hareketle vücudunu sallamak; silkinmek: Üstün başın toz içinde, dışarıda silkelen de içeri öyle gir.
2. Boşvermiş, denetimini elden kaçırmış bir kimse, bir topluluk sözkonusuysa, kendini toparlamak, kendine gelmek için özel çaba göstermek: Hayatını böyle sürdüremezsin, silkelenmen gerekiyor.
♦ silkelenmek edilg. f Silkelemek ey lemine konu olmak: Kilimler silkelendi mi?
1. Bir şeyi silkelemek, onu yinelenen bir hareketle silkmek: Çarşafları pencereden silkelemek. Halıyı, kilimi silkelemek.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir kimseyi, bir topluluğu silkelemek, o kimseyi, o topluluğu toparlanması, çalışması vb. için uyarmak, bu yönde onu etkilemek, sarsmak: Bu kadar tembellik çok fazla, onu birinin silkelemesi gerekiyor.
♦ silkelenmek dönşl. f.
1. Ani bir hareketle vücudunu sallamak; silkinmek: Üstün başın toz içinde, dışarıda silkelen de içeri öyle gir.
2. Boşvermiş, denetimini elden kaçırmış bir kimse, bir topluluk sözkonusuysa, kendini toparlamak, kendine gelmek için özel çaba göstermek: Hayatını böyle sürdüremezsin, silkelenmen gerekiyor.
♦ silkelenmek edilg. f Silkelemek ey lemine konu olmak: Kilimler silkelendi mi?
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Silkelemek Nedir?
