Arama

Skolastik Nedir?

Güncelleme: 3 Kasım 2015 Gösterim: 969 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SKOLASTİK a. (fr. scolastique; lat. scholasticus; yun. skholastikos'tan).
1. Ortaçağda, okullardaki yöntemleri izleyen filozof, tanrıbilimci.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Avrupa’da X.-XVI. yy. arasında sürdürülen ve hıristiyan dogmaları ile Vahiy’i, söz düzeyinde tam bir biçimsellikle geleneksel felsefeye bağlayan ve Aristoteles’in öğretisinden kaynaklanan dilbilgisi, mantık, tasım ve varlıkbilim kavramlarına dayanan felsefi öğretim. (Bk. ansikl. böl.)
3. Bu felsefeye dayanan biçimselleştirilmiş öğreti.

♦ sıf.
1. Skolastiğe ilişkin.
2. Ortaçağ okullarına, bu okullarda uygulanan yöntemlere ilişkin.
3. Ortaçağ sonunun yozlaşmış skolastiğine benzer bir biçimde, geleneğe körü körüne bağlı olan ve sözcük oyunlarına dayanan düşünce ve sözlerin ayırtedici özelliğine denir.

—ANSİKL. Augustinusçu doğrultuda başlayan ve katolik öğretime aristotelesçiliğin girmesinden etkilenen Skolastik hareket, özellikle aziz Anselmus, Abölard ve Petrus Lombardus’un öncülüğünde gelişti. Ama doruk noktasına XIII yy.'da ulaştı. Bu dönemde, bir yandan Aristoteles'in düşüncesi mutlak bir otorite kazanırken, öte yandan, üniversitelerin gelişmesi skolastik düşüncenin tam anlamıyla serpilmesini sağladı. Nitekim, fransiskenler ve dominikenler, sanat fakülteleri ile tanrıbilim fakültelerinde, önemli dini ve felsefi metinlerin incelenmesi için skolastik okul yöntemlerine başvurdular: lectio, quaeslio ve disputatio. Bu üç kural, metinlerin çözümlenmesi için eksiksiz bir dil, diyalektik ve gramer bilgisi gerektiriyordu: lectio'da, metin bölümlere ayrılıyor ve bazı noktaları dışta tutularak ayrıntılı biçimde açımlanıyordu; quaestıo ve disputatio ise, metnin incelenmesinden sonra belli bir sorunun ortaya konması ve olası çözümlerin ve bunların sonuçlarının incelenmesiydi. Ouaestio'yu sadece öğretmen yapıyordu; birçok öğretmen ve öğrencinin katılması durumunda ise, bir disputatio söz konusuydu. Bu yöntemin içeriği, vahiyle ulaşılan gerçeklerin özünü kavramaya yönelikti, ama bunu sağlamak için akılsal ilkelere başvurmak da gerekebiliyordu. Bunun için de, inanç ile akıl arasındaki ilişkilerin karşılıklı olması şarttı. Augustinusçu öğretide de belirtildiği gibi inancın üstünlüğü kesindi, ama gene aziz Augustinus'un söylediği gibi inanmak için anlamak, anlamak için de inanmak gerekiyordu. Son olarak, XIII. yy.'a özgü bir olguyu belirtmek gerekir Biçimsel çözümleme önem kazanınca, Kutsal Kitap metninin gerektirdiği salt tarihsel okumanın yerini, sistematik bir okuma aldı.
Skolastiğin en önemli temsilcileri Albertus Magnus ve özellikle de aziz Thomas Aquinus'tur. Ama, fransiskenler arasında thomasçılığa karşı çıkanlar oldu: Halesli Alexander, aziz Bonaventura, özellikle de Duns Scotus.
• Çöküş (XIV.-XVI. yy.) Diyalektikte aşırılık ve gereksiz soyutlamalar, bazılarını gizemciliğe, bazılarını da doğa bilimlerinin incelenmesine yöneltti. Bu da skolastiğin yeni bir biçiminin, yani adcılığın ortaya çıkmasına yol açtı. Adcılık aziz Thomas ve Duns Scotus'un öğretilerinin temeli olan akıl ile inancın uyumuna son vererek akla duyulan güvensizliğin arttığını gösterdi. VVilliam of Ockham inancılığa saptı. Raymond Lulle ile Ars magna adlı yapıtında kavramaları mekanikleştirmeye ve totolojiye yaklaşan düşünce oyunlarına yöneldi. Rönesans, Rabelais ile birlikte skolastiğe son verdi.
Skolastik modern çağların pek çok tanrıbilimcisi ve Trento konsili’nin birçok toplantısı üzerinde etkili oldu. Cajetanus (1468-1534), Rönesans döneminin thomasçılığının önemli temsilcilerinden biriydi; cizvitler de, uzun arayışlardan sonra, özellikle Suârez'in (1548-1617) Disputationes Metaphysicae adlı yapıtı sayesinde skolastik felsefeyi benimsemeye karar verdiler. XVIII. yy. felsefesi, skolastiğin çöküşünü hızlandırdı.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

3 Mart 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
20 Aralık 2012 / Misafir Felsefe