SOKUŞTURMAK g. f.
1. Bir şeyi, bir yere sokuşturmak, onu dar bir yere zorlayarak ya da iterek sokmak.
2. Bir ürünü sokuşturmak, bir satıcıdan söz ederken bozuk, çürük, kötü bir ürünü, iyi nitelikli ürünler arasına koyarak alıcıya vermek: Manav yine birkaç çürük elma sokuşturmuş.
3. Bir sözü sokuşturmak, karşısındakini incitici, kırıcı bir sözü, konuşmasının arasına yerleştirmek, ona yönelik bir dokundurmada, imada bulunmak: Bu eleştiriyi metne sokuşturman şart mıydı? Laf sokuşturmak.
1. Bir şeyi, bir yere sokuşturmak, onu dar bir yere zorlayarak ya da iterek sokmak.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir sözü sokuşturmak, karşısındakini incitici, kırıcı bir sözü, konuşmasının arasına yerleştirmek, ona yönelik bir dokundurmada, imada bulunmak: Bu eleştiriyi metne sokuşturman şart mıydı? Laf sokuşturmak.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Sokuşturmak Nedir?
