Arama

Süzme Nedir?

Güncelleme: 18 Kasım 2015 Gösterim: 1.195 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SÜZME a.
1. Süzmek eylemi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Sürekli bir evre (sıvı ya da gaz) ile bu evre içinde dağınık ve karışmış olarak bulunan bir başka evreyi (katı ya da sıvı) bir filtre yardımıyla ayırma işlemi. (Eşanl. FİLTRELEME.) [Bk. ansikl. böl. Kim. müh., Hidr. pnöm. ve Sağl. kor.] || Özütlemeli süzme, işlenecek maddeyle doldurulmuş hareketsiz bir yataktan tepkime sıvısının geçirildiği liçing yöntemi.

—Arıc. Bal süzme, balı petekten ayırma işlemi. (Bal sızdırma da denir.) [Bk. ansikl. böl.)

—Birac. Madensel ya da oganik bir bulanıklığı gidermek ve ışıkta saydam, hatta parlak olmasını sağlamak amacıyla bir sıvıya, bir içkiye (bira, şıra) uygulanan yöntem. (Bu işlem için kullanılan süzgeçler ya durulaştıran ya da sterilize edilen kiesel- gurlu tablalar, selülozlu mukavvalar, çok ince gözenekli zarlar, vakum altında dönen süzgeçlerdir.)

—Ev eşy. Salata süzme sepeti, hızlı bir dönme hareketiyle dönen ve silindir biçiminde bir kabın içinde salatanın suyunun süzülmesini sağlayan delikli sepet.

—Fiz. Özütlemeli süzme geçişi, bağlı bir bütünün bağları (tesadüfen) ortadan kalktığında gözlemlenen geçiş. (Örneğin, gözenekli bir katının kimi gözenekleri tesadüfen tıkandığında, öyle bir an gelir ki, katı, bir sıvıyı, makroskobik ölçekte geçirmemeye başlar; "özütlemeli süzme" sona erer.) [Bk. ansikl. böl.]

—Hidr. pnöm. Süzme derecesi, bir filtrenin tuttuğu en küçük katışkı maddelerinin mikrometre cinsinden belirtilen çapı.

—Isıt, havld. ve Isıbil. Havayı süzme, içindeki asıltıları gidermek için, havalandırmada kullanılan ya da dışarı atılan havaya uygulanan işlem. (Eşanl. FİLTRAJ).

—istat. Süzme yöntemi, zaman dizilerinde dizgeli ya da belirleyici olmayan etkileri gidererek harmonik bileşenleri ayırmak için kullanılan herhangi bir yöntem.

—Kâğ. san. Süzme valsi, üzerinde metal bir elek bulunan, içi boş silindir. (Süzme valsi, ıslak yaprağın eperini düzeltmek ve gerektiğinde üzerine, oyuk olarak verje çizgileri (verje valsi) ya da bir filigran (filigran valsi) basmak için kâğıt makinesi optik nam tablası üzerine ıslak yaprakla temas edebilecek biçimde yerleştirilir.) [Eşanl. EGÜTÖR VALSİ ]

—Kim. Bir sıvıyı gözenekli ve geçirgen herhangi bir maddenin içinden geçirme. || ileri süzme, bir sıvı fazı, bir basınç değişiminin (gradyan) etkisi altında yarıgeçir- gen (seçimli geçirgen) zarlardan geçirerek ayırma yöntemi. (Bk. ansikl. böl.)

—Opt. Optik süzme, bir cismin görüntüsünü mercekler, aynalar ve mercek toplulukları gibi bir optik bileşenler dizisi aracılığıyla değiştiren işlem. (Bk. ansikl. böl.)

—Seram. Kilin ya da kaolenin içinde bulunan kum birikintisinin suyla süzülerek daha sonra toplanması işlemi.

—Şekere. Şekerlendirilmiş meyveleri ızgaralar üzerine yerleştirerek şurup fazlasını alma yöntemi.

♦ sıf.
1. Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen: Süzme bal. Süzme yoğurt.
2. Arg. Olumsuz bir niteliğin yoğun olarak kendisinde bulunduğu düşünülen kimse için kullanılır: Süzme salak.

—Haliç. Süzme atkı - BASTIRMA" İPLİĞİ.

—ANSİKL. Arıc. Sabit petekli kovanlarda balı süzmek için petekler kesilip bir eleğin üstüne atılır, bal alta konan bir kaba kendiliğinden süzülür. Çerçeveli kovanlarda bal süzme (sızdırma) aygıtı kullanılır; çerçevelerdeki petekler bozulmaz, yeniden kovana konur, böylece önemli ölçüde tasarruf yapılmış olur, çünkü arılar mum salgılamak için bal yemek zorunda kalmazlar.

—Fiz. Özütlemeli süzme geçişlerine doğada çok sık rastlanır. Makroskobik bir örnek verilecek olursa, bir ızgaranın gözleri, rasgele kesilsin ve kesilen gözlerin oranı q olsun. q belli bir kritik qc değerinden küçük olduğunda ızgara hâlâ bağlı bir bütün oluşturur. Buna karşın, q, qc'den büyükse, ızgara çöker; ancak küçük boyutlu parçalar kalır. Kare gözlü bir ızgara için qc = % 50 dir.
Bu geçişlerin önemini ve genelliğini, ilk olarak İngiliz matematikçi Hammersley anlamıştır (1956). Giderek çok sayıda fiziksel uygulama ortaya çıkmıştır: özellikle, birbirinin yerine geçebilen metal alaşımları (A+B) alanında; burada iki atom tipi, dönemsel bir kafes üzerinde tesadüfen dağılmıştır. Örneğin A atomları p yüzdesinde bir yer kaplar, p küçük olduğunda her A atomu genellikle B atomlarıyla çevrilir ve bir tekli oluşur. Ama, daha büyük p için, yakın A atomu çiftleri, üçlüleri vb'nin oluştuğu görülür Son olarak, p belli bir pc değerinden büyük olduğunda, "sonsuz bir A atomları yığını” belirir ve alaşımın kimi özellikleri şaşırtıcı biçimde değişebilir. Bir başka yeni uygulama alanı, makromoleküllerin aralarında kaynaşarak sonsuz bir yığın (jel) oluşturdukları soljel geçişidir.
Kasteleijn ve Fortuin’in önemli bir teoremi sayesinde, özütlemeli süzme yığınları kuramı çok gelişmiş ve evre değişimleri kuramına bağlanmıştır. Yığınların, özütlemeli süzme eşiği yakınındaki davranışı özellikle ilginçtir: bu bölgede kimi yığınlar çok büyüktür ve bunların istatistiksel dağılımı bilinir.

—Hidr. pnöm. Bir hidrolik devrenin sıvısı bir filtre yardımıyla süzülür. Süzme işlemi, yüksek basınç ağında, yani pompaların basma devresinde gerçekleştirilir; bu durumda akışkanın yalnız kullanılan bölümünde gerçekleştirilen kısmi bir süzme sözkonusudur. Bu yüzden süzme işlemi çoğunlukla alçak basınç ağında, gerek pompaların besleme devresinde (ya da duruma göre gavaj pompası ile ana pompalar arasında) gerek kullanılan sıvının hazneye dönüş devresinde yapılır. Son olarak, tesisatın çalışmasına bağlı olmayan sürekli bir süzme işlemi yapılmak isteniyorsa bir süzme grubu oluşturulur; bu grupta geri dönüş devrelerinin akışkanı bir birinci depoda toplandıktan sonra, bir dolaşım pompasıyla ana pompaların besleme deposuna gönderilir ve süzme dolaşım devresinde gerçekleştirilir.

—Kim. ileri süzme. Seçimli geçirgen bir zar, iki ortamı birbirinden ayırarak kimi kütlelerin bu ortamlar arasında seçimli olarak birinden ötekine aktarılmasını ya da kimi maddelerin diğerlerine oranla daha kolay geçmesini sağlayan bir engeldir. Ters geçişme" ve ileri süzme zarları, molekülleri boyutlarına ve molekül kütlelerine göre ayırma özelliği taşır. Kopma eşiği, molekül kütlesi ölçeğinin altındaysa ters geçişme, daha yüksekse (çözücü boyunun yaklaşık 10 katı) ileri süzme zarı sözkonusudur.
ileri süzme yöntemi, ters geçişme yönteminden kısmen daha eskidir ve özellikle XIX. yy.'ın sonundan itibaren biyoloji laboratuvarlarında proteinleri deriştirmek ya da arılaştırmak üzere kullanılmaya başlanmıştır Ancak son yıllara dek kullanılan zarlar, türdeş ve son derece kalın olduğundan yalnızca düşük debilerin geçmesine olanak vermekteydi, ileri süzme özellikle 1968'den sonra ABD’de Office of Şaline VVater'in atılımları sonucu, dikkati çekecek derecede çokdeğerli ve kimi üretim parametrelerini değiştirerek kopma eşiğinin yükselmesini sağlayan selüloz asetattan hazırlanmış bakışımsız zarların kullanılmaya başlanmasıyla önemli bir gelişme gösterdi. Bu aynı zamanda ileri süzme sanayisinin gelişiminin de bir başlangıcı oldu. Peynir suyu ve sütün ileri süzülmesi; sütçülük, kâğıtçılık, boyacılık ve sepicilikte atık akışkanların işlenmesi; enzimlerin ayrılması ve emülsiyonların işlenmesi, ileri süzme tekniğinin en önemli kullanım alanlarıdır.

—Kim. müh. Koşullara göre ya dağınık evreden elde geldiğince arındırılmış sürekli evre (havanın, suyun, motor yağının, sıvı besin maddesi vb'nin süzülmesi) ya sürekli evre içinde dağınık olarak bulunan evre (çökeltinin, duman içinde bulunan değerli metal tozları vb'nin gerikazanımı) ya da ekonomik bir yarar sözkonusuysa her iki evre birden elde edilmeye çalışılır Süzme işlemi genellikle duman (gaz+katı), sis (gaz+sıvı), asıltı (sıvı+katı) ve emülsiyon (sıvı+karışmayan sıvı) durumlarında uygulanır. Bunların içinde en önemlisi asıltıların durumudur. Asıltılar ya bir süzgeç üzerinden ya da bir kütle içinden geçirilerek süzülür. Süzgeçten geçirilerek süzmede süzülecek karışım ızgara, bez, zar vb biçimindeki bir süzgeç üzerine dökülür; süzücüden geçemeyen tanecikler süzgeç üzerinde giderek artan bir tortu oluşturur. Taneciklerin ve süzgecin dokusuna bağlı olarak az ya da çok arı bir süzüntü elde edilir. Kütle içinde süzmede ise asıltı, gözenekli bir maddenin (disk, silindir mum vb. biçiminde topaklaştırılmış kum, ince çakıl ya da kâğıt katmanları) içinden geçirilir.
içinde fazla miktarda katı madde bulunan asıltılar bir süzgeçten, az miktarda ka- tışkı maddesi içerenlerse bir kütle içinden geçirilerek süzülür. Sürekli evrenin filtreden geçebilmesi için süzücü öğenin girişi ile çıkışı arasında bir basınç farkının bulunması gerekir. Bu basınç farkı ya yer çekimi, ya karışımın sıkıştırılmış bir gaz etkisiyle basınç altında gönderilmesi ya da bir pompa yardımıyla filtrenin çıkışından bir basınç düşüşü yaratılarak (vakum altında süzme) elde edilir.

—Opt. Optik süzme. Karmaşık bir işaret, değişik frekanslarda bir takım sinüzoidal işarete ayrıştırılabilir. Böyle bir işaret bir optik bileşenler dizisinden geçtiğinde farklı sinüzoidal işaretler, iletim yolunu oluşturan öğelerden hareket ederek he- saplanabilen belli bir yükseltme katsayısıyla iletilir; böylece, yüksek frekanslar alçak frekanslardan daha zayıf bir hale getirilebilir.
Aynı şekilde, optikte de bir cismin tek bir uzay değişkenine bağlı olarak (zamandan bağımsız), genliği ya da aydınlanması sinüzoidal olan bir takım öğelerden oluştuğu kabul edilebilir; bu sinüzoidal aydınlanma değişimine denk düşen frekansa "uzay frekansı" adı verilir.
Optik bir aygıt farklı uzay frekanslarını değişik oranlarda ilettiği için bir cismin görüntüsü süzme işleminden her zaman etkilenir. Fakat tıpkı elektroakustikte olduğu gibi, cismin uzay frekanslarının dağılımını belirli ölçülerde değiştirmek olanaklıdır. Şekilde gösterilen düzen gerçekleştirilirse böyle bir sonuca ulaşılabilir Kırınım kuramı, noktasal ve monokromatik S kaynağının görüntüsünün oluştuğu ir düzleminde, cismin uzay frekanslarının dağılımının, daha kesin bir deyişle cismin Fourier dönüşümünün elde edildiğini göstermiştir. O halde, fotoğrafçılıkta olduğu gibi bu düzleme birkaç tane kaş yerleştirerek görüntünün değiştirilebileceği düşünülebilir. Böylece, bir cismi etkileyen optik ayar hatası düzeltilebilir ya da en azından azaltılabilir. Aynı şekilde bir cismin kimi ince ayrıntıları ortaya çıkarılabilir: bunun içinS'nin geometrik görüntüsü olan S' noktasında ışığın önüne saydamsız bir disk yerleştirmek yeterlidir; bu koşullarda yalnız kırınmış ışık öbür yana geçebilir ve bu ışık yalnız ince ayrıntılar tarafından kırınıma uğratılmıştır. Böylece T düzleminde bu ince ayrıntıların bir görüntüsü oluşturulur. Bu yönteme "izgözlem" yöntemi adı verilir.
Kimi zaman da, bunun tam tersine, cisimdeki yararsız bir ayrıntı, örneğin bir tram yok edilebilir. Bunun için S' noktasına tramın kırınıma uğrattığı ışığı geçirmeyen küçük bir delik yerleştirmek yeterlidir. Aynı şekilde, cismin biçimi bilinen bir ayrıntısı da ortaya çıkarılabilir. Bunun için bağlılaşımdan yararlanılır; bu da düzlemine, belirtilecek cismin Fourier dönüşümünü gösteren değişken yoğunluklu bir filtre yerleştirilerek elde edilir.

—Sağl. kor. Su süzme ya da suyun süzülmesl. Yavaş süzme, kum yataklarda, süzgecin yüzeyinde oluşan ve mikroskobik suyosunlarından meydana gelen "biyolojik zar" sayesinde gerçekleşir; buradaki yaşam rekabeti sayesinde, patojen mikroplar yok olur.
Hızlı süzme'de, bu biyolojik yöntem kullanılmaz, suya alüminyum sülfat eklenir; bu madde pislikleri ve mikropları hamurumsu bir jel halinde pıhtılaştırarak süzgecin üzerinde tutmayı sağlar.
Süzme bir Chamberland süzgeci kullanılarak musluklarda da yapılabilir; porselen bir kaptan süzülerek geçen su (saatte 3 ila 4 litre) temizlenmiş olur.
Sınai süzme yeterli temizleme yapamaz; onun için suya klor (klorlama) ya da ozon katılarak ayrıca kimyasal bir sterilizasyon uygulanmalıdır. Süzme, kullanılan yöntemlere göre, temiz suyun iyon oranını değiştirir.


Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

8 Temmuz 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
30 Nisan 2012 / by charisma Soru-Cevap