Arama

Reddiye Nedir?

Güncelleme: 21 Kasım 2015 Gösterim: 860 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Kasım 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
REDDİYE a. (ar. redd ve -iyye'den red- diyye). Esk. Herhangi bir fikri reddetmek ya da çürütmek için yazılan yapıt, örn. Tarihi maddeciliğe reddiye (Hilmi Ziya Ülken, 1951).

Sponsorlu Bağlantılar
—Din. Tanrıbilimin, dogmaların inanılabilirliğini kanıtlamak amacı güden bölümü. (Bk. ansikl. böl.)

—ikt. tar. Reddiyei temessük, Osmanlı devletinde, taahhütlerini yerine getiren mültezimlere kefil olan Hazine sarraflarından kefalet senetleri geri verilirken alınan harç. (Osmanlı devletinde iltizam artırmaya konulur, bu artırmaya katılan mültezimlerden, Hazine'nin kabul edeceği bir sarrafı kefil göstermesi istenirdi. 'Hazine sarrafları’ denilen bu sarraflar, mültezime kefil olduklarını belirten bir senet verirler, taahhüt yerine getirilince sarrafın senedi geri verilerek kendisinden ’Reddiyeı temessük' denilen bir harç alınırdı. Bu yöntem Tanzimat’tan sonra kaldırılarak, mültezimin belirli bir miktar para ya da gayrimenkulü teminat göstermesi yöntemi getirildi.)

—isi. Müslümanların kendi dinlerini ya da mezheplerini eleştirenlere yanıt niteliğinde yazdıkları kitapların genel adı. (Bk. ansikl. böl.)

—isi. huk. Mirasın bölünmesinden sonra terekeden artan malların paylaştırılması. (Reddiyede artan pay asabeden kimse yoksa, farz mirasçılar arasında payları ölçüsünde bölüştürülür. Karı ve kocaya farz mirasçılardan olmadıkları için reddiye uygulanmaz.)

—ANSİKL. Din. Batı'da I. yy.’ın sonunda ortaya çıkan reddiyenin II. yy.'da Yunanlılar arasındaki başlıca temsilcileri aziz ius- tinos, Ouadratus, Sardinyalı Melito, Tatianos, Diognetos'a mektup'un bilinmeyen yazarı; Latinler'deyse Tertullianus ve Minicius Felix’tir. III. ve IV. yy.'larda, İskenderiyeli Klemes ve Origenes yunan; aziz Cyrrianus, Arnobius, Lactantius ise latin reddiyecilerdir. Ortaçağda, reddiye türünde, özellikle yahudilere ve protestanlara karşı yöneltilmiş pek önemli olmayan yapıtlar yazıldı. Fakat Reformdan sonra, katolikleıfe protestanlar arasındaki kalem tartışması ön plana geçti. Bununla birlikte, Pascal, Bossuet ve Grotius genel reddiye türünde yapıtlar verdiler. XIX. yy.’da Chateaubriand'm Le Gönie du ehristianisme ve La Mennais'nin l'Essai sur Tinditförence adlı yapıtları, bu genel reddiye türünü sürdürdü. Günümüzde reddiyecilik, kavgacı olmaktan çok II. Vatikan konsili’n- deki (ekim 1962 - kasım 1965) anlayışa uygun, uzlaştırıcı ve olumlu eğilimler taşımaktadır.

—isi. Müslümanlıkta reddiye geleneğinin temeli Kuran’a dayanır. Kuran, İslam dışı dinlerin varlığı gerçeğini kabul etmekle birlikte, genel olarak inançsızlığı ya da putatapartık gibi inançları, temelde doğru olsa da türlü nedenle bozulmuş (muharref) saydığı yahudilik ve hıristiyanlığı eleştirir ve bunlardaki bazı yanlışlıkları ortaya koyar. Ayrıca putatapanlar, yahudiler ve hristiyanlarca Hz. Muhammet ve dinine ya da kutsal kitabına karşı yöneltilen eleştirilere yanıt ve reddiye niteliğinde birçok ayet vardır. Aynı konu Hz. Muhammet'in
hadislerinde de oldukça geniş yer tutar.
Özellikle VIII. yy.’dan başlayarak yahu- di ve daha çok hıristiyan yazarlarının İslam dinini eleştirici ve karalayıcı çalışmalar yapmaya hız vermeleri üzerine, başta mutezile önde gelenleri, daha sonra öteki birçok İslam bilgini bu eleştirileri yanıtlamak, başka dinlerdeki yanlış inançları, islamın benimsediği ilkelere, akla, bilimsel ve tarihsel gerçeklere uymayan yönleri ortaya koymaya ve böylece müslü- manlığı savunmaya, müslümanları karşı görüşlerin zararından korumaya çalıştılar. Bunların dışında müslüman bilginlerin kendi ara'arındaki görüş ayrılıkları nedeniyle karşı mezheplerden olanları eleştirmek amacına yönelik yazılı çalışmalarına da reddiye denildi.

Müslümanların reddiye türündeki yapıtlarda inceleyerek eleştirdikleri dinlerin ve inançların başlıcaları şunlardır:
1. İslam öncesi arap dinleri ve inançlan. Bu dinler ve inançlar genellikle Ehl ül -esnam ve mezhep ül-arap fi'l cahiliye (Putatapanlar ve Cahiliye devrinde Araplar'ın mezhebi) adı altında incelenen arap putataparlığı ile es-sabiun (sabiiler) başlığı altında incelenen sabiilikten oluşur Bu çalışmalar, eleştirisel niteliklerinin yanında eski arap dinleri ve inançları hakkında tanıtıcı bilgiler içermeleri bakımından da büyük değer taşır.
2. Eski İran dinlen. Reddiyelerde ele alınan bu din ve inançların başlıcaları el -mecus (mecusiler), et-mezdekiye (mezdekler) ve es-seneviye (ikicilikçiler, düalistler) başlıkları altında ele alınmıştır, ikicilik- çilerin mezhep ve grup zincirleri içinde el-maneviye ya da el-menaviye (manicilik) üzerinde önemle durulmuştur Ünlü filozof ve kelam bilgini Fahrettin er-Razi’nin itikadat (inançlar) adlı yapıtında es-seneviye başlığı altında maneviye, deysaniye, markuniye ve mezdekiye inançları incelenmiştir. Mutezile bilginlerinden Kadı Abdülceb- bar’ın el-Muğni adlı yapıtında sözü edilen inançlara mahaniye, sıyamiye ve mıklasiye de eklenmiştir.
3. Hint inançları. Bu alanda Mezheb ül -berahmiye (Brahmanlar mezhebi) ve Ashab ûl-büdd, Ehl ül-bidada (Buddhacılık) gibi kitaplar üzerinde durulmuştur.
4. Kitaplı dinler. Bu dinlerden yahudiliği eleştiren kitaplar çoğunlukla er-Red ale'l-yahud, hıristiyanlığı eleştirenler de er -Red ale'n-nasara diye anılırlar. el-Asamm’ ın (öl. 816) er-Red ale'l-yahud adlı yapıtı yahudiliğe karşı yazılmış ilk reddiyeler arasında yer alır. Daha sonra ünlü eşari ke- lamcılarından el-Cüveyni, Ebülbaka el- Caferi, ibni Kayyim el-Cezviye de yahudiliğe karşı bu tür yapıtlar kaleme aldılar. Genel dinler ve mezhepler tarihi türünden olan İbn Hazm'ın el-Fas fi'l milel, Abdül- kahir el-Bağdadi'nin el-Fark beyn el-firak adlı yapıtları reddiye türünün değerli klasiklerinden sayılırlar.
Tarih boyunca müslüman bilginler dinsel, tarihsel, siyasal vb. nedenlerle daha çok hıristiyanlara karşı reddiyeler yazdılar. Abdullah bin İsmail el-Haşimi'nin (öf. 850) Risale ilâ Abdülmesih Isa; Ali bin Rebi bin et-Taberi (öl. 855), Kasım bin İbrahim (öl. 860) ve ünlü filozof el-Kindi'nin (öl. 873) üçü de er-Red ale'n nasara adını taşıyan yapıtları, Gazali'nin er-Redd ül-cemiTi bu alandaki en eski örnekler arasında yer alırlar.
Hıristiyan din ve bilim adamlarının İslam dininin ortaya çıkmasından sonra sürekli İslamlık, Hz. Muhammet ve Kuran hakkındaki eleştirileri, özellikle de misyonerlik etkinlikleri nedeniyle müslümanlar da hıristiyanlara karşı reddiyeler yazdırmayı sürdürdüler. Bunlar arasında ilk dönemlerden başlamak üzere, yahudi ya da hıristiyanken müslüman olan Ali bin Rebi bin et -Taberi, Haşan bin Eyüp (öl. 987), Sait bin Haşan (öl. 1320), Abdullah Tercüman (öl. 1866), İbrahim Müteferrika (öl. 1745), çağdaş yazarlardan Abdülahat Davut (Davit Benjamin) ve Maurice Bucaille'nin reddiyeleri özel bir değer ve anlam taşır.
ilk dönemlerden başlayarak yahudiler ve hıristiyanlar tarafından İslam dinine yönelik reddiyeler de yazıldı. Müslümanlığa karşı reddiyeler kaleme almayı başlangıçta İslam topraklannda yaşayan müslüman olmayanlar yürütürlerken daha sonraları bizanslı ve öteki batılı yazarlar da bu etkinliklere yoğun bir biçimde katıldılar. Özellikle XIII. ve XIV. yy.’lar, İslam dinine ve Hz. Muhammet’in kişiliğine karşı yapılan eleştiri ve saldırıların doruk noktası oldu. Müslümanlar, öteki kitaplı dinleri ve peygamberleri tanıdıklarından, reddiyelerinde kesinlikle bunlara karşı saygısız bir tutum ve tavır takınmazlarken hıristiyan yazarlar, İslam dininin tümüyle uydurma ve şeytan işi olduğunu öne sürdüler, Hz. Muhammet hakkında yakışıksız ifadeler kullandılar. Ancak, Aydınlanma dönemi (XV. yy. sonları) ile birlikte hıristiyanlar arasında İslam dini hakkında bir yumuşama başladı, daha tarafsız değerlendirmelere gidildi. Örneğin Boulainvilliers (1658 -1722) Vie de Mahomet adlı yapıtında Hz. Muhammet'in doğal ve akla uygun bir din kurması nedeniyle İslam peygamberini özgün bir düşünür tipi olarak gösterdi.
XX. yy.'ın ikinci yarısından sonra hıristiyanların müslümanlara karşı bakışlarında çok daha köklü değişmeler oldu. II. Vatikan konsili’nde benimsenen metinde İslam dini hakkında şu görüşlere yer verildi: "Kurtuluş çizgisi, aynı şekilde Yaratıcı’yı kabul edenleri, başta İbrahim'in imanına sahip olduklarını açıklayarak bizimle bir olan, merhametli, insanları son günde yargılayacak Tanrı'ya tapan müslümanları da kuşatır." denildi.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.