RUZ a. (fars. rOz). Esk.
1. Gün, gündüz.
2. Ruz û şeb, gün ve gece; hep, her zaman: "Süleyman Paşa'nın rûz u şeb mütebassırâne hareket etmesi..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Ruz-be-ruz, ruz-efruz, günden güne. || Ruz-efzun, uzun ömürlü; ömür uzatan: "Hele şirket-i Hayriyye vapurları Boğaziçi'ne işlemeğe başladıktan sonra Boğaziçi'nin şenliği rûz-efzûn oldu..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Ruz-namemeK istemezler ruzmerre. || Ruz-ı kıyamet, ruz-ı mahşer, kıyamet günü: ”... zira bir kul hakkını dünyada alamaz ise rûz-ı kıyâmette ister" (Cevdet Paşa, XIX. yy.). "Andırdı rûz-ı mahşeri hengâm-ı imtihan" (Y. K. Beyatlı).
—Esk. gökbil. Ruz-i hızır, hıdrellez günü. (Rumi yılın yirmi üçüncü günü. Miladi yıla göre ise, mayıs ayının altıncı günüdür.) || Ruz-i kasım, Osmanlılar'da miladi yıla göre kasım ayının on dokuzuna denk gelen gün. (Bu gün halka yeni vergi yazımı [belirli resim ve harçlar dışında) ya pılırdı.)
—ikt. tar. Ruz-i hızır tevzii, OsmanlI devletinde, örfi vergilerin ilk taksitlerinin toplandığı gün. (Ruz-i hızır taksidi de denir.) || Ruz-i kasım tevzii, OsmanlI devletinde ör fi vergilerin ikinci taksidinin toplandığı gün. (Ruz-i kasım taksidi de denir)
—isi. Ruz-i ceza, kıyametin kopmasından sonra insanların Tanrı huzurunda hesap verecekleri gün. (Bu deyim yerine ruz-i bela ya da ruz-i hisab deyimleri de kullanılır.) || Ruz-i elest, Tanrı'nın ruhları yarattıktan sonra bir araya topladığı ve onlarla kendisini tanıyacakları yolunda sözleşme (misak) yaptığı gün.
1. Gün, gündüz.
Sponsorlu Bağlantılar
—Esk. gökbil. Ruz-i hızır, hıdrellez günü. (Rumi yılın yirmi üçüncü günü. Miladi yıla göre ise, mayıs ayının altıncı günüdür.) || Ruz-i kasım, Osmanlılar'da miladi yıla göre kasım ayının on dokuzuna denk gelen gün. (Bu gün halka yeni vergi yazımı [belirli resim ve harçlar dışında) ya pılırdı.)
—ikt. tar. Ruz-i hızır tevzii, OsmanlI devletinde, örfi vergilerin ilk taksitlerinin toplandığı gün. (Ruz-i hızır taksidi de denir.) || Ruz-i kasım tevzii, OsmanlI devletinde ör fi vergilerin ikinci taksidinin toplandığı gün. (Ruz-i kasım taksidi de denir)
—isi. Ruz-i ceza, kıyametin kopmasından sonra insanların Tanrı huzurunda hesap verecekleri gün. (Bu deyim yerine ruz-i bela ya da ruz-i hisab deyimleri de kullanılır.) || Ruz-i elest, Tanrı'nın ruhları yarattıktan sonra bir araya topladığı ve onlarla kendisini tanıyacakları yolunda sözleşme (misak) yaptığı gün.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Ruz Nedir?
