Arama

Piyano Nedir?

Güncelleme: 5 Aralık 2015 Gösterim: 956 Cevap: 0
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Aralık 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
PİYANO a. (ital. pianoforte'nin kısaltılmış biçimi piano'dan).
1. Klavyeli-telli çalgılar sınıfından bir çalgı.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Duvar piyanosu (konsol piyano da denir), telleri ve armoni tablosı düşey olan piyano. || Elektrikli piyano, rezonansı, çalgının mekanizmasına dahil olan ya da dışardan bağlanan yükselteçlerin sağladığı piyano. (İki tür elektrikli piyano vardır: geleneksel bir mekanizması ve metal çerçeveye bağlanmış kısa telleri olan, ama armoni tablası bulunmayan elektroakustik piyano ile, salınım üreteçleri sayesinde çalışan elektronik piyano. Bu üreteçlerin, çözümlendikten sonra yeniden birleştirilen indüklenmiş akımları, hoparlörlerde elektronik titreşimlere dönüşür ve çekiçlerin vurduğu ya da mızrabın çektiği tellerin tınısı elde edilir.) || Hazırlanmış piyano, tellerinin arasına, çalgının tınısını değiştirecek nesnelerin (çiviler, tahta, maden ya da kauçuk parçaları) yerleştirildiği piyano. || Kuyruklu piyano, telleri ve armoni tablası yatay olan piyana || Mekanik piyano, 1880'e doğru Amerika'da icat edilen otomatik piyano. (Üzerinde dişler bulunan tahta bir silindir, bir zemberekle döndürülür ve çekiçleri hareket ettirir.) || Pnömatik piyano, pirinç bir cetvelin (panflüt denir) delikleriyle uyuşan karton bir rulonun deliklerinden çalgının içine hızla giren havanın basıncıyla çekiçlerin hareket ettiği otomatik piyano. Yerini, kimi zaman bir elektrik motoruna bırakan iki pedal, rulonun dönmesini sağlar. Freiburglu Edvvin VVelte'nin gerçekleştirdiği ilk model (VVelte-Mignon) 1904 tarihini taşır.

—ANSİKL. Modern sınıflandırmaya göre piyano kitharalar sınıfına girer. Gerçekten de telleri, kolu olmayan bir gövdenin içindeki bir ses (ya da armoni) tablasına koşut olarak tınlar.
Bu çelik, pirinç ya da bakır sargılı çelik teller, sabit iki nokta arasına gerilmiştir. Tellerin bir ucu, şasi bölümündeki kasanın kenarına yerleştirilmiş metal pimlere, bir ucu da, somyeye (akort çivisi tahtası da denir) gömülmüş (kuyruklu piyanolarda klavye tarafına yerleştirilmiş) olan akort çivilerine takılmıştır. Teller, onları alttan kaldıran, gruplara ayıran ve bir düzlem oluşturmalarını sağlayan baş eşikle, eğimi, tellerden her birinin titreşen uzunluğunu belirleyen eşik arasında titreşirler. Ses tablasına yapıştırılan ve tahtadan bir balkonla takviye edilen eşik, yükselttiği titreşimleri balkona iletir. Klavyenin tuşları (85-88 nota), keçeyle kaplanmış çekiçleri ve tellerin titreşimini durduran susturucuları hareket ettiren mekanizmaya kumanda eder Başlangıçta çok basit olan bu mekanizma, zamanla yetkinleşmiş, mekanizmaya, güç, hız, yumuşaklık ve sağlamlık kazandıran ara parçaların sayısı artmıştır. Çekicin, tele vurduktan sonra tek bir hareketle yerine dpnmediği bir mekanizmayı, 1821'de S. Erard geliştirdi. Bu yeni mekanizmada çekiç, dönüş yolunun yalnızca yarısını kateder ve bir lama yay sayesinde, tuş, tümüyle ilk durumunu almadan, aynı güçle tele yeniden vurmak üzere harekete geçebilir. "Çift itme dilli” diye nitelenen bu sistem, günümüz kuyruklu piyanolarındaki sistemin kökeninde yatar. Bu sayede notalar, çok hızlı olarak yinelenebilir Eski kuyruklu piyanolarda, daha yetkin olan bu mekanizma yoktu; bu piyanolarda, mekanizmanın tüm parçalarının ilk durumlarını alması ve çekici yeniden hareket ettirebilmesi için parmağın tuştan kaldırılması gerekirdi.
Teller, ses tablası ve mekanizma, tellerin gerılımine (orta boy bir kuyruklu piyanoda yaklaşık 131) dayanmasını sağlayan döküm şasiyle berkitilmiş ahşap bir kasa içinde yer alır. Piyanonun, nüans yapmayı sağlayan iki de pedalı (yumuşak ve güçlü) vardır. "Ton pedalı” denilen ve 1862 de kuyruklu piyanoya eklenen üçüncü bir pedal, akorların uzatılması için tuşları basılı olarak tutuyordu. Konsol piyanoda, bu üçüncü pedal, genellikle surdindir.
Birçok piyano modeli vardır. En eskisi, klavsene benzetilmiş kuyruklu piyano biçimidir. XVIII. yy. sonunun dörtgen piyanolarından (yanlış olarak kare piyano denilmiştir) ve XIX. yy. başının büyük dik piyanolarından sonra, 1830'a doğru, bazıları çok küçük boyutlarda olan duvar piyanoları yapıldı. 1848 devrimi'ne değin, salon piyanosu modası, birtakım mobilya parçalarını (konsol, tek ayaklı yuvarlak masa vb.) taklit eden piyanoların yapılmasına yol açtı. Sanayi devriminden sonra yalnızca kuyruklu piyano ve duvar piyanosu üretildi.
ilk piyano, italyada XVII. yy.'ın sonunda B. Cristofori tarafından yapıldı. Cristofori, Ortaçağ cymbalumunun ve klavikor- dun da dayandığı, "tellere vurulması” İlkesini yeniden ele aldı. Yaptığı çalgının klavyesi, iki karşıt nüans (pıano ve forte, çalgının ilk adı olan pianoforte de buradan gelir) elde etmeyi sağlıyordu.
Bu tarihten sonra, klavsenin yerine, değişik şiddette sesler verebilen bir çalgının konması düşüncesi hızla yayıldı. Fransa' da J. Marius, 1716'da planlarını hazırladı. Saksonyada G. Schröter, ilk piyanosunu 1717'de yaptı. Cristofori’nin buluşundan esinlenen alman G. Silbermann, 1720' den başlayarak birçok çalgı gerçekleştirdi. Onun öğrencileri (Friedericı, Zumpe, Stein) İtalya'da, İngiltere'de, Avusturya'da XVIII. yy.'ın büyük yapım okullarını kurdular. Fransa, bu yeni çalgıyı ancak Devrim’ den sonra kabul etti.
Büyük ve bugüne değin geçerliğini koruyan buluşlar, XIX. yy.'da gerçekleşti: "çift itme dili" denilen mekanik (1821), döküm şasi (1825), çekiçlerin keçeyle kaplanması (1826), duvar piyanolarında tellerin çaprazlama yerleştirilmesi (1833).
Piyano, biri profesyonellerin, öbürü amatörlerin dünyası olmak üzere iki ayrı dünyaya mal oldu. Konserlerde, ünlü bir virtüözün çaldığı piyano, üretimlerim tanıtmak için, büyük yapımcıların (Erard, Pleyel, Pape, Bösendorfer, Gaveau, Herz) girişimlerine açık yeni salonların boyutları na uyarlandı Burjuvaların evlerinde, salonun mobilyalarından biri olarak evsahi- bınin toplumsal başarısının göstergesi sayıldı. Halk piyanoya, olağanüstü ilgi gösterdi.
1850 den sonra, piyano üretimi, standartlara bağlandı. Lüks piyanolar yapan zanaatkârlar tarihe karıştı ve büyük amerikan ve japon firmaları kuruldu (Steınway, 1853; Baldwın, 1873; Yamaha, 1887); bunlar, orta büyüklükteki üreticileri, kendileriyle rekabet edebilmek için birleşmek zorunda bıraktılar. Çalgının ses hacmim artırmak amacıyla kimi değişiklikler daha yapıldı.
İkinci Dünya savaşı'ndan sonra, piyano, büyük tüketim ürünlerinin ticaretine katıldı. Piyano üretimi, genellikle, prefabrike öğelerden, özellikle de mekaniklerden başlayarak sınaileşmiştir. Büyük markalar, son işlemler düzeyinde birbirinden ayrılırlar. Ama Batı pazajı, önemli güçlüklerle karşı karşıyadır. Erard ve Gaveau 1960’ta birleştikten sonra 1961'de Pleyel, 1971de de Schimmel tarafından satın alındı.1966’da Kımball'ın aldığı Bösendorfer fabrikası, ertesi yıl, anonim ortaklığa dönüştü, hisselerin çoğunu Jasper Corporation aldı. Baldwin ve Bechsteın, 1968’de aynı şirketler topluluğuna katıldılar.


Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.

Benzer Konular

13 Ocak 2008 / Mystic@L Sanat
12 Haziran 2012 / ThinkerBeLL Sanat
6 Şubat 2012 / YASOYASİN.. Soru-Cevap
18 Aralık 2008 / musty1225 Cevaplanmış